Katıldığı bir radyo programında konuşan Kennedy Jr, 1963’te amcası John F. Kennedy’nin cinayete kurban gitmesine ilişkin, “CIA’in cinayete ve örtbas edilmesine karıştığına dair çok güçlü kanıtlar var.” görüşünü paylaştı.
Kennedy Jr, bu tezin “şüpheden öte” olduğunu savunarak, amcasının öldürülmesinin ABD askerlerini Vietnam’a göndermeyi reddetmesiyle ilişkili olduğunu iddia etti.
Babası eski ABD Başsavcısı Robert F. Kennedy’nin öldürülmesinde de CIA’in parmağı olabileceğini ima eden Kennedy Jr, diğer yandan bu konuda amcasınınki kadar güçlü kanıtlar olmadığını söyledi.
Kennedy Jr, cinayete ilişkin belgelere yer veren James Douglas’ın kitabı “JFK and the Unspeakable” adlı kitabı referans gösterdi.
2024 başkanlık seçimlerine aday olan Kennedy Jr, Joe Biden’ın bazı politikaları hakkında da konuştu.
Biden’ın dış politikada “neo-muhafazakar ideolojinin” dikte edilmesine izin verdiğini söyleyen Kennedy Jr, yönetimin Ukrayna savaşı ve sınır politikalarını da eleştirdi.
JFK suikastı ve tartışmalar
John F. Kennedy, 22 Kasım 1963’te seçim çalışmaları için gittiği Texas’ta bir suikast sonucu öldürülmüştü.
Dönemin Yüksek Mahkeme Başyargıcı Earl Warren tarafından yürütülen soruşturmada, suikastı gerçekleştiren Lee Harvey Oswald’ın tek başına hareket ettiği sonucuna varılmıştı. Ancak soruşturma eksik olduğu iddia edilerek eleştirilmiş, sonradan Kongrede kurulan bir komisyon suikastın komplo olabileceğini açıklamıştı.
Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi (NARA), 1992 tarihli JFK yasası gereği suikasta ilişkin çok sayıda gizli olmayan belgeyi yayımlamıştı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump 2017’de binlerce gizli belgeyi açıklarken, bazı belgeleri ulusal güvenlik gerekçesiyle gizli tutmuştu. Joe Biden yönetimi ise Aralık 2021’de 35. ABD Başkanı John F. Kennedy’nin 1963’te yaşamını yitirdiği suikasta ilişkin bir dizi gizli belge yayımlamıştı.
Birçok araştırmacı, yayımlanan belgelerin suikasta ilişkin yeni bir ipucu vermediğini ve hala muğlakta olan konulara ışık tutmadığını savunmuştu. Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve diğer ulusal güvenlik kurumlarının, Kongre kararına rağmen olaya ilişkin diğer belgelerin yayımlanmasına engel olduğunu iddia edilmişti.