Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük sanayi kümelenmesi SAHA İstanbul tarafından Cumhurbaşkanlığı himayesinde organize edilen, 6 bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının desteklediği, Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı 2. gününde panellerle devam ediyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Savunma ve Güvenlik Alanında Derin Teknoloji Devrimine Liderlik” konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin NATO’ya çok katı jeopolitik gerilimlerin olduğu bir dönemde katıldığını belirterek, Balkanlar’daki Barış Gücü görevlerinden Afganistan’daki NATO operasyonlarına kadar Türkiye’nin üstlendiği rollerin her zaman bu taahhüdün bir göstergesi olduğunu söyledi.
NATO ile ilişkilerini sadece konum veya küresel güvenlik konularıyla sınırlandırmadıklarını, her zaman NATO’nun sanayi işbirliği projelerinde yer aldıklarını anlatan Kacır, “Bu da bizim kabiliyetlerimizi geliştirip genişletmemize destek oldu. NATO standartlarına ulaşan modernizasyon çalışmaları nedeniyle biz müttefik ülkelerle ortak operasyonel kabiliyetlerimizi geliştirdik. Bu işbirliği sadece karşılıklı büyümeyi ve dirençliliği, dayanıklılığı geliştirmekle kalmayacak, aynı zamanda ortaya çıkan tehditlerle daha iyi mücadele etme imkanı verecektir. Güvenlik paradigmalarında meydana gelen değişiklikler hem Türkiye’nin hem de NATO’nun proaktif olarak bu yeni gerçekliklere adapte olmasını gerektirmektedir.” diye konuştu.
Bölgesel tehditlerin aynı zamanda küresel barışa da bir tehdit oluşturduğunun altını çizen Kacır, iklim değişikliği, kitlesel göç ve kaynakların kısıtlılığının dünyada yeni çatışma bölgeleri oluşturduğunu söyledi.
“Endüstriyel üretimimizi güçlendiriyoruz”
Kacır, yeni gelişen ve çığır açan teknolojilerin savunma stratejilerinde devrim yapan gelişmelere imza attığını belirterek, şöyle devam etti:
“Yapay zeka operasyonları, otomasyon ve izleme, burada insan müdahalesini kısıtlayan daha etkin görev icra edilmesini sağlayan gelişmelerdir. Aynı zamanda kritik altyapıdaki kırılgan noktaların, zayıflıkların giderilmesine de katkıda bulunmaktadır. Özellikle devletler siber güvenlik tedbirlerini de önceliklendirmektedir. Kuantum teknolojileri, veri güvenliğini ve hassas muhabereyi artık müdahale edilemez veya kesintiye uğratılamaz bir şekilde güçlendirmiştir. Aynı zamanda istihbarat analizlerinde yapay zekanın rolü çok daha fazla miktarda artmıştır.”
Bu ileri düzey malzemelerin askeri uygulamaları konusunda da çığır açıldığına işaret eden Kacır, Türkiye’nin savunma sanayi ve teknolojisinin merkezindeki bir ülke olarak bu teknolojilerin ortaya koyduğu imkanlardan faydalanan bir ülke olduğunu söyledi.
Kacır, bundan faydalanmanın çok güçlü bir teknoloji yatırım altyapısı gerektirdiğini vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Endüstriyel üretimimizi güçlendiriyoruz. Bugün Türkiye sadece üreten değil, aynı zamanda ileri teknolojiyi ihraç eden de bir ülke haline gelmiştir ve Türkiye teknoloji ithal eden bir ülke olmaktan çıkıp bunu başarmıştır. Biz burada paradigma kaymalarından faydalandık ve çığır açan inovasyonlardan faydalanarak Türkiye’nin her zaman teknoloji inovasyonunun öncesinde yer almasını ve kendi kendine yeten bir ülke olmasını sağladık.”
