Oktay, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.
#Canlı 📡
Gündeme dair konuları @Ahaber özel yayınında değerlendiriyoruz.https://t.co/SCNgXPUNkM
— Fuat Oktay (@fuatoktay) February 4, 2022
Samsun’da Atatürk Anıtı’na yönelik saldırı konusunda bir soru üzerine, geçmişe dönüp bakıldığında bu tür saldırıların ne anlama geldiğini herkesin çok iyi bildiğini dile getiren Oktay, “Böyle bir saldırı kimin işine yarar? Sosyal medya üzerinden bilgi kirliliği üretmeye çalışanlar veya bunun üzerine atlamaya çalışanlara bakarsanız bunun arkasındaki provokatif yapıların da veya ondan faydalanmaya çalışanların da kimler olduğunu çok net şekilde görürsünüz.” diye konuştu.
“Bugünkü Türkiye, geçmişteki Türkiye değil artık. Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki yeni Türkiye derken, geçmişteki oyunları yeniden sahneleyemeyecekleri, vesayet odaklarının hüküm süremeyecekleri, hangi oyunları kurarlarsa kursunlar, gerek içeriden gerek dışarıdan hiç fark etmez arzu ettikleri sonucu alamayacakları provokatif eylemlerdir bunlar.” diyen Oktay, saldırıyı yapanların yakalandığını kaydetti.
Oktay, şunları söyledi:
“Güvenlik güçleri anında buna müdahale etmiştir. Bundan sonra da edecektir. Yargı da hemen gereğini yapmaya başlamıştır ve üzerine düşeni de yapacaktır. Biz ne yapıyoruz? Gerek güvenlik birimlerimiz İçişleri Bakanlığımız nezdinde gerek Adalet Bakanlığımız bünyesinde bunun arka perdesiyle alakalı neler olduğu veya bunda kimlerin parmağının olabileceğiyle alakalı her türlü araştırmayı yapıyoruz. Ucu nereye giderse gitsin Türkiye vesayet odaklarının at koşturacağı, geçmişteki karanlık oyunları yeniden sahneleyeceği bir ülke değildir artık. Uluslararası arenada da sözü olan, üzerindeki senaryoların hayata geçirildiği bir ülke olmaktan ziyade kendisi artık senaryo yazan, sadece bölgesinde değil dünyadaki tüm olaylara da gerektiği zaman gerektiği şekilde müdahil olan bir Türkiye’dir. Boşuna uğraşmasınlar, enerjilerini başka yere harcasınlar. Muhalefete sesleniyorum, ‘Buralardan bir şey çıkmaz.’ AK Parti’nin de Recep Tayyip Erdoğan’ın da hepimizin de bizim devletimize, milletimize olan sadakatimiz, kurucu değerlere olan duruşumuz son derece nettir, bu defalarca da Cumhurbaşkanımız tarafından ifade edilmiştir.”
“Nasıl öncesi varsa sonrası da devam edecek”
Terörle mücadelede yapılanlara değinen Oktay, “Kış Kartalı ile de biz dışarıdaki hem Derik bölgesinde hem Sincar bölgesinde, üçüncü bir yerimiz yine daha var, gerekli istihbari bilgiler çerçevesinde o bölgeleri de vurmuş durumdayız. Son derece de etkili bir mücadele oldu. Zaten onunla da kalmayacak, nasıl öncesi varsa sonrası da devam edecek.” dedi.
Oktay, sahada DEAŞ’la fiili mücadele eden, bu uğurda şehitler veren, binlerce teröristi gömenin Türkiye olduğunu kaydederek, “Bölgede DEAŞ’ın canlandırılmaya çalışıldığını her zaman görüyoruz. Türkiye’nin duruşu son derece net. Terör örgütleri dediğimizde DEAŞ, PKK, uzantısı PYD ve diğer, FETÖ aynı şekilde nasıl iç içe olduklarını biz çok net görüyoruz.” diye konuştu.
