Iraklı ud yapım ustası Muhammed Faik, dedesinin miras bıraktığı mesleği Bağdat’taki evinin bir köşesinde oluşturduğu mütevazi atölyesinde büyük bir şevkle sürdürüyor.
Faik’in Bağdat’ın Ur bölgesindeki atölyesi, Irak’ta 1930’lara kadar giden sanat tarihine ışık tutuyor.
Faik’in mesleği devraldığı dedesi sadece Irak değil dünyaca ünlü ud ustası olarak kabul edilen 1910 doğumlu Muhammed Fazıl el-Awwad olarak biliniyor. Arapça olan “Awwad” sözcüğü hem ud yapan hem de ud çalan anlamına geldiği için dedesi bunu soyadı olarak kullanmış.
Dede Awwad’ın atölyesi Bağdat’ın en kadim ve tarihi yerlerinden olan Reşid Caddesi’nde bulunuyor. 1950’lerdeki bu cadde ud yapımı ve satışının merkezi konumundaydı. Tarihi caddede günümüzde de ud başta olmak üzere diğer müzik aletlerinin yapılıp satıldığı atölyelere rastlamak mümkün.
Mısırlı ünlü ses sanatçısı Ferid Atraş ve Irak’ın en iyi ud müzisyeni Münir Beşir (1930), Cemil Beşir (1921) ve ünlü bestekar ve müzisyen Nasir Şemme ile ses sanatçılarından Kazım el-Sahir çaldıkları ud aletlerini bizzat dede Awwad’ın elinden satın almış.
“Gençler uda pek rağbet göstermiyor”
Faik’in kendisi için özel bir itinayla yaptırdığı udunun narin sesi atölyeden yankılanıyor.
AA muhabirine atölyesinde konuşan Faik, dedesinden yadigar kalan ud yapımı mesleğini zor şartlara rağmen özveri ve şevkle sürdürdüğünü anlattı.
Aynı zamanda üniversitede konservatuar hocası olan Muhammed Faik, piyasa ve ülkenin içinden geçtiği ekonomik durumun da zor olduğunu ifade ederek, ancak verilen siparişler üzerine çalıştığını söyledi.
Iraklı ud ustası, gençlerin bu müzik aletine pek rağbet göstermediğinden de dert yanıyor.
“Ahşabın kokusu hala burnumda tütüyor”
“1970’lerde küçük yaşlardan beri bu mesleğe yaz tatillerinde dedemin atölyesine giderek başladım.” diyen Faik, “Orada ahşabın değerini anladık ve o ahşapların kokusu hala burnumda tütüyor. O kadim atölyede kullanılan testere ve çekicin sesi de hala kulağımda çınlıyor. Bu güzel anıları bu yaşıma kadar taşıdım.” ifadelerini kullandı.
Faik, boş zamanlarını geçirdiği bu mesleğin biraz da insanın o anki ruh haline bağlı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Ruh halim yerindeyse görüntüsü de güzel ud yaparım. Bazen 1 ayda 2 ud yaparım. Eğer ud aleti dışarıdan nakışlı olacaksa bunun yapımı yaklaşık 2 ayı bulur. Ama ud eğer sadeyse yapımı yaklaşık 40 günde tamamlanır. Dedemden kalan bir prestijimiz olduğu için ud aletlerini sağlam şekilde yapmamız lazım. Bir udun fiyatı bin ile 2 bin dolar arasındadır. Irak’a gelen turistler özellikle bizim ürettiğimiz udları arar bulur ve satın alır.”
Faik’in dedesinin yapmış olduğu ud aletleri Avrupa ülkelerinde de sergilenerek satışa sunulmuş.