AB Komisyonu sözcülerinin basın toplantısında, Tunus ile ilgili soruyu yanıtlayan Dış İlişkiler Sözcüsü Nabila Massrali, “Tunus, zor bir durumdan geçerken meydana gelen olayları büyük endişeyle takip ediyoruz.” dedi.
AB’nin Tunus ile derin ve yakın bir stratejik işbirliği bulunduğunu aktaran Massrali, “AB, Tunuslu makamların ülkenin karşı kaşıya bulunduğu zorluklara doğru karşılıklar vereceğini ümit etmektedir. Siyasi ve sosyal paydaşlar kapsayıcı şekilde birlikte çalışmalıdır.” diye konuştu.
Massrali, AB’nin Tunus’taki yapısal değişikliklere yönelik çabaları desteklemeye hazır olduğunu belirterek, Tunus ile ilgili gelişmelerin 20 Mart’ta düzenlenecek AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda ele alınacağını bildirdi.
Tunus’taki olaylar
Tunus’ta 11 Şubat’tan bu yana siyasiler, gazeteciler, aktivistler, hakimler ve iş insanlarını kapsayan gözaltı operasyonları düzenleniyor.
“Gözaltı dalgası”, devlet güvenliğine karşı komplo kurmak suçlamasıyla Nahda Hareketi’nin eski yöneticilerinden Abdulhamid el-Celasi, İş ve Özgürlükler için Demokratik Blok Partisi yöneticilerinden Hiyam et-Turki ve iş insanı Kemal Latif’in gözaltına alınmasıyla başladı.
Nahda Hareketi, 14 Şubat’ta Nahda Genel Başkan Yardımcısı ve eski milletvekili Nureddin el-Bahiri ile Mozaik FM Genel Yayın Yönetmeni Nureddin Butar’ın gözaltına alındığını duyurdu. Gözaltı sürelerinin tamamlanmasının ardından Bahiri ve Butar’ın tutuklu yargılanmalarına karar verildi.
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi’nin 16 Şubat’ta gözaltına alınan eski Ofis Müdürü Fethi Kemmun’un ise 24 Şubat’ta “kara para aklama” suçlamasıyla tutuklu yargılanmasına karar verildiği duyuruldu.
22 Şubat’ta Cumhuriyet Partisi Genel Sekreteri İsam eş-Şabi, 24 Şubat’ta Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin üyelerinden Anayasa Profesörü Cevher bin Mübarek ile siyasi aktivist Şeyma İssa ve 25 Şubat’ta eski Demokratik Akım Partisi Genel Sekreteri Gazi eş-Şevaşi gözaltına alındı.
Cumhuriyet Partisi, 25 Şubat’ta yaptığı açıklamada, Şabi, Bin Mübarek, İssa, Şevaşi ve avukat Rıza Bilhac’ın tutuklandığını bildirdi.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkede bazı siyasilere yönelik gözaltıların “devletin güvenliğine karşı komplo kurma” ve ekonomik krizi körüklemeye yönelik adımlardan ötürü gerçekleştirildiğini söylemişti.
Tunus’ta siyasi ve ekonomik kriz
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz 2021’de ilan ettiği olağanüstü kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurmuş, iki ay sonra da yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını kendine bağlamıştı.
Said’in açıkladığı “siyasi krizden çıkış yol haritası” kapsamında ülkede 25 Temmuz 2022’de anayasa referandumu ardından da genel seçimler yapıldı.
Genel seçimlerin iki turunda da katılımın yüzde 11’de kalması, muhalefetin Cumhurbaşkanı Said’in meşruiyetini tartışmaya açmasına neden oldu.
Cumhurbaşkanı’nın kararlarının ardından yıllardır devam eden ekonomik krizin daha da derinleştiği Tunus’ta bazı kesimler, Said’in adımlarını “darbe” olarak nitelendiriyor ve ülkenin demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.