Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Genel Sekreteri İskender Kökey, AA muhabirine, rüzgar enerjisi sektörünün Türkiye için sadece enerji arz güvenliği meselesi değil, sağladığı istihdam ve ihracatla değer yaratan bir sektör olduğunu söyledi.
Rüzgar sanayisinin doğrudan 25 bin istihdam sağladığını aktaran Kökey, kule, jeneratör ve kanat üretiminin kümelendiği İzmir’in rüzgar türbininin ihtiyaç duyduğu ana ekipmanları en son teknolojiyle üreten fabrikalara ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.
Kökey, Avrupa’nın en önemli 5. rüzgar sanayisi konumunda olan Türkiye’nin, AB’nin en önemli rüzgar endüstrisi paydaşlarından biri haline geldiğini ifade etti.
Salgın sonrasında kırılan tedarik zincirinin Avrupa’yı üretimi daha yakın coğrafyalara çekmeye zorladığını, Ukrayna – Rusya savaşının da enerjide dışa bağımlılığı azaltma mücadelesine ittiğini anlatan Kökey, şöyle konuştu:
“Tüm bu konjonktürel gelişmeler en önemli pazarımız olan Avrupa’nın rüzgar enerjisindeki kurulu gücünü çok daha hızlı artırmasını gerektiriyor. Rüzgara dayalı kurulu gücünüzü çok hızlı artırabilmek için sadece izin süreçlerini kısaltmanız yeterli olmuyor. Ekipman tedariğini de türbinlerin üretimini de aynı hızda yükseltmenizi gerektiriyor. Bölgenin rüzgar türbini ihtiyacı ciddi oranda Türkiye’den karşılanıyor. İçinde bulunduğumuz konjonktür rüzgar sanayisinin gelişimi için çok önemli fırsatlar sunuyor. Hatta hiç olmadığımız kadar avantajlı bir konumdayız şu anda. Avrupa Birliği önümüzdeki dönemdeki hedeflerine ulaşmak istiyorsa çok daha fazla ürünü, türbini çok kısa sürede tedarik etmek zorunda. Bu da Türkiye gibi rüzgar sanayisi güçlü ülkelerin önünde bir fırsat olarak duruyor.”
“Üreticiler yeni fabrikalar için yer bakıyor”
TÜREB Genel Sekreteri Kökey, kule, kanat, jeneratör üretiminin yanındaki diğer tüm tedarik zincirini daha da genişletmeyi amaçladıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Bu sadece ekonomiye artı değer, istihdam ve ihracat yaratmakla kalmayacak. Topyekun Türkiye sanayisinin kabiliyetlerinin de artmasına sebep olacak. Dolayısıyla biraz daha yan etkiler dediğimiz savunma sanayi, uzay sanayi gibi alanlarda da rüzgar endüstrisindeki bu deneyimimizi kullanarak ülkenin güçlü kaslarını daha da güçlendiriyor olacağız. Rüzgar sanayisi son yirmi yılda geçirdiği gelişimin, deneyimin meyvelerini yemek üzere çok önemli bir eşikten geçiyor ve şartlar hiç olmadığı kadar bizim lehimize. Biz de bu şartları ülke olarak en iyi şekilde kullanmayı arzu ediyoruz. Üreticiler yeni fabrikalar açmak için yer bakıyor.”
Rüzgar sanayisinin 1,5 milyar avroluk yıllık cirosunun yüzde 70-80’inin ihracat odaklı olduğuna işaret eden Kökye, bu rakamın kolaylıkla iki katına çıkartılabileceğini anlattı.
“Deniz üstü için Çandarlı doğru bir aday”
Dünyanın deniz üstü rüzgar santrallerine yönelmeye başladığını vurgulayan Kökey, Türkiye’nin bu alandaki sanayinin gelişimi için de uygun olduğunu söyledi.
Kökey, bunun için denizin kenarında üretim yapılabilecek alanlara ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “İzmir’in Çandarlı bölgesinin doğru bir aday olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.