Akçaabat’ta deniz kıyısında 13. yüzyılın son döneminde İmparator 2. Alexios tarafından yaptırıldığı bilinen ve Trabzon’un fethi sonrası 1468 yılında Osmanlı yönetimine geçen Akçakale Kalesi’nde, Müze Müdürlüğü ve Akçaabat İlçe Belediyesi’nce 8 ay önce başlatılan kazı çalışmaları devam ediyor. Kazı çalışmalarında Bizans dönemine ait 8 mezar ve bu mezarlara ait iskeletler, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait sikke ve seramik parçalarına ulaşıldı. Karada tek nefli kilise gün yüzüne çıkarılırken, deniz altında ise kaleye ait çeşitli tarihi kalıntılar da bulundu.
Çok sayıda mezar tespit edilen kalede, birkaçı tahrip edilmiş mezarların, Bizans usulü gömü yöntemleriyle defnedildiği, bir kısmının çatı kiremitleriyle koruma altına alındığı, bir kısmının ise doğrudan toprağa gömüldüğü ortaya çıkarıldı. Tarihi kalenin kalıntıları için denizde de arama çalışmaları yapılıyor. Dalgıçlar eşliğinde deniz altında 80 metreye ulaşan derinlikteki armalarda ise kaleye ait çeşitli tarihi kalıntılara ulaşıldı. Kazı çalışmalarının haziran ayına kadar bitirilmesi hedeflenirken, çalışmalarının tamamlanmasının ardından elde edilen kalıntılar, aynı kalede sergilenecek.
‘Bizans ve Osmanlı dönemine ve yakın tarihe ait buluntular tespit ediyoruz’
Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, kazıların kapsamlı yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
‘Kazı çalışmalarımız bittikten sonra restorasyon çalışmalarımız başlayacak’
Ekim, haziran ayında kaledeki kazı çalışmalarının tamamlanmasını planladıklarını kaydetti:
Akçakale Kalesi
Trabzon’un Akçaabat ilçesine bağlı Akçakale Mahallesi’nde 900 yılın üzerinde tarihi geçmişe sahip olan Akçakale Kalesi, Trabzon’un fethi sonrası 1468 yılında Osmanlı yönetimine geçti. Kale, Cumhuriyet döneminde hazine malı olarak devlete devredildi. 2005 yılında 475 bin TL bedelle kamulaştırılan Akçakale Kalesi’nde 2007 yılında kurtarma kazıları yapıldı.
O dönemde yapılan kazı çalışmalarında 4 iskelet, kemik parçaları, toprak kaplar, bronz çiviler ve Bizans seramiği parçaları bulundu. Moloz ve kesme taştan yapılmış olan kalenin büyük bölümü yıkılmasına rağmen ana gövdesi günümüze kadar ulaşırken, son yıllarda kale tarım arazisi ve çocukların oyun sahası olarak kullanılıyordu.