“2 milyar dolarlık bir fon oluşturduk”
Kacır, savunma sanayi firmalarının dünyada oyunu değiştiren firmalar haline geldiğini ifade ederek, askeri kabiliyetlerin gelişmesinde büyük katkı sağladığını anlattı. Kacır, şöyle devam etti:
“Artan tehditler karşısında uzun süreli AR-GE çalışmaları ve satın alma planlamalarımızla hızlı uyum kabiliyetimizle biz müttefiklerimizin stratejik öncelikleri için de onları desteklemek üzere hazırız. Bizim savunma sanayi altyapımız özellikle ilerlemelerin ve sivil sektörlerin geliştirilmesi için de önemlidir. Türkiye’nin güçlü startup ekosistemi çeşitli kamu proje ve ortaklıklarıyla geliştirilmektedir. Kamu kaynaklarının özellikle finansman ve fon mekanizmalarıyla bizim girişimcilerimiz için çarpan etkisi yarattığının farkındayız. Bu finansman mekanizmalarıyla birlikte biz yaklaşık 250 milyon dolarlık öz sermayeyi harekete geçirerek toplamda 2 milyar dolarlık bir fon oluşturduk. Kaynaklarımızı ve kabiliyetlerimizi destekleyerek, özellikle derin teknoloji startup’larını da destekleyerek çığır açan inovasyonlarla Türkiye’yi özellikle yapay zeka ve biyoteknoloji alanında gelişmiş teknolojide bir lider olarak ortaya çıkarmayı ümit ediyoruz.”
“DIANA’nın 2023-2024 proje çağrılarına başvurularda 5. sıradayız”
Önde gelen savunma sanayi şirketlerini derin teknoloji startup’larıyla işbirliğine davet eden Kacır, bu işbirliğinin hem çığır açan çözümler hem savunma sektöründe hem de diğer stratejik alanlarındaki problemlerin çözümünde büyük önem taşıyacağını söyledi.
Kacır, askeri sektörün her zaman teknolojik gelişmelerin çok önemli lokomotifi olduğunu vurgulayarak, hükümetlerin savunma talepleri nedeniyle ortaya koyduğu satın alma gücünün, çığır açan teknolojilerin geliştirilmesinde önemli rol oynadığına işaret etti.
Bakan Kacır, güçlü savunma sektörüne sahip ülkelerin, özellikle sivil inovasyon ve bunların askeri uygulamaları nedeniyle savunma dışındaki sektörlerin yer almasını engellediğini ifade etti. Özellikle ikili kullanıma sahip teknolojilerin ve çeşitli ülkelerin ortaya koyduğu inovasyonun, bunların üstesinden gelmelerini zorlaştırdığını belirten Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:
“DIANA ve NATO İnovasyon Fonu aracılığıyla bu açığı kapatmayı ümit ediyoruz. Özellikle ittifakın uzmanlığı ve kaynaklarını kullanarak özellikle ikili kullanım inovatörlerini desteklemeye çalışıyoruz. Özellikle sivil sektörde ve son kullanıcı açısından ittifak kaynaklarının daha etkin kullanılmasını sağlamak amacıyla bu ikili teknolojilerin geliştirilmesine destek olunmalıdır. Çok güçlü üretim kapasitesiyle ve gittikçe gelişen girişimcilik ruhuyla Türkiye, ittifakın bu her iki programında önemli yer almaktadır. Türkiye olarak DIANA’nın 2023-2024 proje çağrılarına başvurularda 5. sıradayız. Savunma ve sanayinin ve savunma teknolojisinin merkezi olan bu bölgede başarısızlık lüksümüz yok. Ancak ve ancak ittifakımızı güçlendirerek refahımızı artırabiliriz. Türkiye bu alanda liderlik rolünü üstlenmeye hazırdır. Sanayi gücümüzü, yenilikçi ruhumuzu ve ittifakın içindeki stratejik önemimizi artırmaya devam edeceğiz.”
Açılışın ardından Kacır, Savunma Sanayii Başkanlığı, TÜBİTAK BİLGEM ve HAVELSAN arasında TSK Bulut Bilişim Sistemi Kapsamında İşbirliği Protokolü imza törenine katıldı.