Ticaret Bakanı Mehmet Muş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığının ve ilgili kuruluşların 2022 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, Türkiye’nin, aldığı önlemlerle küresel ekonomideki toparlanmaya hızla ayak uyduran ülkelerden biri olmayı başardığını ifade etti.
Küresel ekonomideki olumsuzluklar ve fiyat artışlarına rağmen Türkiye ekonomisinin 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,2, ikinci çeyrekte ise yüzde 21,7 büyüyerek rekor kaydettiğini aktaran Muş, Türkiye ekonomisinin uluslararası kuruluşların tahminlerinin oldukça üzerinde performans gösterdiğini söyledi.
Muş, ihracattaki hızlı yükseliş ve ihracatın tetiklediği üretim artışıyla ivme kazanan yeni yatırımlarla 2021 yıl sonunda OVP büyüme hedefi olan yüzde 9 seviyesinin aşılmasını beklediklerini dile getirerek, “İhracat, üretim, yatırım ve istihdam temellerinde büyüyen ekonomimizle kalkınmayı toplumun tüm kesimlerine yaymak üzere var gücümüzle çalışıyoruz.” diye konuştu.
“ABD ve Birleşik Krallık’a dış ticaret fazlası verdik”
Küresel risklere rağmen salgın nedeniyle görülen alternatif tedarikçi arama ve bölgeselleşme eğilimlerinin, Türkiye’nin küresel tedarik zincirlerindeki konumu ve ihracatı için yeni fırsatlar yarattığını anlatan Muş, şunları söyledi:
“2021 yılı ekonomimizin adeta lokomotifi konumunda bulunan ihracatımızın küresel ihracattan aldığı payın arttığı ve ihracatımız açısından tarihi zirvelerin yaşandığı bir yıl olmaktadır. 2021 yılı Ocak-Ekim döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 33,9 artarak 181,8 milyar dolar; ithalatımız yüzde 22,5 artarak 215,6 milyar dolar oldu. 10 aydaki ihracat rakamımızla, 2019’da ulaşmış olduğumuz 180,8 milyar dolar yıllık ihracat rekorumuzu geride bıraktık. Ayrıca son 12 ayın 10’unda ihracat rekoru kırdık. İhracatımızın, bu performansın devamı ile 2021 yılının sonuna kadar 211 milyar dolar olan OVP tahmininin üzerinde gerçekleşmesini öngörüyoruz.
Dış ticaret açığımız da ocak-ekim döneminde, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 16 azalışla 33,8 milyar dolara gerilemiştir. Bu dönemde dünyanın farklı coğrafyalarına yaptığımız ihracat güçlü bir şekilde artmıştır. Oransal olarak en fazla ihracat artışı Amerika kıtasına gerçekleşirken en önemli ticari partnerimiz olan Avrupa Birliğine (AB) ihracatımız yüzde 35 artmış, AB ile ticaret fazlamız 6,2 milyar dolara ulaşmıştır. ABD’ye ihracatımız 3,7 milyar dolar artış ile 11,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Birleşik Krallık’a ihracatımız 1,9 milyar dolar artış ile 10,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde ABD’ye 1,3 milyar dolar, Birleşik Krallık’a ise 6,3 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğimizi belirtmek isterim.”
Muş, yılın 9 ayında 81 ilin tamamının ihracat yaptığını, 76 ilin geçen yılın aynı dönemine göre ihracatını artırmayı başardığını vurgulayarak, bu dönemde ihracat yapan firma sayısının da 2020 yıl sonuna göre yüzde 7,1 artarak 94 bine ulaştığını kaydetti.
“Hedefimiz cari açık sorununu gündemden kalıcı olarak çıkarmak”
İhracatın ithalatı karşılama oranının da ekim ayında yüzde 93,4 olduğuna dikkati çeken Muş, böylece ilk 10 ayda ihracatın ithalatı karşılama oranının geçen yılın aynı dönemine göre 7,2 puan artarak yüzde 84,3’e ulaştığını bildirdi.
