Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri, Marmara Denizi’nde birçok noktada görülen deniz salyasına (müsilaj) karşı, kıyı şehirlerde entegre denetim çalışmaları yürütecek.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Marmara Denizi’nin birçok noktasında şubat ayından bu yana çeşitli sebeplerden kaynaklı müsilaj oluşumları görülmeye başlandı.
Türkiye’nin en yoğun nüfus yerleşimlerinin yanında en yoğun ticari ve sanayi faaliyetlerine de ev sahipliği yapan Marmara Denizi’nde, özellikle İzmit ve Gemlik körfezleri, Susurluk Deresi önleri ve Tuzla civarı bu faaliyetlerin yoğunlaştığı bölgeleri oluşturuyor.
Taşıma kapasitesinin üstünde aşırı besin elementi girdisi nedeniyle Marmara Denizi’nin ötrofikasyon (büyük su kitlelerinde gerçekleşen alg ve plankton artışı) riski her geçen gün artıyor.
Gerekli evsel atık su arıtma tesislerinin hayata geçirilmemesi, atık suların arıtılmadan denize verilmesi, Marmara Denizi’nde su değişim hızının düşük olması ve giderek düşen çözünmüş oksijen miktarı ötrofikasyon seviyesini yükselterek ekolojik kaliteyi de düşürüyor.
Marmara Denizi’ne gerekli arıtım yapılmadan gerçekleştirilen atık su deşarjları da ötrofikasyonun ana nedenlerini oluşturuyor.
Ötrofikasyon da Marmara Denizi’nde en dikkati çekici problem olan ve “salya” olarak bilinen müsilaj oluşumlarına neden oluyor.
Marmara Denizi’nde, besin maddesi varlığının aşırı artması ve deniz suyu sıcaklıklarının yüksek seyretmesiyle aşırı çoğalan fitoplankton hücrelerinin ekosistem içinde kullanılmadan parçalanmaları sonucu denizde müsilaj oluşumları artıyor.
Müsilaj dipteki oksijeni tüketiyor
Sümüksü bir yapıya sahip olan müsilaj, balıkçı ağlarına bulaşarak avcılığı engelliyor ve deniz dibine çöküp bakterilerce parçalanması sonucunda da dipteki oksijeni tüketiyor.
Bu durum balıkçılığın zarar görmesine, deniz suyu içerisinde oksijenin azalması ile deniz ekosisteminin zarar görmesine neden oluyor. Ayrıca, müsilaj oluşumları görsel olarak da deniz yüzeyinde olumsuz görüntü oluşturuyor.
Bu çerçevede, denizde meydana gelen müsilaj probleminin önlenebilmesi için kirleticilerin kaynağında azaltılmasına yönelik inceleme ve denetimlerin yapılması, özellikle deniz ortamına deşarj yapılan evsel atık suların mevzuata uygun arıtılıp arıtılmadığının tespiti ve arıtma uygulanmadan yapılan deşarjların engellenmesi için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine talimat verildi.
Müdürlüklerce, denize kıyısı olan tüm illerde entegre denetim çalışmaları yürütülerek deniz ekosistemine zarar veren bu oluşumun önüne geçilmesi hedefleniyor.