İhsan Ateş, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, global ölçekteki büyümelerini sonucu olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile yollarının kesiştiğini ve ortaklık anlaşmasına imza attıklarını dile getirdi.
Ateş, “EBRD, sağlam finansalları olan ve aynı zamanda da sürdürülebilirliği odağına yerleştiren kurumlarla iş ortaklığı yapıyor biliyorsunuz. Dolayısıyla bu yatırımla şirketimize ve büyüme potansiyelimize duyduğu güveni ortaya koyarken sürdürülebilir kalkınma vizyonuyla da markamıza değer katacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Fotoğraf: Esra Bilgin/AA
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının, dünyanın önde gelen finans kuruluşlarından biri olduğunu aktaran Ateş, “Şirketimize 1,1 milyar TL yatırım yaparak azınlık hisselerini aldı. Şüphesiz bu ortaklık sadece bizim için değil tüm perakende sektörü için de önemli bir adım. Bu ortaklık bizim uzun yıllardır sürdürdüğümüz globalleşme başarısının da en somut göstergelerinden biridir.” açıklamasını yaptı.
Ateş, Defacto’nun bugün 5 kıtada 93 ülkede faaliyet gösteren global bir moda markası olduğuna işaret ederek, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 100 ülkede olacak ve 100 yeni mağaza açacağız. Bu yıl 2 yeni kıtaya da giriyoruz, Avustralya ve Güney Amerika.” diye konuştu.
2027 yılında 180 ülkede olmayı hedeflediklerini aktaran Ateş, “Bu yılki büyüme hedefimiz ise 3 haneli. Hedefimiz sıçrayarak büyümek ve odağımız her zaman olduğu gibi müşterimizi kendimize aşık etmek. 2022’de önceki yıla göre iki kattan fazla büyüdük ve 11 yeni ülkeye girdik.” açıklamasını yaptı.
Ateş, “Sürdürülebilirlik EBRD ile müşterek hassasiyetimiz. Bu yıl üretimimizin yüzde 35’ini ‘sürdürülebilir ürünlerden yapacağız. Hedefimiz 2023 yılında yüzde 90 ve 2050 yılında da karbon ayak izini sıfırlamak hedefindeyiz.” dedi.
“Türk şirketlerinin yatırımlarını güçlendireceğiz”
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye Başkan Vekili Hande Işlak ise EBRD’nin sermaye piyasalarının derinleşmesine büyük önem verdiğini ve büyümekte olan şirketlerin sermaye ortaklığı yoluyla yaptığı yatırımların EBRD için stratejik bir önem taşıdığını ifade etti.
Türk şirketlerinin ve Türk markalarının küreselleşmesinde rol almaya ve onları bu yolculukta desteklemeye büyük önem verdiklerini kaydeden Işlak, “Bu ortaklığımız sadece DeFacto için değil, bütün perakende sektörü için oldukça önemli bir yatırım olacağına inanıyoruz. Türk şirketleri küreselleşme potansiyeli ile yabancı yatırımcılar için cazip ve büyüme potansiyeli yüksek fırsatlar sunmaya devam ediyor. Biz de DeFacto’yla olan bu ortaklığımız ile bu fırsatı yakaladığımıza inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Işlak, EBRD’nin bugüne kadar Türkiye’de 17 milyar avroya yakın yatırım yaptığını hatırlatarak, şunları aktardı:
“Türkiye rakamlardan da anlayacağınız üzere bizim için çok önemli bir operasyon ülkesi ve öyle de olmaya devam edecek. EBRD olarak Türkiye’de önemli bir potansiyel görüyoruz. Özel sektörü daha dayanıklı hale getirmek için yatırım yapmaya, yeşil ve kapsayıcı projelere öncelik vererek Türkiye ekonomisine destek sağlamaya devam edeceğiz.
EBRD olarak tüm aktivitelerimizi artık Paris Anlaşması’na uygun hale getirdik. Yeşil enerji, sürdürülebilir üretim gibi konular finansman sağlamaya öncelikli alanlarda olacak. EBRD olarak yeşil ve kapsayıcı bir gelecek için Türk şirketlerinin yatırımlarını güçlendireceğiz ve Türk şirketlerinin yanında olmaya devam edeceğiz.”
Globalleşme atağında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’yla güçlerini birleştirdi
5 kıtada 93 ülkede faaliyet gösteren global moda markası DeFacto, önemli bir ortaklığa imza atarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile güçlerini birleştirdi. DeFacto yöneticileri ve EBRD yetkililerinin katıldığı imza töreni, EBRD İstanbul Ofisi’nde gerçekleşti.
1,1 milyar TL’lik yatırımla şirketin azınlık hisselerini alan EBRD, şirketin globalleşme atağında sürdürülebilir kalkınma vizyonuyla markaya değer katacak.
İmza töreninde konuşan DeFacto CEO’su İhsan Ateş, EBRD’nin söz konusu yatırımının DeFacto’ya ve büyüme potansiyellerine duyulan güvenin en somut göstergelerinden biri olduğunu ifade ederek, “Bu ortaklığın gücüyle büyük mesafe kat ettiğimiz yurt dışı büyümemizin ivmesini daha da hızlandıracak, 2027 yılında 180 ülkede olacağız.” diye konuştu.
EBRD ile yaptıkları ortaklığın sadece DeFacto için değil perakende sektörü için de oldukça önemli bir adım olduğunu vurgulayan Ateş, “Orta ve Doğu Avrupa, Orta Asya ve Güney ve Doğu Akdeniz’de faaliyet gösteren EBRD, sağlam finansal yapısı ve sürdürülebilirliği odağına yerleştiren kurumlarla iş ortaklığı yapıyor. Bu ortaklık DeFacto’nun uzun yıllardır globalleşme yolunda gösterdiği başarının en somut göstergelerinden biridir.” dedi.
