Büyükelçi Koç, Boşnak, Sırp ve Hırvat olmak üzere üç üyeden oluşan Başkanlık Konseyinin Türkiye ziyareti öncesi AA’ya değerlendirmede bulundu.
Türkiye’nin Bosna Hersek’i her zaman samimi bir dostu olarak gördüğünü ve iki ülke arasındaki köklü tarihi, kültürel, sosyal ve beşeri bağların bir yansıması olarak ilişkilerini hep üst düzeyde yürüttüğünü aktaran Koç, bu ilişkilerin özellikle Bosna’da savaşın sona erdiği 1995’ten bu yana sürekli artarak devam ettiğini dile getirdi.
Koç, ilişkilerin bu düzeye yükselmesinde Türkiye’nin Bosna Hersek’e bakışının, Bosna Hersek’in Türkiye’ye karşı samimiyetinin ve Türkiye’nin Bosna Hersek’i ilişkilerde en üst düzeyde tutmasının büyük rolü olduğunu vurgulayarak, “Aynı zamanda bir Balkan ülkesi olmamız, Türkiye’de yaşayan Balkan ve Bosna Hersek kökenlilerin bulunması, kültürel bağlarımız, bizim bölgeye olan yakınlığımız da bu ilişkilerin bu düzeye çıkmasında çok önemli etken.” ifadelerini kullandı.
Bosna Hersek ve Balkanlar’ın istikrarını Türkiye için “olmazsa olmaz bir öncelik” olarak nitelendiren Koç, “Biz ülke olarak şunu biliyoruz ki Bosna Hersek veya Balkanlar’da herhangi bir uyumsuzluk, herhangi bir kriz ortamı sadece olduğu yeri değil, tüm bölgeyi doğrudan etkileyecektir.” dedi.
Koç, Türkiye’nin Bosna Hersek’e her zaman pozitif gündemle baktığını ve Bosna Hersek’in gelecekte daha güçlü olması için iş birliği fırsatlarını değerlendirdiğini belirterek, tüm Türk kurumlarının da sahada projeleriyle iş birliğini ve kalkınmayı desteklediğini söyledi.
Türk şirketlerinin Bosna Hersek’te istihdama önemli katkılar sağladığını ve aynı zamanda Bosna Hersek’in ihracatında önemli bir paya sahip olduğunu kaydederek, “Bosna Hersek’teki yatırım koşullarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, buraya aynı şekilde marka değeri taşıyan ilave yatırımcıların gelmesini de sağlayacaktır.” dedi.
Koç, 2019’da 700 milyon dolar düzeyinde olan ticaret hacminin, salgına rağmen 2020’de 710 milyon doları bulduğunu aktararak, “Toplam ticaret hacminin salgına rağmen artırılması önemli bir noktadır. Bu, ilişkilerimizin vardığı düzeyi gösteriyor. Hedef tabii ki 1 milyar doları yakalamak.” diye konuştu.
Güncellenen Serbest Ticaret Anlaşmasının (STA) yakında yürürlüğe girecek olmasının bu ivmenin yakalanabileceğini gösterdiğini ifade eden Koç, salgının etkisinin yavaşlamasıyla birlikte hedeflenen ticaret rakamlarına ulaşılabileceğini ve ilave yatırımlarla bunun daha da artırılabileceğini vurguladı.
İki yılda ikinci ziyaret
Bosna Hersek’te 2018’de yapılan genel seçimin ardından Başkanlık Konseyi üyelerinin 2 Mayıs 2019’da Ankara’ya önemli bir ziyaret gerçekleştirdiğini anımsatan Koç, o ziyarette hem güncellenen STA metninin imzalandığını hem de Saraybosna-Belgrad Otoyol Projesi ile ilgili ilk adımı atacak şekilde anlaşmaya varıldığını kaydetti.
Salgına rağmen ikili ilişkilerdeki yoğun temasların devam ettiğini aktaran Koç, “Her iki ülkede de bu yönde üst düzey siyasi iradenin var olduğunu ve ilişkilerin geliştirilmesi için her düzeyde ve farklı konularda toplantıların yapıldığını belirtmek isterim.” dedi.
