Dikkat ve hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) eksikliği, güçlü depresyon, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), yeme davranışı ve intihar girişimleri dahil olmak üzere diğer akıl sağlığı riskinde bir faktör olduğu ortaya çıktı.
DEHB genellikle ergenlerde çocuklarda tespit edilir, ancak vakaların yarısından fazlasında sendrom yaşam için onlarla kalır. Dünyanın her yerinde, DEHB prevalansı reşit olmayanlarda yaklaşık yüzde 5 ve yetişkinler arasında yüzde 2.5’tir.
Araştırmacılar, depresyon, anksiyete bozukluğu, bipolar bozukluk, şizofreni, sinir anoreksi ve intihar girişimi dahil olmak üzere dikkat eksikliği ve hiperaktivite ilişkisini incelediler.
Sonuçlar, DEHB olan insanların yüzde 76’sı daha sık klinik depresyona düştüğünü, yüzde 30 daha fazla intihar riski altında, yüzde 28 daha sık sinir arazilerinde anoreksi ile karşılaştıklarını ve TSSB geliştirme şansını yüzde 18 oranında artırdığını gösterdi. Dikkat ve hiperaktivite ile ilgili sorunları olmayanlarla.
SDVG’nin hiçbir şekilde bipolar bozukluk, anksiyete ve şizofreni ile bağlantılı olmadığı.
Araştırmacılar, çalışmalarının doktorları insanlara dikkat eksikliği ve hiperaktiviteden daha aktif olarak davranmaya teşvik etmesi gerektiğini belirtti.
Daha önce, doktorlar bir kişiyi geç kalmaya zorlayabilecek hastalıklar listesinde DEHB’yi tanıttı.