İhracatın ithalatı karşılama oranı yükseldikçe cari işlemlerde olumlu bir seyir izlendiğini dile getiren Muş, “Nitekim son 2 aydır cari dengede fazla verdik. Bu iyileşmenin devam ederek yıl sonunda OVP hedefi olan 21 milyar dolardan daha düşük cari açık vereceğimizi değerlendirmekteyiz. Cari dengedeki bu performansın güçlü büyümeyle beraber yakalandığının altını çizmek isterim. Dış ticaretimize yönelik nihai hedefimiz, bu oranı yükselterek cari açık sorununu milletimizin ve ekonomimizin gündeminden kalıcı olarak çıkarmaktır.” dedi.
Mehmet Muş, son 20 yılda 6 kattan fazla artan ihracatla Türkiye’nin dünya ihracatı içerisindeki payının yıllıklandırılmış olarak ilk defa yüzde 1 seviyesini aştığına işaret ederek, “Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre dünya ihracatı 2021’in ilk 6 ayında yüzde 30,3 artarken, aynı dönemde Türkiye’nin ihracatı yüzde 39,8 ile dünya genelinden daha hızlı artış göstermiştir. Böylece, ülkemiz G20 ülkeleri içerisinde Güney Afrika ve Hindistan’dan sonra ihracatını en fazla artıran ülke olmuştur.” diye konuştu.
Muş, Ocak-temmuz döneminde AB’nin Çin’den ithalatının azaldığı 1087 üründe, Türkiye’nin AB’ye ihracatının 3,7 milyar dolar arttığını da belirtti.
Ülke ihracatının üçte ikisinin ortalama 2 bin kilometrelik mesafeye yapıldığına işaret eden Muş, Türkiye’nin uzak coğrafyalardaki 18 ülkenin 8,2 trilyon dolar değerindeki ithalatından yalnızca yüzde 0,26 pay aldığını söyledi. Muş, Türkiye’nin söz konusu pazarlara açılarak bu oranı çok daha yukarılara taşıyabilecek potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, “Bu yüzden ülkemize ortalama mesafesi 8 bin 500 kilometre olan bu potansiyel pazarlara ihracatımızı arttırmak bizim için önemli bir hedef olacaktır. Bu bilinçle çalışmalarını başlattığımız ‘Uzak Ülkelere İhracatın Artırılması Stratejisi’ ile mal ve hizmet ihracatımız için yüksek potansiyel arz eden 18 uzak ülkeye yönelik politikalar geliştiriyoruz. Önümüzdeki günlerde hem mal hem de hizmet ihracatı ile ilgili ortaya koyduğumuz hedeflerimizi kamuoyu ile paylaşacağız.” ifadesini kullandı.
Bakan Muş, ihracatçıların finansmana erişiminde teminat sorununu ortadan kaldırmak için Türkiye İhracatçılar Meclisi ile Türk Eximbank’ın öz kaynaklarıyla geçen ay İhracatı Geliştirme Anonim Şirketinin (İGE) kurulduğunu anımsatarak, bu yeni mekanizmayla, teminat yetersizliği nedeniyle çeşitli kredi ve destek imkanlarından yeterince yararlanamayan ihracatçıların krediye erişimini kolaylaştıracaklarını söyledi. İhracatçıların kredi almak için fabrikasını, arsasını bankaya ipotek vermek zorunda kalmayacağını ve teminat sorunlarının çözülmüş olacağını dile getiren Muş, sermaye yapısı güçlendirilen şirketin, ihracatçıya sürekli ve etkin şekilde hizmet vermesinin amaçlandığını bildirdi.
“Eximbank 10 ayda 38,5 milyar dolarlık destek verdi”
Ticaret Bakanı Muş, bankacılık sistemindeki ihracat kredilerinin yarısını kullandıran Türk Eximbank’ın 2021 yılının 10 ayı itibarıyla ihracatçılar için finansman desteğini dolar bazında yüzde 15 artırarak 38,5 milyar dolara çıkardığını kaydetti.
