Kamu Savcılığı Direktörü Stephen Parkinson, BBC’ye yaptığı açıklamada, Kraliyet Savcılık Servisinin geçen hafta İngiltere’de başlayan şiddet olaylarıyla bağlantılı olarak bazı davalarda “terör suçlarını değerlendireceğini” belirtti.
- İngiltere’de aşırı sağcılar sığınmacıların kaldığı oteli yakmaya çalıştı
- İngiltere’de aşırı sağcı sokak olayları dalga dalga ülkenin birçok bölgesine yayıldı
- İngiltere’deki aşırı sağcı şiddet olayları nedeniyle Müslümanlar kendini güvende hissetmiyor
- İngiltere’de Müslümanları hedef alan dezenformasyon, aşırı sağcıların sokak şiddetini tetikledi
- Starmer: Müslüman toplumlara yönelik saldırılara müsamaha göstermeyeceğiz
- İngiltere’nin Plymouth kentindeki aşırı sağcı şiddet olaylarında 6 kişi gözaltına alındı
- İngiltere’de eski polis şefi Basu, aşırı sağcıların şiddet eylemlerini “terörizm” olarak niteledi
- İngiltere, Musk’ın şiddet olaylarına yaptığı “İç savaş kaçınılmaz” yorumuna tepki gösterdi
- Elon Musk, “iç savaş kaçınılmaz” yorumuna gelen tepkiler üzerine İngiltere hükümetini hedef almayı sürdürdü
Parkinson, bunun halihazırda gerçekleştiği en az bir davadan haberdar olduğunu dile getirerek, “Bir ideolojiyi ilerletmek amacıyla faaliyet planlayan organize gruplarınız varsa, gerçekten çok ciddi bir yıkım planlıyorsanız, evet terör suçlarını dikkate alacağız.” dedi.
Aşırı sağın şiddet eylemlerinde yaklaşık 400 kişi gözaltına alındı
Ulusal Polis Şefleri Konseyi Başkanı (NPCC) Gavin Stephens, dün yaptığı açıklamada, polisin düzensizlikle mücadele etmek için elinden geleni yaptığını belirterek, “Şu ana kadar 378 gözaltı yapıldı. Polis güçleri olaya karışanları tespit etmeye ve sorumluları yakalamaya devam ettikçe bu sayının her geçen gün artmasını bekliyoruz.” ifadesini kullanmıştı.
Stephens, bu amaçla çalışmaların bütün gün sürdüğünü ve olaya karışanların adalet önüne çıkarılacağını vurgulayarak, “Bunun bir protesto eylemi ya da insanların demokratik haklarını kullanması olmadığı konusunda net olduk.” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Olaylar nasıl başladı?
İngiltere’nin Southport kentinde 29 Temmuz’da 17 yaşındaki saldırgan, 3 çocuğun öldüğü, 8’i çocuk 10 kişinin yaralandığı bıçaklı saldırı gerçekleştirdi.
Sosyal medyada saldırganın kimliğiyle ilgili yayılan spekülatif haberler sonucu Southport’taki aşırı sağcılar polisle çatışarak Southport İslam Toplumu Camisi’ne taşlı saldırı düzenledi. Burada polisle de çatışan aşırı sağcılar, çok sayıda polisin yaralanmasına neden olurken polis minibüsünü de ateşe verdi. Southport’taki olaylar nedeniyle 53 polis ve 3 polis köpeği yaralandı, 5 kişi gözaltına alındı.
Aşırı sağcı şiddet olayları, 2 Ağustos’ta ülkenin doğu kıyısındaki Sunderland’e sıçradı. Kentteki “Masjid-e Anwaar-e Madinah” Camisi’nin dışında toplanan aşırı sağcı kalabalık polisle çatıştı. Kalabalık, kentteki polis karakolunu ateşe verirken bazı kamu kuruluşlarını da yakmak istedi. Yaşananlar nedeniyle 3 polisin yaralandığı kentte 10 aşırı sağcı gözaltına alındı.
Sunderland’le aynı gün Hartlepool, Liverpool, Glasgow ve Dover’de de aşırı sağcılar, kent meydanlarında ve camilerin önlerinde toplandı.
3 Ağustos’ta Bristol, Hull, Blackpool, Stoke-on-Trent ve Blackburn’ün de aralarında bulunduğu yaklaşık 20 İngiliz kentiyle Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’taki 4 farklı noktada aşırı sağcılar sokaklara indi. Bu kentlerde göçmenlere ait iş yerleri, camiler, polis araçları ve çevik kuvvet memurlarına saldıran 92 aşırı sağcı gözaltına alındı.
4 Ağustos’ta Weymouth, Middlesbrough ve Rotherham kentlerinde toplanan aşırı sağcılar, yine göçmenleri ve Müslüman toplumu hedef aldı. Rotherham’da düzensiz göçmen ve sığınmacıların tutulduğu otelin önünde bir araya gelen aşırı sağcılar, binaya taş ve sandalye gibi yabancı maddeler attı.
Bu kentlerde aşırı sağcılar, yer yer karşıt görüşlü gruplar, dini ve ticari yapıları korumaya çalışanlarla da karşı karşıya geldi. Özellikle Hull ve Stoke-on-Trent’te iki aşırı sağcının bıçaklandığı haberi, olayların şiddetlenmesine neden olurken polis, bu haberlerin yalan olduğunu duyurdu. Blackpool ve Manchester’da eylemlerin sona ermesi çağrısı yapan polis, yeniden toplanmayı da yasakladı.