Güney Afrika’nın ulusal ırkçılık karşıtı figürlerinden olan İmam Abdullah Harun’un 53 yıl önce gözaltındayken ölümüne ilişkin yeniden başlatılan davada İmam Harun cesedinde görülen morluk ve yara izlerinin analizi yapan uzman adli patolog Profesör Steve Naidoo, yaraların künt bir cisimle vurulmak suretiyle oluşmasının muhtemel olduğunu bildirdi.
- Güney Afrika’da, İmam Harun’un 53 yıl önce gözaltında ölümü yeniden soruşturuluyor
IOL’nin haberine göre, uzman adli patolog Profesör Naidoo, Adalet ve İnfaz Hizmetleri Bakanı Ronald Lamola’nın talimatıyla yeniden görülmeye başlanan ve ilk duruşması 7 Kasım’da Cape Town Yüksek Mahkemesi’nde gerçekleştirilen dava kapsamında, İmam Harun’un cesedindeki yara izleri ve morlukların analizini yaptı.
Bu geniş yaraların künt bir cisimle vurulmak suretiyle oluşmasının muhtemel olduğunu belirten Naidoo, apartheid polisinin 123 gün gözaltında tuttuğu İmam Harun’un son günlerinde yerde tekmelenmiş olabileceğini ifade etti.
Apartheid polis memuru ifade verdi
Aradan geçen yarım asırdan uzun sürede, o dönem Cape Town polis teşkilatında görevli olup, İmam Harun’un ölümüyle ilişkili olabilecek polislerin çoğu ifade vermeden yaşamını yitirdi.
İmam Harun’u canlı gören son kişilerden olan eski polis memuru Johannes Hendrick Burger, ifade vermek için 14 Kasım’da hakim karşısına çıktı.
News 24’ün haberine göre, o zamanki görevinin İmam Harun’u havalandırmaya çıkarmak olduğunu belirten Burger, Harun’un son gününde mide ağrısından şikayet ettiğini söyledi.
Burger, doktor teklifini reddeden İmam Harun’un bazı tabletler yuttuğunu, bundan yarım saat sonra da vefat ettiğini kaydetti.
Irkçılık karşıtı mücadele kahramanı
Irkçılık karşıtı mücadele kahramanı Müslüman din adamı, gazeteci ve aktivist İmam Harun, ırkçı apartheid rejimi tarafından 1969’da Cape Town’da gözaltına alınıp, Caledon Meydanı Karakolu’nda 123 gün bir hücrede tutulduktan sonra hayatını kaybetmişti.
İmam Harun’un ölümüne ilişkin 1970’te açılan ilk soruşturmada ırkçı rejimin mahkemesi, İmam Harun’un karakolda merdivenden kayıp düşerek öldüğüne ve ölümünden kimsenin sorumlu tutulamayacağına hükmetmişti.
Ailesi ise İmam Harun’un cesedindeki morlukların işkence ve darp sonucu meydana geldiği iddiasıyla yarım asırdan uzun bir süredir konunun tekrar soruşturulmasını bekliyordu.
İmam Harun’un hayatını ve ölümünü konu alan Barney Desai ile Cardiff Marney’nin birlikte kaleme aldıkları “İmamın Öldürülüşü” isimli kitap Türkçe’ye de çevrilmişti.