İsrail’in güneyindeki Necef (Negev) Çölü’nde bulunan ve kötü şöhretiyle bilinen Sde Teiman Gözaltı Merkezi’nde Filistinli esirlerin dünyanın gözü önünde yaşadığı dehşet verici ve korkunç hikayeler, kamuoyuna yansımaya devam ediyor.
- İsrail’in Guantanamosu: Sde Teiman Askeri Üssü
- Filistinli esire cinsel işkenceyle gündemdeki Sde Teiman’da “kanun yok”
Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya sakini ve Endonezya Hastanesinde cerrah olan Halid Hammude (34), “Sde Teiman Gözaltı Merkezi”nde yaşadıklarını anlattı.
İsrail’in burada Filistinli esirlere yaptığı insanlık dışı muamele, insan hakları ve uluslararası yasaların tamamen devre dışı bırakıldığını ortaya koyuyor.
Gazze’ye yönelik saldırıların başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in bombalaması sonucu yaralananları tedavi etmekle meşgul olan Hammude, saldırılarda babası, karısı, kızı ve komşularını kaybederken, annesi ve çok sayıda akrabası da yaralandı.
Kendisi de şarapnel parçasıyla yaralanan ve Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesinde tedavi gören Hammude, alıkonulduktan sonra yaşadıkları, İsrail insan hakları merkezi B’Tselem’in raporunda yer aldı.
İsrail askerlerinin kıyafetlerini çıkarmalarını istediklerini aktaran Hammude, “İç çamaşırlarımızı da çıkarmamızı istediler, Beyt Lahiya’da kurdukları kampa gitmek için bu şekilde sokakta yürüttüler ve kampta da fotoğraflarımızı çektiler” dedi.
İsrail askerlerinin yüzlerce insanı bir arada tuttuğunu anlatan Hammude, şöyle devam etti:
“Ellerimi plastik kelepçeyle kelepçelediler, sonra da üzerimize saldırdılar, dövdüler ve hakaret ettiler. Askerlerden biri beni Hamas’tan olmakla suçlayarak ‘Hadi gelsin de (Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya) Sinvar yardım etsin’ dedi.”
“Meçhule doğru korkutucu bir yolculuk içindeydik”
İsrail askerlerini kendilerini önce bir kampta topladıktan sonra, çok sayıda kişiyi bir kamyona doldurduğunu ve yolculuğa çıkardığını belirten Hammude, “Hava çok soğuktu, hareket edemiyorduk. Nerede olduğumu, yanımda kimin olduğunu bilmiyordum, konuşmaya cesaret eden herkes askerler tarafından tekmeleniyor, silahlarla dövülüyordu. Meçhule doğru korkutucu bir yolculuk içindeydik.” diye konuştu.
İsrail askerlerinin kendilerini Gazze’nin dışına çıkardığını ve kamyondan indirdiğini aktaran Hammude, “Meydanda ellerimiz bağlı, gözlerimiz bağlı bir şekilde bizi kafamızı yere koymaya zorladılar. Yaklaşık iki saat kadar öyle kaldık. Askerler her hareket eden tutukluyu dövüyordu. Askerlerden biri bana mesleğimi sordu, ona Endonezya Hastanesinde cerrah olduğumu söylediğimde üzerime atladı ve birkaç kez çok sert tekme attı.”
Filistinli doktor, daha sonra kendilerini bir kamyona bindirip bir gözaltı merkezine götürdüklerini belirterek, serbest bırakılana kadar “Sde Teiman” diye bir yerde olduğunu bilmediğini ifade etti.
Burada 21 gün tutulduğunu ve 2 Ocak 2024’te serbest bırakıldığını paylaşan Hammude, “Hapishaneye geldiğim andan itibaren beni üç gün boyunca dizlerimin üstünde durmaya zorladılar. Artık saatin kaç olduğunu, hangi gün olduğunu, günün hangi saati olduğunu bilmiyordum. 3 gün sonra bana cezaevi çavuşluğu görevi verdiler ve benim işim mahkumlarla gardiyanlar arasında arabuluculuktu çünkü İngilizce biliyorum ve güvenlik kaydım yok.” dedi.
Askerlerin esirlerin uyumasını engellediğini ve kendilerine verilen kahvaltının bir ekmek, reçel ve bir parça peynir parçasından oluştuğunu anlatan Hammude, diğer mahkumlarla konuşmaya çalışanın cezalandırıldığını ve kelepçelendiğini kaydetti.
Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’na getirilince kelepçeleri ve göz bağları çözülerek serbest bırakıldığına aktaran Filistinli cerrah, Birleşmiş Milletler (BM) aracının esirleri beklediği Refah Sınır Kapısı’na ulaşana kadar yaklaşık 3 kilometre yürüdüklerini sözlerine ekledi.
İşkence ve cinsel istismarla gündeme gelen Sde Teiman
İsrail basını, 1500 Filistinlinin cenazesinin 7 Ekim’den bu yana işkence ve ihlallerle gündeme gelen Necef (Negev) Çölü’ndeki Sde Teiman Gözaltı Merkezi’nde tutulduğunu belirtmişti.
Haaretz gazetesine konuşan bir bakanlık yetkilisi ile askeri kaynak konuya ilişkin bilgi vermiş, yetkilinin, “Gazze’ye saldırıların ilk aylarında Arap olduğu açıkça belli olan fakat kimliği belirlenemeyen cesetler bulunduğu” ifadesine yer verilmişti.
Yetkili, bulunan cesetlerin yakınlarının bu konuda polisle iletişime geçmediğini ve cansız bedenlerin nakledildiği Sde Teiman’da Hamas’a ait yaklaşık 1500 cesedin alıkonulduğunu belirtmişti.
İsrailli 5 insan hakları örgütü, mayıs ayında Sde Teiman Gözaltı Merkezinin derhal kapatılmasını talep eden bir dilekçe sunmuştu.
Sivil Haklar Derneği, dilekçede “Sde Teiman’daki tutuklulara yapılan işkenceye son verilmesi ve merkezin kapatılmasının” talep edildiğini aktarmıştı.
Dernek ayrıca merkezde anestezi olmaksızın cerrahi operasyonlar yapıldığına, tutukluların günlerce zorlu koşullarda tutulduğuna, uzuvlarının kesilmesine yol açacak şekilde zincirlendiğine dair delillerin biriktiğini açıklamıştı.