Muş, TBMM Genel Kurulunda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2022 yılı bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, Kovid-19 salgınının, küresel ekonomi ve ticaret üzerinde çok yönlü şekilde etkili olmaya devam ettiğini, dönüşüm sürecini hızlandırdığını vurguladı.
Tedarik zincirlerinin işleyişinde ortaya çıkan aksamalar nedeniyle küresel ekonominin, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en ciddi sınavlarından birini verdiğini kaydeden Muş, yeni virüs varyantları kaynaklı belirsizliklerin uluslararası toplumu, iktisadi, ticari hayatı koruyacak kapsamlı tedbir ve uygulamalara başvurmaya yönelttiğini belirtti.
Muş, Türkiye’nin, aşı tedarikine yönelik girişimleri ve sağlık ordusunun özverili gayretleriyle aşılanma oranında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri haline geldiğine, küresel ekonomideki toparlanmaya hızla ayak uydurduğuna işaret etti.
Küresel GSYİH ve mal ticareti oranına ilişkin bilgiler paylaşan Muş, “IMF verilerine göre 2020 yılında yüzde 3,1 gibi tarihi bir oranla küçülen dünya ekonomisinin 2021 yılında yüzde 5,9, 2022 yılında ise yüzde 4,9 oranında büyümesi öngörülmektedir. Bu noktada aşıya erişimi daha sınırlı olan gelişmekte olan ülkelerde toparlanmanın daha zayıf seyrettiğini görüyoruz. Diğer taraftan küresel büyümeye paralel olarak, 2021 yılında küresel ticaretin de hızlandığını izliyoruz. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, küresel mal ticareti hacminin 2020 yılındaki reel yüzde 5,3’lük daralmasının ardından 2021 ve 2022 yıllarında sırasıyla yüzde 10,8 ve yüzde 4,7 büyümesi bekleniyor.” diye konuştu.
Muş, bu dönemde hükümetlerin, iş hayatını korumak ve arz-talep dengesizliğini azaltmak üzere birçok politikayı sahaya sürdüğünü, merkez bankalarının, genişleyici para politikalarını devreye sokarak ekonomik aktiviteyi canlandırmayı amaçladığını kaydetti.
“Bütün bu olumsuzluklara rağmen…”
Fiyat artışları, arz talep dengesizlikleri ve tedarik zincirindeki aksamaların ülkelerin üretim ve tüketim süreçlerinde önemli risk unsuru oluşturmaya devam ettiğini vurgulayan Muş, “Bütün bu olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüksek büyüme oranlarını yakalamayı başarmıştır. Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte ortaya koyduğu yüzde 22’lik rekor düzeyde büyümenin ardından yılın 3’üncü çeyreğinde yüzde 7,4 oranında büyümeyi başarmıştır. Net mal ve hizmet ihracatımızın büyümeye katkısı 3’üncü çeyrekte 6,8 puan olmuş; böylece gerçekleşen yüksek oranlı büyümenin yüzde 92’si net ihracatımızdan kaynaklanmıştır.” bilgisini paylaştı.
Muş, bu değerlerin Türkiye ekonomisinin yıl boyunca yüksek performans sergilediğine işaret ettiğini, ekim ayı Küresel Ekonomik Görünüm raporunda IMF’nin Türkiye’nin GSYH büyüme tahminini, 3,2 puan revize ile yüzde 9’a yükselttiğini anımsattı.
Bu verilerin, ekonominin büyüme potansiyelini ve temellerinin sağlamlığını göstermesi açısından oldukça önemli olduğuna dikkati çeken Muş, “Büyüme performansını istikrarlı bir şekilde sürdürmek üzere ihracat, üretim, yatırım ve istihdamı artırmaya yönelik bakanlığımız görev alanı çerçevesindeki politika ve stratejileri önümüzdeki dönemde de hayata geçirmeye devam edeceğiz. Mal ve hizmet dengesinde sürdürülebilir bir şekilde fazla vererek bir taraftan ihracatı, büyümenin itici gücü haline getirmeyi diğer taraftan dış kaynak kullanımının oluşturduğu makro-finansal riskleri bertaraf etmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca ekonomik büyümeyle ortaya çıkan refahı toplumun bütün kesimlerine adil bir şekilde yaymak üzere faaliyetlerimizi önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bugüne kadarki en yüksek 11 aylık ihracat değerine ulaşılmıştır”
Türkiye’nin bu yıl ekonomik büyümesinde, imalat sanayi ve ihracatın payının ağırlık kazanmasıyla küresel ihracattaki payının arttığını bildiren Muş, “Ekonomimizin lokomotifi konumundaki ihracatımız geçtiğimiz yılın kasımına göre yüzde 33,4’lük artışla 21,5 milyar dolar seviyesine ulaşarak bugüne kadarki en yüksek aylık ihracatımız olmuştur. 2021 yılı ocak-kasım döneminde ihracatımız, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33,8 artışla 203,1 milyar dolara yükselmiştir. Bu rakam ile hem pandemi öncesi son yıl olan 2019 verilerinin çok üzerine çıkmış hem de bugüne kadarki en yüksek 11 aylık ihracat değerine ulaşılmıştır.” ifadelerini kullandı.
