Stockton Üniversitesi Holokost ve Soykırım Çalışmaları’ndan Segal, “Breaking points” adlı youtube kanalına konuya ilişkin açıklamada bulundu.
“İsrail, soykırım söylemine derin bir şekilde gömülmüş durumda.” diyen Segal, bu söylemin 7 Ekim’den bu yana İsrail medyasında, siyasetinde ve kamusal alanlarında görüldüğünü söyledi.
Segal, 7 Ekim’den sonra Tel Aviv otoyollarındaki köprülere asılan büyük afişlerdeki “Gazze’yi dümdüz etme ve imha etme” sloganlarına dikkati çekti.
Bu söylemlerin çok doğrudan ve açık bir şekilde kullanıldığına işaret eden Segal, “Bu tür işaret ve ifadeleri yorumlamak için karşılaştırmalı edebiyat diplomasına ihtiyacınız yok.” ifadelerini kullandı.
Segal, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 20 binden fazla kişiyi öldürdüğünü, okullar, camiler, hastaneler, üniversiteler, kiliseler ve tarım alanlarını da hedef aldığını vurguladı.
İsrailli tarihçi, 12 Aralık’ta New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) binasında düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, İsrail’in “tüm sivil toplumu düşman ve askeri hedef” olarak göstermesinin bilinen bir soykırım uygulaması olduğunun altını çizmişti.
Segal, “BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi çerçevesinde olayları soykırım olarak adlandırmak için niyet ve faaliyet olması gerekiyor. İsrailli liderlerin çok sayıda açıklamaları Filistin halkını yok etmeye yönelik niyeti ortaya koyuyor.” diye konuşmuştu.