Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Habertürk TV’de gündemi değerlendirdi, soruları yanıtladı.
Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin Yunanistan’daki yansımalarına ilişkin Çavuşoğlu, “(Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos) Dendias’la kavga etmiyoruz ama bu sorunlar çözülmediği sürece her an kavga olabilir yani gerginlik artabilir çünkü biz kendi haklarımızı savunacağız, onlar da güya kendi haklarını savunacaklar. İlk defa herhalde bir seçim öncesinde Yunanistan’da da öyle, Yunanistan muhalefetinden de bir şey duymadık, bazen benim ‘Sorunlar var, şu şu şu’ diye saydığım zaman medyada görüyorum beni eleştiriyorlar ama bunlar gerçek, bu sorunlar var. Türkiye aleyhine bir kampanya yok yani ilk defa görüyorum ben bunu Yunanistan’da. İşte bu depremden sonraki oluşan pozitif atmosfer ve depremden sonra da sorunları çözmek için diyaloğu ve işbirliğini ön plana çıkaralım anlayışı oldu, belki ondandır.” şeklinde konuştu.
Mevlüt Çavuşoğlu, 14 Mayıs’taki seçimlerin ülkenin beka meselesi olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“PKK’nın bugüne kadar talebi olan ‘Ülkeyi eyaletlere böleceğiz.’ söylemi, bu devletin üniter yapısı, dolayısıyla bekası için önemli değil mi? Bugün beraber, kol kola yürüdükleri HDP ve PKK’lılar ne diyor?: ‘Yüzyıllık Cumhuriyet’i kökten değiştireceğiz.’ Bu, devletimizin bekası için önemli değil mi? ‘Hayır, Selahattin Demirtaş’ı çıkarmak yetmez, Öcalan’ı da çıkaracağız.’ diyorlar. Bu, bizim terörle mücadelemiz, dolayısıyla bekamız bakımından önemli değil mi? ‘Suriye’den çekileceğiz.’ diyorlar. Bu, bizim bekamız için hayati derecede önemli değil mi? ‘Irak’tan, Libya’dan çekileceğiz.’ diyorlar, sonuçta bekamız için önemli değil mi? Diğer taraftan, ‘Rusya’ya karşı yaptırım uygulayacağız.’ diyorlar. Rusya’ya karşı yaptırım uyguladığı zaman ülke ekonomisi, enerji güvenliği gibi birçok bakımdan hayati derecede önemli değil mi?”
Muhalefetin bu vaatlerinin ekonomi, enerji, devlet-millet güvenliği ile ilgili olduğunu belirten Çavuşoğlu, 14 Mayıs seçimlerinin Türkiye’yi bağımsız yapanlar ile “başkalarından aferin bekleyenler”in arasında yapılacağını kaydetti.
“Kararı millet verir”
Çavuşoğlu, Türkiye’deki seçimlerle ilgili yabancı medya kuruluşlarında yer alan haberlere de değinerek, “Biz egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla milletimiz karar verir. Economist, Wall Street Journal, New York Times gibi veya bazı siyasetçilerin dediği gibi, onlar dizayn etmez, edemez Türkiye’yi, milletimiz karar verir.” değerlendirmesinde bulundu.
Son dönemde dünyanın zor bir süreçten geçtiğini ve belirsizlikler yaşandığına dikkati çeken Çavuşoğlu, Kovid-19 salgını döneminde en çok yardım yapan ülkenin Türkiye olduğunu anlattı.
Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dışında iki tarafla görüşüp diplomasi yürüten ve dengeyi koruyabilen başka bir liderin daha bulunmadığının altını çizerek, Türkiye’nin bu süreçteki girişimlerine ilişkin şunları ifade etti:
“Dünyanın en zengin ülkesinden en fakir ülkesine kadar etki yapan ve gıda krizini önleyen Tahıl Anlaşması, Cumhurbaşkanı’mızın öncülüğünde oldu. BM (Birleşmiş Milletler) de bunu zaten kabul ediyor. Sonuçta Cumhurbaşkanı’mızın ve Türkiye’nin özellikle son 5 yıldaki uluslararası alandaki rolünü herkes çok iyi görmeye başladı yani güçlü ve istikrarlı bir Türkiye ve güçlü ve vizyoner bir liderin önemini anlamaya başladı.”
