Britanya Başbakanı Boris Johnson’ın (BoJo) iktidardaki Muhafazakar Parti liderliğinden istifasıyla başlayan parti liderliği, dolayısıyla başbakanlık yarışında finale kalan iki aday arasındaki vergi savaşları kızıştı.
Eski Maliye Bakanı Rishi Sunak ile Dışişleri Bakanı Liz Truss, ilk baş başa TV düellosunda, sık sık birbirinin sözünü kesip birbirine kızgın bakışlar fırlattı.
Sunak, Truss’ın vergileri indirme planının ‘milyonlarca insanı sefalete sürükleyeceği ve Muhafazakar Parti’ye genel seçimleri kaybettireceğini’ öne sürdü. Truss ise Sunak’ın vergileri artırma politikasının ‘sonunun ekonomik durgunluk olduğunu’ savundu.
Dışişleri Bakanı, kurumlar vergisinde planlı bir artış olan Ulusal Sigorta’ya yapılan artışı ve enerji faturalarında borçlanma yoluyla ödenmek üzere yeşil vergileri rafa kaldıracağını söyledi.
BoJo’yu görevi bırakmaya zorlamak için kabinede istifa tsunamisi başlatan iki isimden biri olan eski Maliye Bakanı ise enflasyon kontrol altına alınana kadar vergi indirimi yapmayacağını belirtti. Sunak, koronavirüs pandemisinin büyük bir fatura yarattığına dikkat çekerek “Bunu ülkenin kredi kartına koyarsak, hesabı çocuklarımıza ve torunlarımıza devrederiz” dedi.
Truss, kendi planları sayesinde ülkenin borcunu üç yıl içinde ödemeye başlayacağı, Sunak’ın yapmak istediği gibi hemen geri ödemenin ülkeyi ekonomik durgunluğa iteceği karşılığını verdi. Sunak’ın Truss’ın planlarının enflasyonu iyice azdırıp faiz oranlarının daha da yükselmesine yol açacağını öne sürmesi üzerine, Dışişleri Bakanı, Brexit referandumu sırasında AB’de kalma yanlısı kampanyaya yöneltilen suçlamalarla bunun ‘korku tellallığı ve proje korkusu’ olduğunu iddia etti. Fırsatı kaçırmayan Sunak, kendisini tersine Truss’ın Brexit referandumu döneminde AB yanlısı kampta olduğunu hatırlattı. “Belki de dersimi almışımdır” yanıtını veren Truss, Brexit referandumu sayesinde Hazine’nin ekonomiyle ilgili tahminlerine güvenmemeyi öğrendiğini söyledi.
Truss’ın kendisinin Oxford Üniversitesi’nde birçok dalda kapsamlı eğitim alması ile Sunak’ın ücretli Winchester Koleji’nden mezun olmasını kıyaslamaya tevessül etmesi üzerine, Britanya’nın ilk Hindistan kökenli başbakanı olmaya oynayan eski Maliye Bakanı, arka planı için özür dilemeyeceğini ve ebeveynlerinin özlem duyduğunun Muhafazakar değerler olduğunu söyledi. Bu sözler, Sunak’ın izleyicilerin ilk alkışını kazanmasını sağladı.
5 Eylül’de koltuktan kalkacak olmasına rağman halefini seçecek 160 bin parti üyesinin bazısının aday listesine eklenmesini istediği BoJo da TV düellosunun konularından biriydi.
Sunak, Brexit ve pandemiyi ele alış biçimini övdüğü Başbakan’ın ‘davranışları’ nedeniyle ilkesel olarak istifa ettiğini anlatırken, ‘ekonominin yönü hakkında çok farklı görüşlere sahip olduklarını’ sözlerine ekledi.
Truss, Başbakan’ın hatalar yaptığını kabul etti, ancak bunların Muhafazakar Parti’nin onu ‘reddetmesi için yeterli olmadığını’ dile getirdi.
İkisi de BoJo’yu kabinelerine kabul edeceklerini söylemedi.
İkisi de birbirini Çin’e karşı çok yumuşak olmakla suçladı.
Düellonun sonunu tatlıya bağlamak için Truss başbakan olursa Sunak’ın ekibinde olmasından memnun kalacağını ortaya atarken, Sunak da Dışişleri Bakanı’nın Rusya karşıtı tutumunu övdü.
Düellonun daha ateşli tarafı olan Sunak, sık sık rakibinin sözünü keserken, Truss, kendine daha hakim ve daha soğukkanlı gözüktü. Düellonun ardından Truss destekçileri, Sunak’ın çok agresif davrandığını ve erkeklik üzerinden üstünlük tasladığını iddia ederken, Sunak kampı bu suçlamaları kesin dille reddetti.