Başkanlık Konseyi üyelerinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine 16 Mart’ta Ankara’ya önemli bir ziyaret daha yapacaklarını belirten Koç, ziyaret kapsamında üyelerin Türk iş insanlarıyla da bir araya gelmesinin planlandığını söyledi.
Koç, bu ziyaretin ilişkilerin geldiği düzeyi göstermek ve siyasi iradenin pekişmesi bakımından önemli bir adım olacağının altını çizerek, ziyaretin ana noktasının ise çok başarılı bir şekilde yürüyen Saraybosna-Belgrad Otoyol Projesi’nin özellikle Bosna Hersek bölümüyle ilgili somut adımların atılması ve ivme kazandırılması olduğunu dile getirdi.
Başkanlık Konseyinin 2018’deki genel seçimin ardından ikinci kez, yine hep beraber Türkiye’ye devlet düzeyinde ziyaret etmelerinin esasında Türkiye’nin bölgeye ve Bosna Hersek halkına bakışının ve tüm kesimleri kucaklayıcı politikasının güzel bir örneği olduğunu vurgulayan Koç, “Bu kısa zamanda ikinci ziyaretin olması, keza Sayın Cumhurbaşkanımızın da Bosna Hersek’e bu zaman zarfında ziyaretler gerçekleştirmesi, aslında bu üst düzeydeki ilişki seviyesini daha da pekiştiren ve bizim her zaman vurguladığımız özel ilişkilerin sahada da yansımasını kanıtlayan örnekler.” dedi.
Otoyol projesi bölgenin kalkınmasına da yardımcı olacak
Ziyaret vesilesiyle imzalanması beklenen bir altyapı anlaşmasıyla otoyol projesinin de ivme kazanacağını vurgulayan Koç, “Bu projenin önemini herkes biliyor. Bunun bölgeye ne kadar fayda sağlayacağını, hem ekonomik hem sosyal hem de beşeri ilişkiler bakımından ne kadar önem arz ettiğini, bölgenin kalkınmasına ve insanlar arası ilişkilerin pekiştirilmesine ne kadar yardımcı olacağını hepimiz biliyoruz.” diye konuştu.
Koç, hem otoyol projesi bakımından hem de diğer başlıkların ele alınması açısından çok anlamlı bir zamanda yapılacak bu ziyaretin birçok projeye ve yeni yatırımlara ivme kazandıracağının altını çizdi.
Büyükelçi Koç, ziyaretin önemine ilişkin ayrıca şunları söyledi:
“Ziyaretin Bosna Hersek’in hem istikrarına ve bütünlüğüne hem de ekonomik kalkınmasına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Özellikle yatırımların ve istihdamın artırılması, hem Türkiye’den hem Bosna Hersek’ten marka değeri taşıyan yatırımcıların sahaya girmesi ve pandeminin yarattığı olumsuzlukların bertaraf edilerek yeni fırsatların oluşturulması bakımından iyi bir vesile olacağını değerlendiriyoruz. İlaveten önümüzdeki dönemde sağlık, turizm ve inşaat sektörlerinin gelişeceği bir ortamda gerekli altyapının oluşturulması bizi ziyadesiyle sevindirecektir.”
Koç, Bosna Hersek’in Avrupa-Atlantik kurumlarıyla entegrasyon yolunda ilerleyen bir ülke olduğunu aktararak, Türkiye’nin de bir NATO müttefiki olarak Bosna Hersek’in hem NATO ile hem de geleceği için önemli gördüğü Avrupa Birliği (AB) ile entegrasyonunu desteklediğini kaydetti.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin 25 Şubat’ta Saraybosna’yı, Bosna Hersek Savunma Bakanı Sifet Podzic’in de 3 Mart’ta Ankara’yı ziyaret ettiğini anımsatan Koç, bu tür karşılıklı ziyaretlerin ilişkilerin farklı boyutlarının bulunduğunu da ortaya koyduğunu söyledi.
Türkiye’nin 4 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yaptığını ve bu insanlara sağlıktan eğitime, barınmadan ekonomik yardıma kadar birçok alanda destekler sağladığını hatırlatan Koç, “Bosna Hersek’e bu tecrübeleri aktarmak ve göçmen meselesi konusunda desteğimizi sürdürmek üzere temaslar da olacak. Bu hususta da önümüzdeki dönemde her düzeyde gerekli desteği sağlamaya devam edeceğiz.” dedi.