Her ne kadar küresel ticarette son dönemde bölgeselleşme olgusu ağırlık kazansa da sürdürülebilir ihracat artışı için Türkiye’nin uzak pazarlarda da varlığını güçlendirmesi gerektiğini dile getiren Muş, şöyle konuştu:
“Günümüzde ihracatımızın üçte ikisinin ortalama 2 bin kilometrelik bir mesafeye yapıldığını görüyoruz. Küresel ekonominin yaklaşık üçte ikisini teşkil eden ve ülkemize ortalama 8 bin 500 kilometre mesafede yer alan18 ülkenin; 8,2 trilyon dolar değerindeki ithalatından günümüzde yalnızca yüzde 0,26 pay alabiliyoruz. Bakanlık olarak bu pazarlara açılmak suretiyle ihracatımızı 82 milyar dolar seviyesine taşıyabileceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda, söz konusu pazar potansiyelinden daha iyi yararlanmak üzere uzak ülkelere ihracatın artırılması stratejisini hayata geçiriyoruz. Bu strateji çerçevesinde çok yakında, inşallah hem mal hem de hizmet ihracatı ile ilgili ortaya koyduğumuz hedeflerimizi içeren ülke bazlı eylem planlarımızı kamuoyu ile paylaşacağız.”
Mal, hizmet ihracatının bütün aşamalarına ve her sektörün ihtiyaçlarına yönelik farklı destek mekanizmalarıyla bu yıl da ihracatçıyı desteklemeyi sürdürdüklerini anlatan Muş, fiziki fuar ve alım heyetlerinin haricinde salgın süreciyle birlikte hayata geçirdikleri sanal ticaret heyeti, fuar organizasyonlarını bu yıl da sürdürdüklerini kaydetti.
“7 bin 205 firmaya ihracata yönelik destek ödemesi yaptık”
Ticaret Bakanı Muş, mal ihracatı kapsamında 2021 yılında 7 bin 205 firmaya ihracata yönelik destek ödemesi yaptıklarını dile getirdi. Muş, gelecek dönemde, ülkenin hizmet ihracatını artırmak amacıyla yazılım ve oyun sektörlerine özgü e-Turquality programı başta olmak üzere, devlet desteklerinin ciddi oranda verim artışı sağladığı birçok farklı hizmet sektörüne yönelik adımlar atacaklarını anlattı.
Bakanlık olarak lojistik alanında yaptıkları çalışmalara da değinen Muş, e-ihracat ve uzak ülke stratejilerine işlerlik kazandıracak Lojistik Merkezleri Projesine yönelik mevzuat geliştirme çalışmalarını da en kısa süre içerisinde tamamlamayı hedeflediklerini söyledi.
“Lisanslı depolama kapasitemiz 8,3 milyon tona yükseldi”
Muş, tedarik zincirinin bütün halkalarında zayiatın ve maliyetlerin azaltılması için sebze ve meyvelerde soğuk zincirin oluşturulmasına yönelik KOSGEB ile Sebze ve Meyve Soğuk Zincir Finansal Kiralama Destek Programı’nı hayata geçirdiklerini anımsattı. Muş, bu programla toptancı hallerinde faaliyet gösteren ve sebze-meyve taşıyan firmaların, yerli malı olmaları kaydıyla soğuk hava ünitesi ve soğutuculu kasa kurulumları için kredi faiz desteği sağladıklarını belirtti.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ” Tarım ürünleri ticaretinin kayıt altına alındığı ve ürünlerin sağlıklı ve modern koşullarda depolandığı lisanslı depoculuk sistemine yıl içerisinde 32 yeni lisanslı depo eklenerek lisanslı depoculuk sayısı 158’e çıkarılmıştır. Lisanslı depolama kapasitemiz ise 7 milyon tondan 8,3 milyon tona yükseltilmiştir.” dedi.
Muş, çekle ödeme performansını ortaya çıkaran karekodlu çek sistemini yaygınlaştırdıklarını ve karekodlu çek sayısının 2021 yılında 156 milyonu aştığını bildirdi.
Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı kapsamında kadın kooperatiflerine 14,3 milyon liradan fazla hibe desteği verdiklerini dile getiren Muş, Kovid-19 salgını döneminde esnaf ve sanatkarlara sağlanan destekleri anlattı. Muş, şöyle devam etti:
“Pandemi nedeniyle maddi yönden zorluklar yaşayan esnaf ve sanatkarlarımız, faiz indirimli krediler ile desteklenmeye devam edilmiştir. 30 Kasım 2021 tarihi itibarıyla yıl içerisinde kullandırılan faiz indirimli kredilerin toplam tutarı 28 milyar liraya ulaşmıştır. Pandeminin başlangıcından bu yana esnaf ve sanatkarlarımızın Halkbank’a olan 13,6 milyar liralık kredi taksiti de ötelenmiştir. 2020 yılında TESKOMB tarafından hayata geçirilen yapılandırma imkanının ardından, 2021 yılında esnaf ve sanatkarların kooperatiflere olan borçlarına sağlanan yapılandırma imkanından kefilleri ile birlikte yaklaşık 119 bin kişi faydalanmıştır. Böylece 650 milyon lira tutarındaki borç yapılandırılarak 325 milyon lira tutarındaki gecikme faizi silinmiştir.
Pandemide işleri zarar gören esnaf ve sanatkarlarımızın desteklenmesi amacıyla Bakanlığımızca verilen gelir kaybı ve kira destekleri hibeleri tutarı toplam 4,6 milyar lirayı aşmıştır. Ayrıca Cumhurbaşkanı Kararı doğrultusunda esnaf ve sanatkarlara yönelik 3 bin ve 5 bin lira hibe destekleri kapsamında Bakanlığımızca karşılıksız olarak aktarılan kaynak ise 4,3 milyar liranın üzerindedir.”
Muş, yargı üzerindeki iş yükünü önemli ölçüde azaltan Tüketici Hakem Heyetlerine yıl içerisinde, yarısından çoğu e-devlet kanalıyla 500 bine yakın başvuru yapıldığını ve başvuruların neticesinde yaklaşık 780 milyon lira tutarında uyuşmazlığın karara bağlandığını kaydetti.
“X-Ray görüntülerini süratle analiz edebilen bir sistem kuracağız”
Kaçakçılıkla mücadele amacıyla gümrük kapılarında gelişmiş teknolojileri kullandıklarına dikkati çeken Muş, kaçakçılık girişimlerini süratle tespit edebilmek için envanterdeki Araç ve Konteyner Tarama Sistemleri’nin sayısını bu yıl 74’e çıkardıklarını bildirdi.
Ticaret Bakanı Muş, şunları kaydetti:
“Yürüttüğümüz Milli Tarama Sistemi Projesiyle kaçakçılıkla mücadele alanında dünyadaki en önemli tespit teknolojilerinden olan X-Ray tarama cihazlarını yerli ve milli imkanlarımızla imal ediyoruz. 2022 yılının başında gümrük sahalarında yerini alacak ilk yerli X-Ray cihazlarımızla yüzde 70’i aşkın bir yerlileşme sağlanmış olacaktır. Öte yandan, dünyada sayılı gümrük idaresinde bulunan ve ülkemizde ilk kez İpsala Gümrük Kapımızda faaliyete geçirdiğimiz yüksek çözünürlüklü ve üç boyutlu görüntü alan Araç ve Konteyner Tarama Sistemleri’nin sayısını 2022’de artırmayı planlıyoruz.
Tarama Ağı Projemiz ile gümrük kapılarında taranan araç ve konteynerlere ait X-Ray görüntülerini süratle analiz edebilen bir sistem kuracağız. TÜBİTAK ile birlikte geliştirdiğimiz veri yönetimi ve hedefleme yazılımı sayesinde gümrük kontrollerini daha isabetli, hızlı ve etkin şekilde yapabilir hale geleceğiz. Bütün bu çalışmalarımızla yasal ticaret ortamını iyileştirirken, aynı zamanda organize kaçakçılık girişimleri ile daha etkin mücadele edilebilmesini de kolaylaştırmış olacağız.”
“6,8 milyar lira değerinde kaçak eşya ele geçirdik”
Muş, 1 Aralık itibarıyla gümrük muhafaza ekiplerince yürütülen kaçakçılıkla mücadele faaliyetleri neticesinde 6,8 milyar lira değerinde kaçak eşya ele geçirdiklerini bildirdi.
Bakanlığı eşgüdümünde 6 bakanlığın katılımı ile oluşturulan Akaryakıt Kaçakçılığı ile Mücadele Kurulu çalışmalarına devam ettiklerini belirten Muş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bakanlığımız bünyesinde görev yapan akaryakıt özel ekibince yıl boyunca yürütülen çalışmalarda 4 milyar lira değerinde vergi zayi ile 10 milyar lira değerinde sahte fatura tespit edilmiş ve 1732 ton kaçak akaryakıt ele geçirilmiştir. Diğer taraftan tütün mamulleri ve alkollü içki kaçakçılığı başta olmak üzere kaçakçılıkla mücadele kapsamında yürütülen operasyonlar neticesinde 10 ton uyuşturucu, 45 ton uyuşturucu yapımında kullanılan kimyasal, 3,5 milyon paket sigara, 26 milyon adet makaron, 11,5 milyon adet sigara kağıdı ve filtresi, 70 bin litre alkol ve alkollü içki, 14,6 bin ton gıda ve yaklaşık 4 bin 300 adet tarihi eser ele geçirilmiştir. Bakanlık olarak önümüzdeki dönemde de kaçakçılığa karşı ortaya koyduğumuz tavizsiz mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz.”