Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen, DSİ tarafından yapımı tamamlanan 34 hidroelektrik santralin açılış törenine yaptığı konuşmada, suyun hayati öneme sahip olduğunu ve bütün üretim süreçlerinin ana girdilerinden birini oluşturduğunu bildirdi. Suyun tarımın da ekonominin de can damarı olduğunu vurgulayan Kirişci, “Suyun güçlü etkisini yurt sathına yaymayı hedefleyen DSİ, dünyada ilk kez uygulanan projeleri, en büyük barajları, en uzun sulama kanallarını, içme suyu tünellerini ve hidroelektrik santrallerini milletimizin istifadesine sunmuştur.” İfadesini kullandı.
Kirişci, ülkenin yıllık 112 milyar metreküp teknik ve ekonomik su rezerviyle dünyada 41. sırada olduğunu aktararak ancak kişi başına düşen yıllık 1330 metreküp su miktarıyla su stresi altında bir ülke olduğuna dikkati çekti. Ülke olarak Akdeniz havzasında bulunulması dolayısıyla iklim değişikliğinin etkilerinin, birçok ülkeye göre daha yoğun hissedildiğini vurgulayan Kirişci, “Kısacası, bundan sonra suyumuzu kullanırken muslukları sonuna kadar açmamalıyız, tarlaları gelişi güzel sulamamalıyız, doğru yönetmeliyiz, israf etmeyerek verimli kullanmalıyız.” dedi.
“20 yılda devasa tesisleri ülkeye kazandırdık”
Kirişci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destekleriyle son 20 yılda devasa tesisleri ülkeye kazandırdıklarını aktararak DSİ’nin kuruluşundan bugüne tamamlanan tesislerin yüzde 55’inin AK Parti iktidarı döneminde gerçekleştirildiğini anlattı. Hayata geçirilen projelere değinen Kirişci, şöyle devam etti:
“DSİ Genel Müdürlüğü, 1954’ten bu yana su kaynaklarının geliştirilmesi için çalışmalar yapmaktadır. Günümüzde küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkisiyle oluşan kuraklıktan dolayı depolama tesislerimizin önemi giderek artmaktadır. Yağışlı dönemlerde barajlarımızda ve göletlerimizde biriktirdiğimiz sular, kurak dönemlerde vatandaşlarımızın istifadesine sunulmaktadır. Depolama tesislerimiz, başta içme ve kullanma suyu temini olmak üzere tarımsal sulama, hidroelektrik enerji üretimi ve taşkın kontrolü gibi hayati meselelerde kilit rol üstlenmekte. Ayrıca depolama tesislerimizde balıkçılık, su ürünleri üretimi, turizm ve suyolu taşımacılığı gibi gelir getirici faaliyetler de yapılmakta. Bu çerçevede ülkemizde DSİ Genel Müdürlüğü eliyle irili ufaklı yüzlerce baraj inşa edilmiştir. Türkiye, barajlar konusunda dünyada saygın ülkelerin en başında gelmektedir.”
Kirişci, su denilince akla gelen sektörlerden birinin de tarım olduğuna işaret ederek ülkede 85 milyon dekar arazinin sulanabilir durumda olduğunu ve bunların da yüzde 80’inin sulamaya açıldığını söyledi.
Böylece 6,2 milyon kişiye istihdam sağlandığını ve ekonomiye ise yılda 150 milyar lira ek katkı sunulduğunu dile getiren Kirişci, “Hizmete alınan sulama projeleriyle ülkemiz tarımsal hasılada dünyada 10. sıraya yükselmiştir. Hedefimiz, sulanması gereken 16,5 milyon dekar araziyi de bir an önce suya kavuşturmaktır. Suyu tasarruflu kullanmak için son 20 yılda tarımsal sulamada damla ve yağmurlama gibi modern sulama sistemlerine ağırlık verdik. Yüzde 6 olan modern sulama sistemlerinin oranını yüzde 31’e yükselttik. İnşaatı devam eden sulama projeleriyle inşallah bu oran yüzde 94 seviyesine çıkacaktır.” diye konuştu.
