Negev ile El Halil dağlarından başlayıp Gazze Şeridi’nin orta kesiminden geçerek Akdeniz’e kadar uzanan Gazze Vadisi, Filistin Çevre Kalite Kurumu tarafından 2000 yılında doğa koruma alanı ilan edildi.
Gazze Şeridi içinde kalan kısmı 9 kilometre uzunluğunda olan ve nesli tükenmekte olan hayvan türlerini de içinde barındıran Gazze Vadisi, yıllardır atık su ve katı atıkların bırakıldığı kötü kokan bir çöplüğe dönüştüğü için Filistinlilerin ilgisini çekmiyor.
UNDP, atıklardan arındırıp ağaçlandırarak bir doğa koruma alanına dönüştürmeyi hedeflediği Gazze Vadisi’ni tanıtmak ve burayla ilgili bir farkındalık oluşturmak için Gazzelilere, sivil toplum kuruluşlarına, yerel ve hukuki kurumlara yönelik bir kampanya yürütüyor ve bu kapsamda söz konusu vadiye farkındalık gezileri düzenliyor.
Vadinin coğrafi ve çevresel önemi
Gazze Vadisi’ne Destek Girişimi Üyesi Dina Bedir AA muhabirine yaptığı açıklamada, düzenledikleri gezinin amacının, Gazze Vadisi’ndeki doğal hayvan yaşamının tanınmasını sağlamak ve buranın coğrafi ve çevresel önemi hakkında farkındalık oluşturmak olduğunu söyledi.
Bedir, gezi sırasında katılımcılara vadide yaşayan çok özel hayvan türlerini tanıttıklarını ve nesli tükenmekte olan hayvan türlerini anlattıklarını dile getirdi.
Filistinli gençlerin sosyal medyada Gazze Vadisi hakkında farkındalık oluşturmaya çalıştığını dile getiren Bedir, “Filistinli gençlerin sosyal medyadaki paylaşımlarının vadinin mevcut durumu nedeniyle oluşan ön yargının kırılması ve farkındalık oluşturulmasında önemli rolü var.” dedi.
Tarihi önemi
Gazze Vadisi’ne Destek Girişimi Koordinatörü Muhammed Ebu Ercile de vadide 40-50 kişilik gruplar şeklinde yaptıkları gezinin, katılımcılarda çevreyi ve buradaki canlı yaşamını koruma bilinci oluşmasına katkı sunduğunu dile getirdi.
Ebu Ercile, Gazze Vadisi’ni içinde bulunduğu kötü durumdan kurtararak, insanların keyifle ziyaret edebileceği bir turizm bölgesine dönüştürmeyi arzuladıklarını kaydetti.
Vadinin tarihi açıdan da önemine değinen Ebu Ercile, şunları aktardı:
“Gazze Vadisi’nin önemi koruma altına alınan bir vadi olmasının yanı sıra Telle Umm Amir, Telle es-Seken ve Telle el-Acul arkeolojik alanlarına yakınlığından da kaynaklanıyor.”
Ebu Ercile, söz konusu arkeolojik alanların tarihin başlangıcından beri bu topraklarda yaşayan Filistin halkının sağlam köklerini dünyaya gösteren tarihi eserler olduğunu ifade etti.
Gazze Vadisi Projesi
UNDP Gazze Vadisi Proje Direktörü Muhammed Ebu Şaban ise Gazze Vadisi’nin kirlerden arındırılması, eski doğal halini kazanması ve doğa koruma alanına dönüşmesi için UNDP’nin 2 yıl önce bir proje başlattığını hatırlattı.
Ebu Şaban, on yıl içinde tamamlanması planlanan Gazze Vadisi Projesi’nin yaklaşık 66 milyon dolara mâl olacağını belirtti.
Vadideki kötü duruma dikkati çekmek için proje kapsamında Gazzeliler, sivil toplum kuruluşları, yerel ve hukuki kurumlara yönelik bir farkındalık kampanyası başlattıklarını aktaran Ebu Şaban, bu bağlamda vadiye iki kez farkındalık gezisi düzenlediklerini kaydetti.
Ebu Şaban, söz konusu projenin Gazze Vadisi’nin koruma altındaki tabiat alanı olarak, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almasına da katkı sunacağını savundu.
Projenin finansmanı
Projenin birkaç aşamadan oluştuğunu anlatan Ebu Şaban, mevcut etkinlik ve programları Norveç ve Belçika hükümetlerinin katkılarıyla düzenlediklerini ifade etti.
Ebu Şaban, bu hükümetlerden alınan fonun, proje için gerekli olan fonun bir parçası olduğunu, projenin hayata geçmesi için daha çok fon sağlayıcıya ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.
BM’nin bu ay vadideki katı atıkları temizlemeye ve bölgeyi ağaçlandırmaya başlayacağı bilgisini veren Ebu Şaban, “10 yıl içinde tamamlanması hedeflenen projeyle vadide, Gazzelilere istihdam sağlayacak eğlence ve turizm alanları da inşa edilecek.” ifadelerini kullandı.
Sorunlar ve zorluklar
Ebu Şaban, “Gazze Vadisi’nin karşı karşıya olduğu en belirgin sorun, vadi çevresindeki kentleşme ve arazinin kullanımındaki değişimdir.” dedi.
Vadiye pompalanan atık suyun, katı atık ve inşaat atıklarının burada ciddi bir kirlenmeye sebep olduğunu vurgulayan Ebu Şaban, söz konusu atıkların temiz suyu kirlettiğini ve toprak yapısını olumsuz etkilediğini belirtti.
Ebu Şaban, vadiye ulaşan su kaynaklarındaki kıtlığın da önemli bir sorun oluşturduğuna işaret ederek, “Gazze Vadisi Projesi tüm bu sorunların çözülmesi için yapısal değişiklikleri içeren bir plan ortaya koyuyor.” diye konuştu.
Proje çerçevesinde gelecek 5 yıl içinde vadideki bitki ve hayvan çeşitliliğinin geri kazanılması için çaba sarf edileceğini söyleyen Ebu Şaban, atıkların toprağın yapısındaki olumsuz etkisini ortadan kaldırmak için temiz toprakla değişim yapılacağını sözlerine ekledi.