Ticaret Bakanı Mehmet Muş, G20 Dönem Başkanı İtalya’nın, Sorrento kentinde ev sahipliği yaptığı G20 Ticaret ve Yatırım Bakanları toplantısının ardından, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Muş, dünya gayrisafi milli hasılasının yüzde 75’ine denk gelen G20 ülkelerinin bakanlarıyla salgın sonrasında ilk kez bir araya geldiklerini belirterek, “Burada pandeminin etkilerini, yatırımları, ticaret ve çevre ve sağlık konularını, DTÖ’nün reformunu, ticaretin kolaylaştırılması gibi konuları ele aldık. Ve bunlarla ilgili bir bakanlar bildirisi de kabul edildi.” dedi.
Bakan Muş, toplantı sırasında AB, Endonezya, Hollanda, İtalya, Japonya ve Rusya’dan mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler yaptığını, aynı zamanda DTÖ ve Dünya Bankası temsilcileriyle de burada bir araya gelme fırsatını bulduğunu aktardı.
Görüşmelerinin içeriğine dair bilgi veren Muş, “Özellikle kural temelli ticarete verdiğimiz önem, dengeli ticaret vurgumuz ve AB ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konuları görüşmelerimizin temelini oluşturdu. Bundan sonraki süreçte, ay sonundaki liderler zirvesi yapılacak ve burada ticaret bakanlarının kabul ettiği konular liderlerle paylaşılacak.” diye konuştu.
Yeni yılda, G20 Dönem Başkanlığını Endonezya’nın üstleneceğini hatırlatan Muş, “Biz burada yaptığımız vurguları, Endonezya’nın dönem başkanlığında da yapmaya devam edeceğiz. Ümit ediyorum ki; dünyanın, pandemi sonrası ticaretin kolaylaştırılması ve hızlı bir şekilde bu sürecin tamamlanması noktasında G20 ülkelerinin, hem burada aldıkları kararlar hem de soruna dönük ortaya koyacakları iradeler önemli olacaktır, diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“Dengeli ticaret vurgusu yaptık”
DTÖ’ye yönelik reformun, tartışılan başlıklar arasında birinci sırada olduğunu dile getiren Bakan Muş, şöyle konuştu:
“Eğer burada bir reforma ulaşılamazsa, eğer burada ortak bir noktada hareket edilemezse bu sefer ülkeler kendi kendilerine farklı kurallar uygulamaya başlıyor. Bu da artık işin içinden daha çıkılmaz hal almasına sebep oluyor. Bunlar tabii burada görüşüldü. Herkesin mutabık olduğu bir konu var; DTÖ’nün reforme edilmesi. Fakat nereden ve nasıl olacağı konusunda sorular ortaya çıkıyor. Ben tartışmaların yoğunlaşması halinde, bunların gündemde tutulması halinde ve özellikle ekonomik olarak daha büyük ülkelerin daha ciddi irade koyması halinde, DTÖ’nün adilane bir şekilde reforme edileceğini düşünüyorum. Sonuç alınır mı? Sonuç, bu bahsettiğim ülkelerin iradesine ve kararlılığına bağlı şekilde değişecektir. Biz Türkiye olarak kurallı ticaret vurgusunu burada yaptık. Dengeli ticaret vurgusunu burada yaptık. Bu noktada atılacak olan adımlara destek vereceğimizi ifade ettik.”