Kirişci, bir başka önemli faaliyet alanlarının da içme suyu temini olduğunu vurgulayarak Bakanlık olarak suyu milletle buluşturmak için çalıştıklarını belirtti.
Hazırladıkları ve zaman içinde değişen şartlara göre güncelledikleri İçme Suyu Eylem Planları ile illerin, 20, 30 ve 50 yıllık içme suyu ihtiyaçlarını planladıklarını söyleyen Kirişci, “Genel Müdürlüğümüz kurulduğu günden bugüne 5 bin 445 kilometre isale hattı inşa etmiştir. Bunun yüzde 60’dan fazlası olan 3 bin 300 kilometrelik kısmını son 20 yılda hizmete aldık. Bu isale hatları ile ülkemizi neredeyse Edirne’den Kars’a 2 defa kat ettik. Hizmete aldığımız içme suyu tesisleri ile yaklaşık 45 milyon vatandaşımıza sağlıklı içme suyu temin ettik.” değerlendirmesinde bulundu.
“Çevreci hidroelektrik santrallerini hızla devreye aldık”
Kirişci, suyun gücünden enerji üretiminde de faydalandıklarını anlatarak karbon salınımı sıfır olan, çevreci hidroelektrik santrallerini hızla devreye aldıklarına işaret etti.
Ülkenin teknik, ekonomik, hidroelektrik enerji potansiyelinin yıllık 180 milyar kilovatsaat olduğunu dile getiren Kirişci, “DSİ ve özel sektör iş birliğiyle bugüne kadar hidroelektrik enerji potansiyelimizin yüzde 60’ı kullanılabilir hale gelmiştir. Bugün ülke kalkınmasına büyük ivme kazandıran bu tesislere zatı devletlerinin himayesinde yenilerini ekliyoruz. Ülkemizin 20 şehrinde bulunan 34 adet hidroelektrik santralinin kurulu gücü 653 megavat, üretimleri ise yıllık 2 milyar 300 milyon kilovattır. Bu miktar 1 milyon kişinin yıllık enerji tüketimine denk gelmektedir. Yaklaşık 16 milyar liraya mal olan bu tesislerin ekonomiye katkısı ise yıllık 2,7 milyar liradır. Bugün zatıalinizin teşrifleriyle açılışını yaptığımız 34 adet tesisle ülkemizin yıllık enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 1’i karşılanacaktır. Bu 34 adet tesisin üretim kapasitesi ise bugüne kadar devreye alınan hidroelektrik enerji tesislerinin yaklaşık yüzde 2,5’lik kısmına tekabül etmektedir.” dedi.
Kirişci, taşkınlarla mücadelenin de çalışma alanlarının başında geldiğini belirterek DSİ’nin bugüne kadar 10 binden fazla taşkın koruma tesisi inşa ettiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destekleriyle DSİ’nin makine parkına son 1 yılda 700’den fazla araç alındığını ifade eden Kirişci, şunları kaydetti:
“Milletçe, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın artırılması için verdiğiniz kararlı mücadeleye şahidiz. Bakanlık olarak, suyun gücünü teknolojiyle buluşturma konusundaki rolümüz ve çabalarımızla bu sürecin bir parçasıyız. Bundan onur duymaktayız. Zatıalinizin liderliğine ve milletimizin teveccühüne sonuna kadar güveniyoruz. Çalışmalarımızı da bu motivasyonla kararlılık içinde sürdürüyoruz. Türkiye yüzyılına adım attığımız bu süreçte, sağladığınız motivasyon ve gösterdiğiniz hedefler, geleceğe yönelik inancımızı artırıyor. Zat-ı devletlerine aziz milletimiz adına minnettar olduğumuzu vurgulamak isterim. Tesislerin ülkemize kazandırılmasında emeği bulunan mühendisinden işçisine, teknisyeninden operatörüne, bütün çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.”