Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurum (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 11 ilke, 9 amaç ve çok sayıda hedef ile faaliyetten oluşan İnsan Hakları Eylem Planı’nı AA muhabirine değerlendirdi.
Planın belli bir birikimin neticesinde ortaya çıktığını, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve çok sayıda paydaşın katkısıyla gerçekleştirildiğini belirten Arslan, Türkiye’ye ve tüm vatandaşlara hayırlı olmasını temenni etti.
Arslan, Türkiye’nin farklı kültürlerin çarpıştığı, terörle mücadele ve darbe teşebbüslerinin olduğu zorlu bir coğrafyada insan hakları mücadelesi verdiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Bu eylem planı, içinde bulunduğumuz zor şartlara rağmen gerçekleştirilmiş bir plandır, ortaya konmuş bir iradedir ve tabii Cumhurbaşkanımızın sunumunda ifade ettiği üzere bu, herhangi bir uluslararası teşkilatın veya başka bir yapının dayatmasıyla hazırlanmış bir plan değil. Bizim kendi medeniyetimizde var olan değerlerin de ihyası anlamında, insana değer vermek bizim medeniyetimizin zaten temel unsurlarından birisi olduğu için hazırlanmış bir plandır. Gerçekten devrim niteliği olan bir plandan bahsediyoruz.”
Arslan, Adalet Bakanlığının, plan yürürlüğe girmeden önce, diğer kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve iş dünyasının görüşlerini almasının, bunun en temel göstergelerinden biri olduğuna işaret etti.
Planın başlangıç ilkelerini ayrıca önemsediğini aktaran Arslan, “Orada bahsedilen en temel şeylerden birisi yine insan onuru. İnsan onuruna önem verilmiş oluyor. Yani devletin vazifesi, topraklarında yaşayan herkesin onurunu korumak ve gözetmek, İnsan Hakları Eylem Planı’nın bu temel felsefe üzerinde şekillendiğini düşünüyorum.” dedi.
“Kurumun sahiplenilmesi açısından oldukça memnuniyet verici”
Eylem Planı’nın ilk amacının “Daha Güçlü Bir İnsan Hakları Koruma Sistemi” olduğunu hatırlatan Arslan, bu kapsamda, TİHEK ve Kamu Denetçiliği Kurumunun güçlendirilmesinin gerekliliğine vurgu yapıldığını aktardı.
Arslan, Türkiye’de insan hakları kurumlarının güçlendirilmesi konusunun 2019’da Cumhurbaşkanlığı’nın yıllık programına alındığını belirterek, bu çerçevede zaten bir çalışma yürütüldüğünü, süreç içerisinde kendilerinin de bu doğrultuda hazırlık yaptıklarını anlattı.
Hem yurt içindeki muhataplarla bağlantılarını geliştirdiklerini hem de uluslararası insan hakları mekanizmalarıyla iş birliklerini gerçekleştirdiklerini aktaran Arslan, “Bu eylem planıyla da bu, Cumhurbaşkanımızın bizzat kamuoyuna arz etmesi şeklinde tecelli etti. Kurumun sahiplenilmesi açısından biz bunu oldukça memnuniyet verici bir olay olarak değerlendiriyoruz.” dedi.
Arslan, planın uygulanması esnasında her kurumun belirtilen amaç ve faaliyetlerle ilgili çalışmalarını 4 aylık raporlar halinde Değerlendirme ve İzleme Kurulu’na sunacağını, ardından yıllık uygulama raporu hazırlanacağını ifade ederek, bunu Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu ile Kamu Denetçiliği Kurumunun inceleyip değerlendireceğini ve Cumhurbaşkanlığı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunacağını aktardı.
Daha önceden parça parça ve düzensiz olan uygulamaların bu sayede disipline edildiğine işaret eden Arslan, “Artık insan haklarının ülkede uygulanmasını bütün vatandaşlarımız doğrudan takip edebilme ve değerlendirebilme imkanına kavuşmuş olacak. Dolayısıyla bu plan, insan haklarının geliştirilmesi, korunması ve güçlendirilmesi, her bir vatandaşımızın hakkının da ifası anlamında çok kıymetli bir çalışma olacak.” diye konuştu.