Çin nüfusunun üçte biri, toprakların tehlikeli yerleşimi bölgesinde yaşıyor. Önlemler almazsanız, sonuçlar felaket olacaktır.
Bilim adamları, toplam 700 milyon insan nüfusu ile Çin’in 82 şehrinin uydu resimlerini analiz ettiler. Sonuçlar, dikkate alınan kentsel bölgelerin yüzde 45’inin arazi yerleşim bölgesinde olduğunu göstermiştir. 2120 yılına gelindiğinde, deniz seviyesinin altında yatan şehirlerin alanı üç katına çıkabilir. Bu 55 ila 128 milyon sakinleri etkileyecek ve binayı, altyapıyı tehlikeye atacak ve kıyı şehirlerinde sel riskini artıracaktır. Sıcak noktalar Pekin ve Tianjin’dir. Çin’in en büyük şehri olan Şangay, yaklaşık üç metre battı.
Tianjin gibi kıyı şehirleri özellikle savunmasızdır, çünkü Dünya’nın inişi iklim değişikliğinin sonuçlarını artırır ve deniz seviyesinde bir artışa yol açar. 2005 yılında bir kasırga olan Katrina’nın neden olduğu New Orleans’ta da benzer bir durum gözlendi.
Bilim adamları, toprağın çekilmesinin esas olarak insan aktivitesi ile, örneğin yeraltı suyunun çitiyle ilişkili olduğuna inanıyorlar. Japon şehirlerinde Osaka ve Tokyo’da bu süreç 1970’lerde durduruldu ve şehir toprağının çökmesi durdu veya önemli ölçüde azaldı. Diğer önemli faktörler tünellerin inşası ve nakliyeden titreşimdir. Aynı zamanda, doğal jeolojik süreçler insan aktivitesinden çok daha küçük bir rol oynar. Bu, örneğin, Metro bölgesinde ve Pekin’deki otoyollarda daha hızlı çöküş gösterilir.
Toprağın çöküşünün dünyadaki şehirlerin sorunu olduğunu gösteren yeterli veri biriktirilmiştir. Analizin yazarları, araştırma topluluğunu bu sürecin hızını ölçmekten soruna bir çözüm bulmaya çağırdı.
Daha önce, bilim adamları gezegendeki yaklaşık 2 milyar insanın tehlikeli kara yerleşim bölgesinde yaşadığını bulmuşlardır.