Özellikle Taliban mensupları ve ülkedeki Şiilere yönelik saldırılarını artıran terör örgütü DEAŞ/H, yeniden adından söz ettirmeye başladı.
Eski hükümet döneminde ülkede tamamen bitirildiği iddia edilen DEAŞ’ın ele başları Abdul Hasib ve Hafız Said Han, ABD ile eski Afgan kuvvetlerince öldürülmüştü. Ayrıca DEAŞ’ın üçüncü ele başı Abdullah Orakzai’nin, Nisan 2020’de Afganistan’ın güneyinde yakalanmasının ardından yerine Şahab El-Muhacir getirilmişti.
Suriye ve Irak’takinin aksine Afganistan’da hakimiyet alanını genişletemeyen DEAŞ, son zamanlarda Taliban ve ülkedeki Şiilere yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı.
Afganistan’da Taliban’ın kontrolü ele geçirmesinin ardından tahliyeler sürerken başkent Kabil’de gerçekleşen patlamaları, terör örgütü DEAŞ’ın üstlenmesi üzerine gözler yeniden terör örgütüne çevrildi.
Taliban hükümetine göre ise ülkede DEAŞ fikrini benimseyen sayılı kişiler dışında herhangi bir terör örgütü faaliyet göstermiyor.
Taliban yetkilileri, yönetime gelmesinin ardından farklı vilayetlerde çok sayıda DEAŞ hücre evine operasyon düzenlediklerini açıklamıştı.
Taliban sonrası kanlı saldırılar
Taliban’ın, Afganistan’da kontrolü ele geçirmesinin ardından ülke genelinde irili ve ufaklı 50’den fazla bombalı ve silahlı saldırı düzenlendi. Bu saldırıların çoğunu terör örgütü DEAŞ üstlendi.
Saldırıların 3’ü Sünni ve 3’ü Şii olmak üzere 6’sı camilere, 10’dan fazlası Hazara Şiilerini taşıyan minibüslere, biri askeri hastaneye, biri Uluslararası Kabil Havalimanı’na ve diğerleri de Taliban mensuplarına yönelik gerçekleştirildi.
Şiilere yönelik saldırıların çoğunu DEAŞ üstlenirken, Sünni camilerine düzenlenen saldırıları ise henüz üstlenen olmadı.
Bu süre içerisinde terör örgütü DEAŞ’ın düzenlediği saldırılarda çoğu sivil, 330’dan fazla kişi hayatını kaybetti.
Kabil’deki havalimanında tahliye için bekleyiş sürerken 26 Ağustos 2021’de kalabalığı hedef alan bombalı saldırıda 13’ü ABD askeri olmak üzere en az 170 kişi yaşamını yitirdi. Bu saldırı terör örgütü DEAŞ’ın Taliban sonrası gerçekleştirdiği “en kanlı eylem” olarak kayıtlara geçti.
Afganistan’ın başkenti Kabil yakınlarındaki Pervan vilayetinde 1 Ekim 2021’de Taliban güçlerine ait bir araca yönelik DEAŞ üyelerince bombalı saldırı düzenlendi. Taliban yönetimi düzenlenen bombalı saldırı ve ardından DEAŞ üyeleriyle yaşanan çatışmalarda yaralananların olduğunu açıkladı.
Ülkenin kuzeydoğusundaki Tacikistan sınırında bulunan Kunduz vilayetinde 8 Ekim’de ve 15 Ekim’de ise Kandahar vilayetinde Şii camileri cuma namazı sırasında DEAŞ intihar bombacılarınca hedef alındı ve her iki saldırıda 93 kişi yaşamını yitirdi.
Afganistan’ın doğusundaki Nangarhar vilayetinde de 12 Ekim’de insan hakları aktivisti Abdurahman Mavin, DEAŞ tarafından öldürüldü.
Öte yandan 9 Ekim’de yine Nangarhar vilayetinde Taliban yönetiminin atadığı Rudat Kaymakamı’nın aracına yönelik DEAŞ tarafından düzenlenen bombalı saldırıda 1 kişi öldü, 3 kişi de yaralandı.
Afganistan’ın başkenti Kabil’in Vezir Ekber Han bölgesindeki Serdar Muhammed Davud Han Hastanesi’ne, 2 Kasım’da DEAŞ tarafından düzenlenen silahlı ve bombalı saldırıda 4 sivil ile 3 Taliban mensubu öldü.
Görgü tanıklarına göre ise bu saldırıda, 20’den fazla kişi hayatını kaybetti, 40 kişi de yaralandı.