“Barışın tesisini arzu ederiz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna ziyaretinin başarılı geçtiğini ifade eden Oktay, şöyle konuştu:
“Ukrayna ziyareti daha kapsamlı bir ziyaretti. Aynı şekilde zaten Rusya’yla olan görüşme de çok kapsamlı bir görüşme olacak. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği çerçevesinde yürüttüğümüz çalışmalar dolayısıyla bunun ana gündem maddesi Rusya ve Ukrayna arasındaki kriz konusu idi ama onun dışında da tabii ki ekonomik, ticari ve birçok anlaşmaların da imzalandığı, ileriye dönük çok ciddi bir altlığın da oluşturulduğu bir ziyaretti. Son derece başarılı geçti, her yönden.”
Ukrayna ve Rusya arasındaki krize değinen Oktay, Türkiye’nin görüşmelere ev sahipliği yapabileceğini ilan ettiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Ukrayna bunu kabul etti, henüz Rusya Federasyonu tarafından bir açıklama gelmedi. İkinci bir boyut, Putin ve Zelenskiy’nin bir araya gelmeleriyle ilgili bir süreç, liderler seviyesinde yürütülebilecek bir diplomasi çerçevesinde bu düşünülebilir. Orada da Sayın Cumhurbaşkanımızın çok ciddi bir ara buluculuk boyutunda ikisini bir araya getirebileceği ve konuşulabilecek bir atmosferin oluşturulabileceği en uygun isimlerden birisi de Cumhurbaşkanımız bunu önermiş durumda. Ukrayna, dünkü ziyarette bunu açıkça kabul edeceğini, bu görüşmenin Türkiye’de yapılabileceğini ifade etti. Rusya buna nasıl yaklaşır o da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı geldiği zaman Türkiye’de yapılacak görüşmelerde netleştirilecektir. Türkiye ziyareti de Rusya tarafından ilan edildi. Henüz tarih netleşmiş değil ama çok uzun da sürmeyecek. Arzu ederiz ki Rusya Federasyonu da bir araya gelmeyi kabul eder. Bölgedeki tırmanan bir krizin aslında sonuçta zarar vereceği yapı sadece taraflar değildir, Ukrayna ve Rusya olmayacaktır. Türkiye’yi de etkileyecektir, bölgeyi tamamen etkileyecektir, Avrupa’nın tamamını etkileyecektir. Barışın tesisini arzu ederiz. Türkiye’yi hem ekonomik anlamda hem askeri anlamda turizm dahildir buna kültürel anlamda, birçok alanda iş birliğimizin olduğu her iki dost ülke olarak da, birçok anlaşmazlıklarımız da olabilir ama birlikte iş yapabildiğimiz, konuşabildiğimiz iki ülkenin kendi aralarındaki sorunu yine barışçıl yollardan çözmesini arzu ederiz.”
“Yunanistan’da uygulanan tam bir cinayettir”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bölgede yaşanan göç konusunda en büyük faturayı Türkiye’nin ödediğini ancak Avrupa’nın ikircikli bir yaklaşım sergilediğini dile getirerek, “Gitmek isteyenlere baktığınızda 19 kişinin donarak öldürüldüğü birçok vakayı yaşıyoruz. Botlarla farklı adalara gidenlerin botlarının batırılarak veya botların iğnelenerek, şişlenerek batırıldığı cinayetleri görüyoruz. İpsala’nın karşısında Meriç’ten geçen, karşıya geçen insanların siz kıyafetlerini alacaksınız, ayakkabılarını alacaksınız, yağmurlu, karlı bir havada geriye bırakacaksınız, şiddet uygulayacaksınız, nasıl bir insanlıktır bu? İnsanlık mı? Bunu da göçle, göçmenle mücadele adına yapacaksınız.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin insani diplomasi uyguladığını vurgulayan Oktay, “Hemen yanı başımızdaki Yunanistan’da uygulanan tam bir cinayettir, insanlık dışı bir uygulamadır ve Frontex (AB Sınır Güvenliği Örgütü) dediğimiz AB’nin tamamının göç politikasını takip eden, izleyen, uygulayan, uygulatan yapı da bunun içindedir. Sadece Yunanistan da değildir aslında ne yazık ki AB ülkelerinin tamamının bu 19 kişinin ölümünde, 19 kişinin donarak öldürüldüğü yapıda, diğerlerinde de her gün batırılarak botların insanların öldürüldüğü her bir olayda sorumlulukları vardır. Hiç kimse bundan kaçamaz.” değerlendirmesini yaptı.