Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Kuzey Makedonya’daki temasları kapsamında Köprülü şehrini ziyaret etti.
Pakdemirli ile Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Sabri Demir ve Türkiye’nin Üsküp Büyükelçisi Hasan Mehmet Sekizkök’ün de bulunduğu heyet, Köprülü Belediye Başkanı Ace Kocevski tarafından karşılandı.
Köprülü’deki Atatürk anıtını ziyaret eden Pakdemirli, daha sonra Saat Kulesi’ne çıkarak şehri seyretti.
Pakdemirli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Balkan ziyareti çerçevesinde Arnavutluk ve Bosna Hersek’ten sonra Kuzey Makedonya’da bulunduklarını ve ata toprağı olan Köprülü şehrini ziyaret ettiğini söyledi.
Pakdemirli, “Burada da ata toprağımız olan Köprülü kasabası yani yeni adıyla Veles’e geldik. 17. yüzyılda yapılmış bir kulenin üzerinden Veles’i izledik. Atalarımızın yerleştiği karşı tepeleri gördük. Bundan neredeyse 100 yıl önde öz dedem, annemin babası, Veles’ten canını, malını, ırzını kurtarmak uğruna burayı mecburen terk edip genç bir delikanlıyken anavatanı olan ülkesine sığınıyor.” diye konuştu.
20. yüzyıl boyunca Balkan toprakları ve Türk cumhuriyetlerinden bu tarz göçler yaşandığını anımsatan Pakdemirli, “Göçlerin tabii ki ailelerin tarihinde çok çok önemli travması oluyor, geçmişi oluyor. Ben ailemizde de bu göçün travmasının uzun yıllar atlatılamadığını anneannemden bilirim.” ifadelerini kullandı.
“Zorunlu göçler olmasın”
Farklı din, dil, ırk, kültür ve düşünceler uğruna toplumun bir kısmını öteleyip vatan topraklarını terk etmeye zorlamanın son derece yanlış olduğunu vurgulayan Pakdemirli, Osmanlının 6 asır boyunca yönettiği toprakların hiçbirinde bunu yapmadığından dolayı dünyanın en büyük devletlerinden biri olarak 6 asır kalabildiğini söyledi.
Pakdemirli, “Benim de bundan sonra insanlığa tavsiyem göçler olmasın, zorunlu göçler olmasın, insanlar topraklarını bırakmasın. Gitmek isteyen gider ama zorunlu göçlerin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Elbette burada olmaktan dolayı duygusal anlar yaşıyorum.” şeklinde konuştu.
Bugün Suriyelilerin aynı dramı yaşadığına dikkati çeken Pakdemirli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Çok kültürlülük, Osmanlıdan dünyaya kalan önemli bir miras. Osmanlının bıraktığı bu mirası yeni kurulan Amerika Birleşik Devletleri koruyabildi ki bu noktalara geldi ama Osmanlıdan örnek alınacak çok şey var. Amerika, kurulurken Kanuni Sultan Süleyman’dan ve birçok padişahımızdan esinlenilmiş bir ülkedir. Yani bizim buradaki insanlara şefkatle yaklaşımımız, onlara hoşgörümüz son derece önemli. Tüm dünya örnek almalı diye düşünüyorum. Yoksa Osmanlı buralarda hüküm sürseydi ve diğer ülkeler gibi yapsaydı, asimilasyon politikaları güdülseydi, bugün burada ne bir Arnavut kardeşimiz olurdu, ne bir Makedon kardeşimiz olurdu. Tamamen buralar Türkleşmiş, çok farklılaşmış bir yer olabilirdi ama biz bunu hiçbir zaman ecdat olarak doğru görmedik ve bundan sonra da doğru görmeyeceğiz.”
Pakdemirli, Türkiye olarak bu coğrafyaları boş bırakmamaları gerektiğini söyledi.
“Özellikle son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın da büyük gayretleriyle bu coğrafyada her zaman bu kültürel mirasın yaşatılması uğrunda çok önemli yatırımlar, hem kültürel hem de ciddi maddi yatırımlar yapılmış durumda.” diyen Pakdemirli, sözlerini şöyle tamamladı:
“Eserlerin restore edilmesi, onarılması, Türk varlığının buralarda devam ettirilmesi anlamında çok önemli işler yapıldı. Tabii ki sadece Türk varlığının devam ettirilmesi değil, bütün Balkan ülkelerinin… Aslında genel perspektif olarak bakış açımız dininden, ırkından, milletinden ayırmaksızın hepsini dost ve kardeş olarak görüyoruz ve buralarda da mümkün mertebe onların yanında olduğumuzu, kalplerimizin onlarla beraber çarptığını her alanda hissettiriyoruz.”
Kuzey Makedonya ziyareti kapsamında başkent Üsküp’teki SÜTAŞ fabrikasını da ziyaret eden Pakdemirli, tesiste incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı.