Küresel pay piyasaları, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) şahinleşen tutumuyla satış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler İngiltere ve Avrupa merkez bankalarının politika kararları ve ABD’de tarım dışı istihdam başta olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.
Fed’in para politikası kararları ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın toplantı sonrası yaptığı açıklamalar neredeyse bütün varlık fiyatlarında dalgalanmayı beraberinde getirdi.
Fed, beklentiler dahilinde politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0-0,25 aralığında sabit bırakırken, faizlerin “yakında” artırılmasının uygun olacağını belirtti.
Varlık alımlarının mart ayı başında sona erdirileceğini ifade eden Fed, bilanço azaltma prensipleri üzerinde de anlaşıldığını ve bilanço azaltımının faiz artımından sonra başlayacağını duyurdu.
Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) kararları sonrasında yaptığı konuşmada, bankanın mart ayındaki toplantısında faiz oranlarını artırma niyetinde olduklarını belirtti.
Ekonominin beklentiler doğrultusunda gelişip gelişmediğini dikkatle izleyeceklerini kaydeden Powell, yüksek enflasyonun beklenenden daha kalıcı hale gelme riski de dahil olmak üzere risklere karşı dikkatli olacaklarını ve uygun şekilde yanıt vereceklerini dile getirdi.
Powell, Fed’in bilanço azaltımının ise faiz artışının ardından geleceğine işaret ederek, bilançonun küçültülmesine ilişkin zamanlama, hız ve diğer ayrıntılar konusunda karar alınmadığını, bunun gelecek toplantılarda görüşüleceğini bildirdi.
Bu gelişmelerle birlikte, tahvil piyasalarında Fed’in mart ayında 50 baz faiz artışına gideceğine ilişkin beklentiler güçlenirken, yıl sonunda politika faizinin en az yüzde 1,25’e yükseltileceği tahmin ediliyor.
Rusya ile Ukrayna arasında devam eden gerilim de varlık fiyatları üzerindeki etkisini sürdürüyor. Rusya Ukrayna’ya saldırma niyetinde olmadıklarını belirtirken, ABD Rusya’nın Ukrayna sınırına yakın bölgelere ve Belarus’a yaptığı askeri yığınağını daha da artırdığını söyledi.
Avrupa Birliği’nden Rusya’ya karşı Kuzey Akım 2 projesinin iptali dahil her seçeneğin masada olduğu açıklaması gelirken ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırdı.
Söz konusu gelişmelerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1,87 ile yüzde 1,71 arasında dalgalanmasının ardından haftayı önceki hafta kapanışının hemen üzerinde yüzde 1,77 seviyesinden tamamladı.
Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim sonrası güvenli liman varlıklardan altının ons fiyatı yükseliş eğiliminde hareket etse de, Fed’in şahinleşen tutumuyla kazançlarını geri vererek, geçen hafta yüzde 2,42 düşüşle 1.790 dolara indi.
Brent petrolün varil fiyatı yükseliş eğilimini üst üste altıncı haftaya taşıyarak 90,1 dolarla Ekim 2014’ten bu yana en yüksek seviyesine çıktı ve haftayı yüzde 2,1 artışla 88,8 dolardan tamamladı.
Analistler, gelecek hafta veri gündeminin yoğun olduğunu hatırlatarak, bununla birlikte dünya genelinde açıklanmaya başlayan 2021 4. çeyrek şirket finansal tablolarının hisse bazlı oynaklığı artırabileceğine dikkati çekti.
ABD’de gözler yoğun veri gündemine çevrildi
ABD’de pay piyasalarında para politikasındaki belirsizliğin kısmen azalmasıyla üç haftalık düşüş eğilimi bu hafta sonlanırken, gelecek hafta cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam başta olmak üzere yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.
Fed’in bu haftaki şahin açıklamalarına karşın, enflasyonunun yükselmeye devam etmesi halinde elindeki araçları kullanmaktan çekinmeyeceğini belirtmesi bu hafta açıklanacak verilerin önemini artırdı.
Analistler, Fed’in para politikasını belirlerken dikkate aldığı bir çok verinin açıklanacağı haftada, verilerdeki enflasyonist işaretlerin varlık fiyatlarında oynaklığı artırabileceğini bildirdi.
Bilanço sezonun ise gelecek haftadan itibaren gündemi daha fazla meşgul etmesi bekleniyor. Bu hafta açıklanan bilançolara göre, ABD’li elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın karı 2021’de 5,5 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı.
ABD’li teknoloji devlerinden Apple’ın geçen yılın ekim-aralık döneminde elde ettiği gelir, tedarik zinciri sıkıntılarına rağmen yıllık yüzde 11 artışla 123,9 milyar dolara ulaşarak rekor kaydetti.
Microsoft’un net karı ise geçen yılın ekim-aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 21 artarak 18,8 milyar dolara yükseldi.
Makroekonomik veri tarafında ise ABD ekonomisi yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisiyle 2020’de gösterdiği daralmanın ardından geçen yıl yüzde 5,7 ile 1984’ten bu yana en güçlü büyümeyi kaydetti.
New York borsası Fed’in şahinleşen tutumuyla satış baskısı altında kalsa da, haftanın son işlem gününde para politikasına ilişkin azalan belirsizliklerle birlikte risk iştahının kısmen de olsa güçlendiği görüldü.
Söz konusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 0,77, Dow Jones endeksi yüzde 1,34 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,01 değer kazandı.
31 Ocak ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi Dallas Fed imalat endeksi, salı imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI, inşaat harcamaları ve ISM imalat sanayi PMI, çarşamba ADP istihdam raporu, perşembe hizmet sektörü PMI, fabrika siparişleri ve dayanıklı mal siparişleri, cuma ise işsizlik verileri takip edilecek.
Avrupa’da merkez bankaları haftası
Avrupa borsalarında risk iştahı Fed’in şahinleşen duruşu ve Rusya ile Ukrayna arasında artan tansiyonla gerilerken, gelecek hafta başta perşembe günkü Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) politika faizi kararları olmak üzere yoğun veri gündemi takip edilecek.
Gelecek hafta ECB’nin politika faizinde değişikliğe gitmesi beklenmezken, tahvil piyasalarında BoE’nin yüzde 80 ihtimalle politika faizini 15 baz puan artıracağı fiyatlanıyor.
Öte yandan, bankaların varlık alım programlarında değişiklere gitmesi ihtimali bulunurken, toplantı sonrası başkanların yapacakları açıklamalarda para politikasının geleceğine ilişkin ipuçları aranacak.
Rusya ile Ukrayna arasında artan çatışma ihtimali bu hafta da Avrupa gündemini meşgul etmeyi sürdürürken, bölgede artan tansiyon risk iştahını olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre ise Almanya ekonomisi geçen yılın son çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 0,7 daralarak beklentilerin üzerinde küçülürken, Almanya’da Ifo beklentiler endeksi ise 95,2’ye yükseldi.
Bu hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,37, Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,83, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,45 ve İtalya’da MIB 30 endeksi ise yüzde 1,83 değer kaybetti.
Gelecek hafta Avrupa’da pazartesi Avro Bölgesi’nde 2021 4. çeyrek Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH), Almanya’da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), salı bölge genelinde imalat sanayi PMI ve Almanya ile Avro Bölgesi’nde işsizlik, çarşamba Avro Bölgesi’nde TÜFE, perşembe bölge genelinde hizmet sektörü PMI ve cuma Almanya’da fabrika siparişleri takip edilecek.
Asya piyasalarına Fed darbesi
Asya’da bu hafta pay piyasalarında para politikasını sıkılaştıracağını duyuran Fed sonrası satış ağırlıklı eğilim güçlenirken, artan Kovid-19 vakaları da söz konusu seyri destekledi.
Bölge genelinde yayılmayı sürdüren Kovid-19 salgını bazı ülkelerde önlemlerin artırılmasına sebep olurken, Japonya’nın 16 eyalette uyguladığı kısmi olağanüstü hali 34 eyalete genişletmeyi planladığı bildirildi.
Çin’de yaklaşan yeni yıl tatili sebebiyle artan hareketlilik virüsün yayılmasının daha da hızlanacağı endişesiyle risk iştahının azalmasında etkili oldu.
Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda ise para politikasını aşırı gevşek tutmayı taahhüt etti ve merkez bankasının ücretler yükselmeye başlamadan önce enflasyonun artma riskinin farkında olduğunu söyledi.
Çin’in gayrimenkul sektöründe yaşanan krizi kontrol altına almak için Evergrande’yi bölmeyi değerlendirdiği haberleri basına yansırken, Asya’da açıklanan makroekonomik verilere göre, Güney Kore ekonomisi geçen yılın dördüncü çeyreğinde yıllık yüzde 4,1 ile beklentilerin üzerinde büyüdü.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,92, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 4,57, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 6,03 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 5,67 değer kaybetti.
31 Ocak ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi perakende satışlar ve sanayi üretimi ve salı işsizlik oranı verileri takip edilecek. Çin borsaları hafta boyunca yeni yıl tatili nedeniyle kapalı olacak.
Yurt içinde gözler enflasyona çevrildi
Yurt içinde, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi küresel pay piyasalarıyla birlikte değer kaybederken, gelecek hafta gözler açıklanacak TÜFE verilerine çevrildi.
Şahinleşen Fed’in küresel pay piyasalarında oluşturduğu satış baskısı Borsa İstanbul’da da etkili olurken, yoğunlaşacak bilanço dönemi hisse bazlı oynaklıkları beraberinde getirebilir.
Öte yandan, haftaya açıklanacak TÜFE verileri yatırımcıların odağına yerleşirken, AA Finans’ın beklenti anketine katılan ekonomistler ocakta TÜFE’nin aylık bazda yüzde 10,09 artmasını bekliyor.
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 1,39 azalışla 1.983,18 puandan tamamlarken, Dolar/TL yüzde 0,41 artarak haftayı 13,5160’tan kapattı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 2.010 puanın direnç, 1.970 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
Gelecek hafta yurt içinde, pazartesi dış ticaret dengesi, salı imalat sanayi PMI, perşembe TÜFE ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve cuma TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru verileri takip edilecek.