Camiler ve minibüsler hedef alındı
Afganistan’ın kuzeyindeki Mezar-ı Şerif kentinde 21 Nisan’da DEAŞ’ın üstlendiği, Şiilere ait bir camide düzenlenen bombalı saldırıda 31 kişi yaşamını yitirirken 80’den fazla kişi de yaralandı.
Yine aynı gün içerisinde ülkenin Kunduz ve Nangarhar vilayetlerinde DEAŞ mensuplarınca düzenlenen bombalı saldırılarda 8 kişi hayatını kaybetti.
Mezar-ı Şerif kentinde 28 Nisan’da da DEAŞ’ın üstlendiği yolcu minibüslerine yönelik peş peşe düzenlenen bombalı saldırılarda 9 sivil yaşamını yitirdi.
Kabil’in Dehburi Kavşağı’nda, 30 Nisan’da DEAŞ tarafından bir yolcu minibüsünü hedef alan bombalı saldırıda 1 sivil hayatını kaybetti.
Mezar-ı Şerif’te 25 Mayıs’ta, DEAŞ’ın üstlendiği, sivilleri taşıyan 3 minibüse yönelik bombalı saldırılarda 9 kişi yaşamını yitirdi.
Bölge ülkeler durumdan rahatsız
Afganistan’da artan DEAŞ saldırıları komşu ülkeleri de tedirgin ediyor.
Terör örgütü DEAŞ, son 2 ay içinde Afganistan’ın komşuları Tacikistan ve Özbekistan’a yönelik sınırda füze saldırısı düzenlediklerini iddia etti ve örgüte bağlı sosyal medya hesaplarından bu ülkelere yönelik saldırıların olduğu öne sürülen görüntüler paylaşıldı.
Bu iddia Özbek, Tacik ve Taliban makamları tarafından reddedildi.
Uzmanlara göre, DEAŞ bu iddiasıyla, Afganistan’da bulunan radikal grupları kendi çatısı altında toplamaya çalışmak ve bölge devletlerine saldırarak ilgili ülkelerin muhaliflerine ulaşmak istiyor.
Bu durum, DEAŞ’ın, Özbekistan ve Tacikistan’a saldırı düzenlediğini öne sürmesinin temel nedenlerinden olarak görülüyor.
Aynı zamanda bu iddia, Afganistan topraklarının terör örgütleri tarafından kullanılmasının Taliban yönetimince engellenemediği mesajını vermeyi de amaçlıyor.
Öte yandan Rusya, Çin ve İran başta olmak üzere bölge devletleri, DEAŞ’ın Afganistan’daki varlığını kendi toprak bütünlüklerine ve ulusal güvenliklerine yönelik tehdit olarak nitelendiriyor.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kolektif Güvenlik Anlaşması’nın imzalanmasının 30’uncu, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) (Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Ermenistan) kuruluşunun da 20’nci yıl dönümü dolayısıyla Rusya’nın başkenti Moskova’da, 16 Mayıs’ta düzenlenen liderler zirvesinde yaptığı konuşmada, Afganistan’daki durumun yanı sıra bu ülkede faaliyetlerini sürdüren silahlı grupların Orta Asya ülkelerinin güvenliğini tehdit etmeye devam ettiğini söylemişti.
DEAŞ’ın Afganistan’daki varlığı
Adını geçmişte Afganistan, Pakistan, İran ve Orta Asya’yı kapsayan bölgeye verilen Horasan’dan alan DEAŞ/H, 2013’te El Kaide’den koparak kurulan DEAŞ’ın Afganistan ile Pakistan alanında faaliyet gösteren kolu.
2014’te DEAŞ’ın Irak ve Suriye’de gücünü ispatlamasıyla Tehreek-e-Taliban Pakistan’ın (Pakistan Talibanı) eski mensupları, DEAŞ lideri Ebubekir el-Bağdadi’ye bağlılıklarını ilan etmişti.
Ayrıca bu süreçte Pakistan ve Afganistan’dan pek çok kişi DEAŞ saflarında savaşmak üzere Irak ve Suriye’ye gitti. Böylece bölgede DEAŞ’a bağlılığını bildiren kişilere Pakistan Taliban’ın da katılmasıyla DEAŞ/H Ocak 2015’te kuruldu.
Örgütün, pek çok Orta Asya ve Arap ülkesinin yanı sıra Çeçenistan, Hindistan, Bangladeş ve Çin’den gelen binlerce mensubunun olduğu iddia ediliyor.
DEAŞ-H’nin Afganistan’ın güneyindeki Nangarhar, Kuner, Lagman ve Logar, kuzey ve kuzeydoğudaki Tahar, Kunduz ve Belh vilayetleriyle başkent Kabil’in çevresinde hücre evlerinde faaliyet gösterdiği iddia ediliyor.