Yeni bir nesil dünyaya geliyor: Beta Kuşağı. 2025 yılında doğacak olan çocuklar, teknolojinin her yönüyle iç içe büyüyecek ve daha önceki kuşaklardan farklı olarak dijital dünyanın tam merkezinde yer alacaklar. 2025 ile 2039 yılları arasında doğacak olan bu nesil, teknolojinin hızla evrildiği, çevresel sorunların ve sürdürülebilirlik ihtiyacının daha çok öne çıktığı bir dönemde büyüyecek.
Teknolojiyle büyüyen bir kuşak daha
Beta Kuşağı, daha doğmadan önce dijital dünyada varlık gösterecek. Yapay zeka, otomasyon, sanal gerçeklik gibi teknolojiler hayatlarının her anına entegre olacağı ve bu çocukların, bugünün çocuklarının erişemediği teknolojilere, akıllı cihazlara ve dijital platformlara hızla adapte olacağı öngörülüyor. Ancak, bu gelişen teknolojiyle birlikte karşılaşacakları en büyük zorluklar arasında bilgi kirliliği, dijital bağımlılık ve sürdürülebilirlik gibi global sorunlar yer alabilir.
22. yüzyılı görebilecekler
2025 ve sonrasında doğacak olan Beta Kuşağı üyelerinin çoğu, 22. yüzyılı görebilecek. Bu kuşağın doğacağı dönemde yaşam beklentisi oldukça yüksek olması ve tıbbi ilerlemeler, sağlık hizmetlerindeki gelişmeler ve yaşam kalitesindeki iyileşmeler sayesinde, Beta Kuşağı’nın 2100’lü yıllara kadar yaşamaları bekleniyor.
Bu da onların 22. yüzyılda yaşamalarına olanak sağlayacak. Bugünün ortalama yaşam süresi, gelişmiş ülkelerde genellikle 80-90 yıl arasında değişiyor, ancak birçok uzman, teknolojik gelişmelerle bu süre daha da artabileceği konusunda ümitli olduklarını belirtiyor.
Alfa kuşağından Beta kuşağına geçiş
Beta Kuşağı’nın ebeveynleri çoğunlukla Z Kuşağı’ndan olacak. Alfa Kuşağı, 2010-2024 yılları arasında doğan çocukları kapsıyordu. Bu nesil teknolojiye doğmuş, dijital dünyanın ilk yerli bireyleriydi. Ancak, 2025 ile birlikte yerini Beta Kuşağı’na bırakacak.