Merinos Park Sosyal Tesisleri’nde, festival için tanıtım toplantısı düzenlendi.
Toplantıya katılan Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, burada yaptığı konuşmada, festivallerin kent kültürünün ve sosyal hayatın vitrini konumunda olduğunu belirtti.
Bursa Gastronomi Festivali’nin, kent kültürüne önemli katkılar sağlayacağını aktaran Demirtaş, “Bu yıl da festival sürecinde misafirlerimizi Bursa’mızda en iyi şekilde ağırlamaya hazırız. Konuklarımıza Bursa insanının misafirperverliğini, cana yakınlığını, sıcaklığını göstermenin heyecanını şimdiden yaşıyoruz.” dedi.
Bursa mutfağının, tarihte batının, Anadolu ve Osmanlı mutfağının etkisi altında kalarak kendine özgü bir lezzet sentezi oluşturduğunu kaydeden Demirtaş, şöyle konuştu:
“Bize düşen en önemli görev Anadolu’nun enfes lezzetlerine ev sahipliği yapan Bursa’nın yerel ve geleneksel mutfağını dünden bugüne, bugünden geleceğe taşımaktır. Malumunuz daha önce ülkemizin önemli lezzet duraklarının başında olan iki kentinde Adana ve Mardin’de görev yaptım. Adana’da Adana Lezzet Festivali’nin gerçekleştirilmesine öncülük ederken, Mardin’de de gastronomi uygulama merkezinin açılmasıyla kent mutfağının tanıtımına önemli katkılar sağladık. O sebeple bu iki gastronomi merkezi kentimizde edindiğim tecrübelerin Bursa Gastronomi Festivali’nin gelenekselleşme yolculuğuna ciddi katkıları olacağı kanaatindeyim.”
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise Bursa’nın Osmanlı’ya başkentlik ettiğini hatırlatarak, “Bursa aynı zamanda lezzetli yemekleriyle, tarih boyunca yaşanan göçler ve kültürel etkileşimlerle birleşerek benzersiz eşsiz bir çeşitliliğe dönüşmüştür. ” ifadelerini kullandı.
Turizmin en önemli tetikleyici unsurlarından bir tanesinin gastronomi olduğunu vurgulayan Aktaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bursa kebabından İnegöl köftesine, Kemalpaşa tatlısından pideli köftesine, cevizli lokumundan tahinli pidesine ve diğer tüm ürünlere varana kadar aslında burada bir kısmını sergiledik. Hepsi ayrı ayrı meşhur. Otuz civarında da coğrafi işaretli ürünümüz var. Gelen turist yemek içmek lezzetleri tatmak istiyor. Bursa sadece döner kebabından ve kestane şekerinden ibaret bir şehir değil. Bu ikisi gerçekten bizim önemli bir markamız. Önemli bir sembolümüz. Bunu her yerde de ifade ediyoruz ama bizim daha nice ürünlerimiz var. Bu ürünlerin Bursa’da ticarileşmesi, sabahın erken saatlerinden gecenin yarılarına kadar ikram edilmesi, buluşması, bunu çok iyi yapan ustalarımız, markalarımız var ama bunun şehrin dört bir tarafına yayılması bizim en büyük arzumuz.”
Festival bu yıl Bursa Merinos Park’ta “Yeşil Bursa Yeşil Gastronomi” temasıyla gerçekleşecek.