Resmi televizyon kanalında konuşan Meşişi, son günlerde ülkede yaşanan şiddet ve protestolara dair açıklamalarda bulundu.
Halktan kışkırtma ve seferberlik kampanyalarının peşine düşmemelerini isteyen Meşişi, krizin gerçek, öfke ve protestonun yasal ancak kaosun kabul edilemez olduğunu, buna kanun gücü ve devletin birliğiyle karşı koyacaklarını belirtti.
Meşişi, kargaşa, yağma, yakıp-yıkma ve mülkiyete saldırıyı eleştirerek şunları söyledi:
“Bu davranışlar sapkınların işleridir. Barışçıl protestocular arasında bu türden davranışları normal karşılayanlar yoktur sanıyorum. Protesto hakkı, çalıp yağmalama, özel ve kamu mallarını kırıp-dökme hakkına dönüşmemelidir.”
Birçok bölgedeki sosyal durumun, ekonomik kriz, öfke ve tıkanıklığın farkında olduğunu dile getiren Meşişi, Kovid-19 salgınının bunu daha da derinleştirdiğini ancak Tunusluların sağlıklarını korumak adına uygulamak zorunda kaldığı şeyler olduğunu kaydetti.
Meşişi, adil ve kapsamlı kalkınma yönünde çaba göstermenin hükümetin öncelikleri arasında olduğuna dikkati çekti.
Öte yandan, İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle düzenlediği toplantı sonrasında yazılı açıklama yapan Meşişi, tanık olunan gece hareketlerinin masum olmadığını, ülkede kaosa yer bulunmadığını kaydetti.
Meşişi açıklamasında, “Yağma, hırsızlık, özel ve kamu mülklerine yönelik saldırıların, anayasanın güvence altına aldığı protestolar ve barışçıl söylemlerle bir alakası yok.” ifadelerini kullandı.
Tunus’ta hafta sonundan itibaren çok sayıda gösteri düzenlenmişti.
Gösteriler sırasında, kamu binalarının zarar gördüğü, özel araçların ateşe verildiği ve mağazalara yağmalar yapıldığı yönünde görüntüler sosyal medyaya yansımıştı.
İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre olaylar sırasında 632 kişi gözaltına alınmıştı.
Tunus içindeki siyasi bazı gruplar yaptıkları açıklamalarda, olaylarla ilgili siyasi rakiplerine yönelik karşılıklı suçlamalarda bulunmuştu.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, gençleri, gösteriler sırasında çevreye zarar vermemeleri konusunda uyarmıştı.
Gece boyunca gösterilerin devam etmesinin ardından Savunma Bakanlığı, askeri birliklerin, Kovid-19 tedbirlerine tepki amaçlı olası eylemlere karşı kamu kurumları ve stratejik mekanların önünde konuşlandığını açıklamıştı.