Latin Amerika ülkesi Şili’de ABD’nin desteklediği General Augusto Pinochet’nin seçimle iş başına gelen sosyalist Devlet Başkanı Salvador Allende’ye 11 Eylül 1973’te darbe düzenlemesinin ardından dünyaca ünlü solcu şair Pablo Neruda’nın 23 Eylül 1973’te ölmesiyle ilgili soru işaretlerinin aydınlanmasında önemli ilerleme kaydedildi. Şili basını, Neruda’nın prostat kanserine bağlı komplikasyonlardan öldüğüne dair resmi ölüm belgesiyle çelişen sonuca ulaşıldığını duyurdu.
Pinochet diktatörlüğünün yaydığı resmi görüşün Neruda’nın prostat kanserinden kaynaklanan komplikasyonlardan öldüğü yönünde olmasına rağmen, şoförü Manuel Araya, şairin zehirlendiğini onlarca yıl savundu.
Darbe sırasında ölen Allende’nin yakın dostu olan Komünist Parti üyesi Neruda’nın ölümüyle ilgili uzun zamandır araştırma yürüten uluslararası bilim insanlarının hazırladıkları raporla ilgili açıklama yapması öncesi, şairin yeğeni Rodolfo Reyes, Associated Press’e (AP) konuştu.
Reyes, Danimarka ve Kanada laboratuvarlarında yapılan adli tıp testlerinin ‘insan yaşamıyla bağdaşmayan çok miktarda cloristridium botulinum bulunduğunu’ gösterdiğini söyledi. Bu güçlü toksin, sinir sisteminde felce ve ölüme neden olabiliyor.
Aynı zamanda amcasının ölümüyle ilgili davada avukat olan Reyes, 2017’de Neruda’nın kemiklerinde ve bir azı dişinde toksin belirtileri olduğunu söyleyen aynı uluslararası uzman grubunun bir yıldır devam eden son araştırmasının raporuna erişimi olduğunu belirtti. Yeğen, laboratuvar testlerinin toksinin amcasına hayattayken verildiği sonucuna vardığını aktardı.
Reyes, İspanyol haber ajansı Efe’ye de şöyle konuştu:
“Artık biliyoruz ki, kemiklerinde saptanan ‘clostridium botulinum’un orada bulunması için hiçbir neden yok. Bu ne anlama geliyor? Bu, Neruda’nın 1973’te devlet ajanlarının müdahalesiyle öldürüldüğü anlamına geliyor.”
“Neruda’yı öldüren kurşunu onun vücudunda bulduk. Kim ateşledi? Yakında öğreneceğiz, ama Neruda’nın üçüncü bir kişinin doğrudan müdahalesiyle öldürüldüğüne şüphe yok.”
Şili basını da uzmanların nörotoksinin Neruda’nın vücuduna ölümünden önce girdiği, yani enjekte edildiği sonucuna vardığını yazdı.
Haberlerin aktardığı rapora göre küçük dozlarda bile öldürücü olan clostridium botulinum, Neruda’yı birkaç saat içinde öldürmüş olabilir.
Haberlerde Neruda’nın ölümüyle ilgili soruşturmayı yöneten yargıç Paola Plaza’nın raporun tamamını 7 Mart’ta aldıktan sonra şairin doğal olmayan sebeplerden ölüp ölmediğiyle ilgili kararını açıklayacağını kaydedildi.
Bu ayın başlarında AP’ye konuşan Neruda’nın şoförü Araya, adli tıp bulgularının, şairin hastaneye kaldırıldığı klinikte ‘midesine iğne yapıldıktan’ sonra öldüğü iddiasını destekleyeceğinden emin olduğunu, hastanedeki Neruda’nın telefon edip uykudayken kendisine iğne yapıldığından yakındığını, daha sonra bir hemşirenin bunu doğruladığını söyledi. 23 Eylül’de Neruda’nın talimatıyla ertesi gün birlikte Meksika’ya gidebilmek için şairin eşiyle evde bavul topladıklarını belirten Araya, “Neruda klinikte yalnız kalmasaydı, onu öldüremezlerdi” dedi.
Prostat kanseriyken 1973 Şili darbesi kaosu sırasında 69 yaşında ölen Neruda’nın cesedi, ölüm nedenini belirlemek için 2013 yılında mezardan çıkarıldı, ancak bu testler kemiklerde herhangi bir toksik madde belirlemedi, buna rağmen ailesi ve şoförü daha fazla soruşturma talep etti.
2015 yılında Şili hükümeti, Neruda’nın ölümünden ‘üçüncü bir kişinin sorumlu olma olasılığının yüksek’ olduğunu söyledi.
2017’de uluslararası bilim insanlarından oluşan bir ekip, Neruda’nın kanserden veya yetersiz beslenmeden ölmediğini belirleyerek resmi ölüm nedenini reddetti, ancak neden öldüğünü belirtmedi.
,Askeri darbede arkadaşlarının zulüm görüp öldürülmesi nedeniyle travma geçiren ve diktatörlüğe karşı etkili bir ses olabileceği sürgüne gitmeyi planlayan Neruda, Meksika’ya gitme planını hayata geçirmesinden bir gün önce, ambulansla Şili’nin başkenti Santiago’da kanser ve diğer rahatsızlıklar nedeniyle tedavi gördüğü kliniğe götürüldü ve orada öldü.
Eceliyle öldüğünün açıklanmasına rağmen diktatörlüğün parmağı olduğuna dair şüpheler, Şili’nin 1990’da demokrasiye dönmesinden sonra da devam etti.