“Biz şu anda ‘F-35’e dönelim’ demiyoruz, ‘Paramızı verin’ diyoruz”
F-35 Projesi’ne ilişkin soruya Çavuşoğlu, “Biz şu anda ‘F-35’e dönelim.’ demiyoruz, ‘Paramızı verin.’ diyoruz çünkü biz kendi milli muharip uçağımızı üretiyoruz.” yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, F-16 almak istediklerini, tüm müzakerelerin tamamlanmasına rağmen ABD Dışişleri Bakanlığının ABD Kongresi’ne resmi bildirimde bulunmadığını söyledi.
Türkiye’nin, F-35 Programı’ndan ABD’nin CAATSA (Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) yaptırımlarıyla çıkarıldığını anımsatan Çavuşoğlu, “(S-400) ‘Bunun kontrolünü bize verin, biz inceleyelim.’ gibi doğrudan bizim egemenliğimizi ilgilendiren tekliflerde bulundu. Biz bunları kabul etmedik.” dedi.
Çavuşoğlu, ayrıca NATO’dan hava savunma sistemi talebinde bulunduklarını belirterek, “‘Hava savunma sistemine ihtiyacımız var, neyle karşılayacaksınız bunu?’ diyoruz. ‘Patriot teklifinde bulunun.’ diyoruz. Onu da dil ucuyla söylüyorlar, resmiyette yok. ‘Kongreden garanti alamayız.’ diyorlar.” şeklinde konuştu.
İsveç, PKK’lıların “yuvalandığını” itiraf etti
Çavuşoğlu, İsveç’in NATO’ya üyelik sürecine de değinerek, İsveç’in ülkelerinde PKK’lı teröristlerin “yuvalandığını” itiraf etmeye başladığını, bu vesileyle bir kanun onaylandığını ancak Türkiye’nin somut bir adım görmek istediğini söyledi.
Türkiye, Rusya, İran ve Suriye’deki Esed rejimi arasında 10 Mayıs’ta Moskova’da dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirilecek toplantıda Esed rejimi ile “hızlı” bir gelişme olup olmayacağına ilişkin soruya yanıt veren Çavuşoğlu, terör örgütü PKK/YPG ile mücadele konusunda anlayış birliğinde olduklarını, kısa süre önce de istihbarat ve savunma bakanlarının görüştüğünü anlattı.
Çavuşoğlu, “Şimdi siyasi çözümle ilgili, Suriyelilerin geri dönmesiyle ilgili konular, tabii bir yol haritası içinde ele alınması gereken konular. Eğer rejim de buna yanaşırsa. Yok, illa ‘Siz çekilin önce, sonra bakalım.’ derse hızlı bir gelişme olmaz. Böyle ön şartla yanaşırsa ama dediğim gibi bir yol haritası içerisinde şu adımları atalım, Suriye’nin kalıcı istikrarı ve barışı için terörle mücadele, güvenlik gibi konular olursa bu adımlar atılır.” ifadelerini kullandı.
“Bazıları hatta şöyle söylüyor: ‘Sizin kazanmanızdan rahatsız olmayız'”
Bazı Batılı ülkelerin, seçimi AK Parti’nin kazanacağını düşündüklerini dile getiren Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Bazıları hatta şöyle söylüyor: ‘Sizin kazanmanızdan rahatsız olmayız.’ Direkt ‘Destekleriz.’ demiyorlar da. Şimdi Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde barış için, Tahıl Anlaşması, esir takası gibi başka konulardaki rolümüzün faydasını görenler, ‘Sizin kazanmanızın bir mahsuru yok.’ diyorlar.” ifadelerini kullandı.