Sahra Çölü, genellikle sonsuz kum tepeleri ve uzaklarda kaybolan develerle özdeşleşir. Ancak bu devasa çölün altında ne olduğunu hiç merak ettiniz mi?
Türkiye’nin yüz ölçümünün on iki katı büyüklüğünde olan bu çölün geçmişi, bugün görüldüğü gibi değildi. Yaklaşık altı bin yıl öncesine kadar bu devasa çöl yeşil bir cennetti. Şimdi sadece kum dalgaları arasında kaybolan Sahra’nın eski zamanlarda göller, çayırlar, yerleşim yerleri ve canlılarla dolu olduğu biliniyor. En büyük göl alanı, yaklaşık yüz sekiz bin kilometrekarelik bir alana yayılıyordu.
Eski insnalar yerleşim yeri kurmuş
Bunlar, Sahra’nın bir zamanlar yeşil bir cennet ve büyük bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor. Çeşitli hayvan fosilleri ve insan eserlerine ek olarak, Sahra’nın derinliklerinde yayın balıkları, balinalar, deniz yılanları, dinozor fosilleri ve hatta insan eserleri bulundu. Araştırmacılar, Eski Taş Çağı’nda insanların su kaynakları yakınında yerleşim yerleri kurduğunu ortaya koyuyor.
Bu araştırmalar, Sahra’nın insanlık tarihini yüz bin yıl öncesine götürdüğünü ve insan türünün bilinenden çok daha eski olduğunu gösteriyor. Sahra’daki mağara duvarlarına çizilen resimlerde insanların yüzme izlerine rastlanması da Sahra’nın geçmişinde suyun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Ancak, Sahra’nın altındaki sırlar henüz tam olarak çözülemedi. Araştırmacılara göre bu büyük çölün altında daha pek çok bilinmeyen gizem yatıyor.