Basın toplantısında konuşan Ali Rebii, “İran Meclisi’nde onaylanan yasanın 6’ncı maddesine göre, bugüne kadar ekonomik yaptırımlar iptal edilmediği için hükümet ve İran Atom Enerjisi Kurumu Ek Protokol’ü askıya almak zorunda kalmıştır.” dedi.
Rebii, alınan kararla, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun İran’daki nükleer tesisler üzerindeki gözetim ve denetimini azaltacağını kaydetti.
İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kazım Garib Abadi, dün yaptığı açıklamada, 23 Şubat’tan itibaren NPT kapsamında uygulanan Ek Protokol’den ayrılacaklarını resmen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (UAEA) bildirdiğini duyurmuştu.
Muhafazakarların çoğunlukta olduğu İran Meclisi, nükleer bilimci Muhsin Fahrizade’nin 27 Kasım 2020’de öldürülmesinden kısa süre sonra nükleer faaliyetleri hızlandırmayı hedefleyen “Yaptırımların Kaldırılması ve İran Ulusunun Çıkarlarının Korunması için Stratejik Eylem Planı” yasasını çıkarmıştı.
İran Atom Enerjisi Kurumu’nun uranyumu en az yüzde 20 zenginleştirmeye başlamasını ve düşük düzeyli zenginleştirilmiş uranyum stoklarını artırmasını zorunlu kılan yasa, nükleer anlaşmanın taraflarının 21 Şubat’ta kadar Tahran’ın bankacılık ilişkilerini ve petrol ihracatını normale döndürecek adımlar atmaması halinde, İran’ın NPT kapsamında 2016’dan bu yana gönüllü olarak uyguladığı Ek Protokol’den ayrılmasını gerektiriyor.
Tahran yönetimi, Ek Protokol uyarınca, UAEA müfettişlerinin nükleer tesislerini istedikleri anda aniden denetlemelerine izin vermişti. İran’ın Ek Protokol’den ayrılması, Ajans müfettişlerinin denetimlerinin sınırlandırılacağı anlamına geliyor.