Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Ömer Güler, Türkiye’de tohumculuk sektörünün her anlamda büyümeye devam ettiğini belirterek “AR-GE faaliyetlerinin özellikle devlet tarafından daha çok desteklenmesiyle sektörümüzün büyümesi daha da hızlanacaktır.” dedi.
Güler, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, son dönemde yaşanan Kovid-19 salgını, savaş ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin, en çok gıda ve tohumculuk sektörlerini etkilediğini söyledi.
Tohumculuğun gıda güvenliğinin sağlanması açısından çok kritik ve stratejik öneme sahip olduğunun altını çizen Güler, Türkiye’de sektörün başarılı bir dönem geçirdiğini ve bunun devam etmesi için çalıştıklarını anlattı.
Güler, Türkiye’de tohumculuk sektörünün gelişiminin 20 yıl önce başladığına ve özellikle son 10 yılda ivme kazandığına dikkati çekerek sektöre ilişkin verilerin de bunu desteklediğini belirtti.
Tohum, fide, fidan ve süs bitkilerinde her sene üretim miktarı ve kalitenin yükselmeye devam ettiğini vurgulayan Güler, “2022 sonu itibarıyla 1 milyon 361 bin 336 ton sertifikalı tohumluk, 137 milyon adet meyve fidanı, 2 milyon adet asma fidanı, 6 milyar adet sebze fidesi, 91 milyon adet çilek fidesi ve 2 milyar adet süs bitkisi ürettik. Bu verilerin ne anlama geldiğini oransal olarak özetle anlatmaya çalışayım. Son 10 yılda sertifikalı tohum üretiminde yüzde 100, fidan üretiminde yüzde 300, fide üretiminde yüzde 95, süs bitkileri üretiminde son yüzde 75 artıştan söz ediyoruz.”
Güler, üretimdeki artışın dış ticarete de yansıdığını dile getirerek şunları kaydetti:
“Tohum ihracatı, 10 yılda 120 milyon dolardan 232 milyon dolara yükseldi. 67 milyon dolar olan dış ticaret açığını kapatmış üstüne neredeyse bir o kadar daha koyup 2022’de 63 milyon dolar dış ticaret fazlası verdik. Fidan ihracatımız ise son 10 yılda 3 milyon dolardan 35 milyon dolara yükseldi. İthalat ise 6 milyon dolar ortalamasında devam etti. Süs bitkilerinde 10 yıl önce 75 milyon dolar olan ihracat, 120 milyon dolara çıktı. Aynı yıllar içinde 73 milyon dolar olan ithalat ise 46 milyon dolara geriledi. Sektörün tamamını derleyecek olursak 386 milyon dolar ihracat, 223 milyon dolar ithalatımız var. Geçen yıl ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 173 oldu.”
Türkiye’nin tohum üretimi, ihtiyacı karşılayabilecek düzeyde
Türkiye’nin tohum üretiminde kendi ihtiyacını karşılayacak durumda olduğuna dikkati çeken Güler, sektörün hedeflerinin milli çeşitlerin artırılması olduğunu vurguladı.
Güler, sektörün ilerlemesinin hızlanması için en önemli ihtiyacın AR-GE çalışmaları olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
“Tohumculuk sektörünün en önemli ihtiyacı, AR-GE çalışmalarının yeteri kadar ve sürekli yapılabilmesiyle birlikte üretilen bilgi ve teknolojinin sektör tarafından kullanılabilmesidir. Bu kapsamda en önemli konu ise bitki ıslahı çalışmaları, tohum bilimi ve tohum teknolojileri alanında yapılan araştırmalar ve çeşit geliştirme çalışmalarıdır. AR-GE çalışmaları büyük yatırım ve uzun zaman alan faaliyetlerdir. Bu yüzden AR-GE faaliyetlerinin özellikle devlet tarafından daha çok desteklenmesiyle sektörümüzün büyümesi daha da hızlanacaktır. Ayrıca üreticilerimizin de AR-GE konusuna yatırım yapması çok önemli.”
Öte yandan, sektörün finansal anlamda zaman zaman sıkıntılar yaşadığına işaret eden Güler, özellikle Ziraat Bankası tarafından sektöre sağlanan kredi miktarlarının ve ödeme şekillerinin düzenlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.