Ateş, aldıkları güçle yurt dışı büyüme ivmesini daha da hızlandıracaklarının altını çizerek, bu başarıda bugüne kadar katkı sağlayan tüm DeFacto çalışanları ve iş ortaklarına teşekkür etti.
2022 yılında bir önceki yıla göre iki kattan fazla büyüdüklerini, yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerini belirten Ateş, “Hem ülkemizde hem de yurt dışında satış gelirlerimizi katladık. Yeni ülkelere giriş yapıp, mağaza sayımızı sürekli artırdık. Global ölçekteki bu başarımız Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’yla yollarımızı kesiştirdi ve buradan gelecek kaynakla farklı pazarlara yatırım yaparak yurt dışı pazarlardan elde ettiğimiz ciroyu yüzde 70’e çıkaracağız. Avrupa’da elde ettiğimiz başarıyı daha da artırıp büyümemizi sürdüreceğiz.” açıklamasını yaptı.
“Güney Amerika kıtasında olgunluk seviyemizi artıracağı”
Ateş, 2022 yılında 11 yeni ülkeye girdiklerini, Türkmenistan, Kamerun ve Kongo’da ilk mağazalarını açtıklarını aktararak, pazar yerleri iş birlikleriyle Endonezya, Şili, Hindistan, İrlanda, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Litvanya ve Güney Afrika ülkelerinde satışa başladıklarını dile getirdi.
2023 yılında Dubai, Suudi Arabistan, Libya, Cezayir, Angola, Ruanda ve Mauritius Adası’na mağaza açacaklarını kaydeden Ateş, “Güney Amerika’da tüm kıtada önemli iş birlikteliklerine imza attık. Meksika ile başlayan yolculuğumuzu, Arjantin, Brezilya ve Şili’ye taşıdık. 2023’ün ortasına kadar Güney Amerika kıtasında olgunluk seviyemizi artıracağız ve Kolombiya, Peru bu yıl yeni odak ülkelerimiz olacak.
Yepyeni bir kıtaya 2023 yılının ilk çeyreğinde gireceğiz. Avustralya operasyonumuza kıtanın en önemli online satış kanalları ile başlıyoruz. Kurulduğumuz ilk günden bu yana, ülkemizin gururu olan global bir marka yaratma gayesiyle çalıştık. Bu vizyonla, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 100 ülkeye DeFacto markasını taşıyacağız ve 100 yeni mağaza açacağız.” diye konuştu.
Ateş, markanın finansalları, operasyonel gücü ve çevik organizasyonel yapısıyla her dönem yatırımcıların dikkatini çektiğini belirterek, “Yatırımcı konusunda her zaman titiz davrandık. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın sürdürülebilirlik, kapsayıcılık ve çeşitlilik iş modeline gösterdiği hassasiyet, DeFacto’nun da DNA’sını oluşturan en önemli parçalar. DeFacto’nun kuruluş felsefesi ve değerleri; ekosisteme saygılı üretim, dünyayı ve doğal kaynakları koruma, insana değer katma ve toplumsal meseleler karşısında duyarlı ve şeffaf bir duruşa dayalı.” ifadelerini kullandı.
“BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz”
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni baz alan bir sürdürülebilirlik anlayışına sahip olduklarını aktaran Ateş, Global Compact’ı sektörde ilk olarak imzalayan iki markadan biri konumunda olduklarını kaydetti.
Ateş, Better Cotton Initiative’e üye olduklarını kaydederek, şöyle devam etti:
“Çalışanlarımızın yaklaşık yüzde 60’ı kadınlardan oluşuyor ve 2015’ten bu yana ‘Mutlu Kadın Hareketi’ ile de toplumsal cinsiyet eşitliğine yatırım yapıyoruz. Yine bu kapsamda BM Kadını Güçlendirme İlkeleri’nin (WEPs) imzacısıyız.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunan, kadın istihdamını artırmaya ve kadınların hayallerinin gerçekleşmesinde etkin rol oynayan ‘Kumaştan Hayaller’ projemizle, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz.”
“Dünyada adından söz ettiren bir marka olacağız”
Ateş, global bir marka olarak dünyanın dört bir yanındaki müşterilere dokunurken, tüm iş süreçlerinde gezegenin geleceğini düşünerek hassasiyetle yaklaştıklarını kaydetti.
Gündemlerinin en önemli diğer maddesinin ise çevreye duyarlı ve sürdürülebilir üretim yapmak olduğunu aktaran Ateş, “Üretim ve üretim süreçlerine yönelik AR-GE çalışmalarımızı da 2050 yılında ‘iklim pozitif’ marka olacak şekilde planladık. 2030’a kadar koleksiyonlarımızın yüzde 90’ının sürdürülebilir olmasını sağlayacak inovasyonlar geliştiriyoruz. Hem yapacağımız yatırımlar hem de kapsayıcılık, çeşitlilik ve sürdürülebilirlik temelli iş yapış modelimizle dünyada adından söz ettiren bir marka olacağız.” dedi.
EBRD Türkiye Başkan Vekili Hande Işlak ise EBRD’nin Türkiye’deki sermaye piyasalarının daha dayanıklı ve küresel hale gelmesi, çeşitliliğin artırılması için gerçekleşecek çabaları desteklemeye devam ettiğini söyledi.
Işlak, “DeFacto ile ortaklığımızın bu konuda önemli bir adım olacağına inanıyorum. DeFacto hem sektör hem de ülke için ilham verici bir örnek olma potansiyeli taşıyor ve EBRD olarak, bu yolculukta şirketin hem eşitlik hem kapsayıcılık politikalarını güçlendirecek bu yatırıma destek vermekten mutluluk duyuyoruz.” diye konuştu.