AB üyesi 27 ülkenin enerji bakanı, artan enerji fiyatları karşısında yapılabilecekleri görüşmek ve ortak tutum belirlemek üzere Brüksel’de bir araya geldi.
AB Dönem Başkanı Slovenya’nın Altyapı Bakanı Jernej Vrtovec, toplantı bitiminde yaptığı açıklamada, “Enerji fiyatlarındaki artışa karşı alınabilecek tedbirleri görüştük.” dedi.
AB Enerji Düzenleyicileri İşbirliği Ajansının (ACER) elektrik piyasasının işleyişi ile ilgili raporunu değerlendirdiklerini anlatan Vrtovec, “Piyasa modelimiz, son tüketiciye uygun biçimde çalışıyor. Elektrik piyasamız bu ölçüde entegre olmasaydı fiyat artışları daha yüksek olurdu.” ifadesini kullandı.
Vrtovec, uzun vadede daha düşük enerji fiyatları için elektrik piyasasının daha entegre hale getirilmesi ve enerjide bağımsızlığın sağlanması gerektiğini anlattı.
AB Komisyonu Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson da “Doğal gaz fiyatları ekimdeki zirvesinden daha aşağıya inmiş olsa da halen normalden çok daha yüksek seviyede seyrediyor. Bu durumun ilkbahara kadar aynı şekilde devam etmesi bekleniyor.” diye konuştu.
AB Komisyonu’nun üye ülkelere, tüketicileri ve işletmeleri korumaya yönelik uygulanabilecek çeşitli seçenekler açıkladığını anımsatan Simson, elektrik piyasasının işleyişini değerlendirmek üzere ACER’e görev verdiklerini ve bu kurumun ön raporunu kendilerine sunduğunu anlattı.
Simson, ACER çalışmasının, elektik piyasalarında en ucuz enerji kaynaklarının ilk alınıp kullanılmasını içeren “mevcut fiyat modelinin halk ve işletmeler açısından en iyi seçenek” olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Elektrik piyasalarında alternatif fiyat mekanizmalarının maliyet ve arz güvenliği açısından riskler ortaya çıkaracağını ifade eden Simson, mevcut modelin daha esnek olması, depolama kapasitesinin artırılması ve talebe hızla yanıt verebilmesi gerektiğini vurguladı.
“Spot fiyatlar, uzun dönem sözleşmelerden daha ucuz”
Simson, doğal gaz fiyat artışının her ülkeyi aynı ölçüde etkilemediğini anımsatarak, “Uzun vadede toptan doğal gaz piyasasındaki spot fiyatlar, uzun dönem sözleşmelerden daha ucuzdur. Bu yıl fiyatlar konusunda bir istisna yaşandığını not etmek gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
AB ülkelerinin gruplaşması
AB ülkeleri arasında enerji tartışmalarında çeşitli gruplaşmalar dikkati çekiyor.
Mevcut sistemde AB’deki toptan elektrik fiyatı, toplam elektrik talebini karşılamak için ihtiyaç duyulan son üretici tarafından ve genellikle doğal gaz santrallerince belirleniyor.
Başını Fransa, İspanya ve İtalya’nın çektiği bir grup ülke, AB doğal gaz ve elektrik piyasalarının reform edilmesi ve elektrik üretimindeki kaynak fiyatlarının ayrıştırılması gerektiğini savunuyor.
Almanya, Avusturya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, İrlanda, Lüksemburg, Letonya ve Hollanda artan enerji fiyatlarına karşı AB elektrik piyasasının revize edilmesine karşı çıkıyor.
Enerji fiyatlarının gelecek yıl ortalama seviyelere dönmesinin bekleyen bu ülkeler, AB gaz ve elektrik piyasalarının uzun yıllarda ve kademeli biçimde inşa edildiği, enerji piyasalarının tasarımına müdahalenin çok dikkatli düşünülmesi gerektiğini düşünüyor.
Buna ilave olarak başını yine Fransa’nın çektiği 10 civarında ülke, enerji arz güvenliğinde nükleer santrallerin önemini vurguluyor. Bu ülkeler, nükleer enerji santrallerinin AB sürdürülebilir ve yeşil finansal yatırım sınıflandırmasında yer almasını talep ediyor.
Polonya ve Macaristan gibi bazı ülkeler de enerji fiyatlarındaki yükselişten AB’nin iklim dostu dönüşümünü sağlamayı hedefleyen Yeşil Mutabakat’la ilgili politikalarını sorumlu tutuyor.
Ayrıca başta İspanya olmak üzere bazı AB ülkeleri, ortak sözleşmelerle doğal gaz satın almasını ve bir stratejik doğal gaz rezervi kurulmasını talep ediyor.
Avrupa’da özellikle sonbahardan beri doğal gaz ve elektrik gibi enerji ürünleri fiyatları hızla yükseliyor. Bu durum, kış aylarında yüksek faturalarla karşılaşan tüketicileri rahatsız ediyor.