Bankanın toplam müşteri sayısının, ekim sonu itibarıyla 13 bin 805’e ulaştığını aktaran Muş, bu firmaların yüzde 77’sinin KOBİ olduğunu belirtti. Bankanın ticari ve politik risklere karşı sağladığı sigorta desteğinin kapsamına döviz kazandırıcı hizmetler karşılığında oluşan vadeli alacakların da eklendiğini ifade eden Muş, “Sigortalanan sevkiyatların zarar tazmin oranı yüzde 90’dır. Ayrıca Türk Eximbank, çeşitli uluslararası ve bölgesel bankacılık ve finans kuruluşları ile imzaladığı anlaşmalar yoluyla ihracatçılarımız için bu yıl da ilave finansman imkanları temin etmiş ve yılbaşından itibaren 2,5 milyar doları aşan miktarda kaynak sağlamıştır. Banka, kayıtlı sermaye tavanını 10 milyar liradan 17,5 milyar liraya yükseltmiştir.” dedi.
Mal ihracatı kapsamında 2021 yılında 6 bin 911 firmaya ihracata yönelik destek ödemesi yaptıklarını da bildiren Muş, şöyle devam etti:
“Kısıtlama tedbirlerinin kaldırılması ile 2021 yılı Ocak-Eylül döneminde hizmet ihracatımız, 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde 60,8 artışla 39,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde, hizmet sektörlerindeki dış ticaret fazlası yüzde 117 artışla 16,9 milyara dolara yükselmiştir. Yeni dönemde, devlet desteklerinin kaldıraç etkisi sağladığı sağlık turizmi, bilişim, film/dizi ve eğitim sektörlerine ilave olarak kültürel hizmetler, yaratıcı endüstriler, spor turizmi, fuarcılık, gayrimenkul, lojistik, yönetim danışmanlığı ve yeşil hizmetler sektörlerini de desteklemeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde ayrıca hizmet sektörlerimizin rekabetçiliğini ve ihracatımızı artırmak amacıyla kamu ve sektör temsilcilerinin katılımlarıyla ‘Hizmet İhracatı Koordinasyon Kurulu’nu oluşturacağız. Hizmet ihracatına yönelik kurguladığımız yeni yapı ve sağlayacağımız yeni desteklerle, dış ticarette fazla veren bir ülke olma yolunda önemli bir mesafe kat etmiş olacağız. Sektörle istişarelerimiz doğrultusunda hizmet ihracatına yönelik devlet yardımı mekanizmalarımızı yeniden kurguluyoruz. Teknolojinin ve bilişimin tüm sektörleri dönüştürücü gücü ve yüksek katma değerinin bir kez daha anlaşıldığı pandemi süreci ile birlikte, yazılım ve oyun sektörlerine özgü e-Turquality programına ilişkin hazırlıkları da tamamladık.”
Mehmet Muş, taşımacılık maliyetlerinin düşürülmesi için de çalışma yürüttüklerini anlatarak, e-İhracat ve uzak ülke stratejilerine işlerlik kazandıracak Yurtdışı Lojistik Merkezleri Projesi’ne yönelik mevzuat geliştirme çalışmalarını da en kısa süre içerisinde tamamlamayı hedeflediklerini söyledi.
Ülkede 22 milyar dolar yıllık ticaret hacmine sahip 18 serbest bölgede 84 bini aşkın istihdam sağlandığını dile getiren Muş, “Yakın geçmişte hayata geçirdiğimiz ihtisas serbest bölgeleri modeliyle serbest bölgelerimizden yüksek teknolojili mal ve hizmet ihracat oranımızı OECD ortalaması olan yüzde 14’e çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Muş, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na ilişkin çalışmalar hakkında da bilgi verirken, özel sektörü yeşil dönüşüme hazırlamak üzere Bakanlığı eşgüdümünde ilgili bakanlık ve kurumların katılımıyla bir çalışma grubu oluşturduklarını kaydetti.