Slovenya medyasındaki haberlerde içeriği yayımlanan belgede, Bosna Hersek’in parçalanması, Bosna Hersek’in iki entitesinden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nin (RS) Sırbistan’a bağlanması ve Kosova’nın Arnavutluk ile birleşmesi maddelerinin yer aldığı ortaya çıktı.
İngilizce “Batı Balkanlar-Daha ileriye” başlığıyla hazırlanan belgenin Slovenya’nın resmi tutumu olmadığı ifade edilirken eski Yugoslavya’nın karşılaştığı sorunlara bir “çözüm” olduğu ileri sürüldü.
Belge, açık bir şekilde Sırp ve Hırvat milliyetçi çevrelerini desteklerken 1991’den bu yana amaçlanan Bosna Hersek’in parçalanması üzerinde durduğu dikkat çekti.
Bosna Hersek’te 1992-1995’te yaşanan savaşı sonlandıran Dayton Barış Antlaşması’nın pratikte uygulandığına ancak bir prensip haline getirilmediğine işaret edilen belgede, Bosna Hersek’in AB üyeliğinin reddedilmesi gerektiği vurgulandı.
Belgede, Türkiye’nin bölgedeki boşluktan faydalandığı iddia edilirken özellikle Bosna Hersek ve Kuzey Makedonya’da son derece etkili olduğu maddesi yer aldı.
Resmi olmayan bu “non-paper”da, çözüm önerisi olarak sunulan maddeler dikkati çekti.
Kosova’nın Arnavutluk ile birleşmesi talep edilen belgede, RS’nin de Sırbistan’a bağlanması öneriliyor.
Bosna Hersek’teki Hırvat kantonlarının ise Hırvatistan’a bağlanmasını öneren maddelerin bir diğerinde, Bosna Hersek’in AB üyeliği için referanduma gitmesinin faydalı olacağına işaret ediliyor.
Batı Balkanlar, belgenin varlığından 12 Nisan Pazartesi haberdar olurken; AB tarafının resmi olmayan bu belgeyi alıp almadığına dair bilgi paylaşılmadı.
Slovenya Başbakanı Jansa, pazartesi günü sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Michel ile geçen yıldan bu yana fiziksel olarak karşı karşıya gelmediğini savunurken medyadaki haberlerde Jansa’nın belgeyi şubatta Polonya’ya yaptığı ziyarette Michel’e verdiği iddia edildi.
Bosna Hersek ve bölgeden belgenin içeriğine tepkiler arka arkaya geldi
Belge içeriğinin medyada yayımlanması üzerine, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Hırvat Üyesi Zeljko Komsic, yaşananların AB çatısı altında olmasının “trajedi” olduğunu ifade ederek “Belgede gördüğüm kadarıyla Bosna Hersek diye bir ülke kalmıyor. Savaş öncesi ve hatta savaşta bize sunulan maddeler bunlar. Tüm bunların arkasında İslam karşıtlığı var.” dedi.
Konseyin Boşnak Üyesi Sefik Dzaferovic de belgenin barbarca ve medeniyet dışı bir yaklaşımı savunduğunu belirterek “Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından en büyük soykırım, Bosna Hersek’te yapıldı. Şimdi de Bosna Hersek’te soykırım yapılan bölgelerin, bunu yapanlara geri teslim edilmesi isteniyor. Bunun oluru yoktur.” diye konuştu.
Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Bisera Turkovic ise ülkesinin toprak bütünlüğünün tartışmaya açık bir konu olmadığına işaret ederek “Pandora’nın kutusunun açılması ve Batı Balkanlar’ın istikrarsızlığı isteniyor belli ki.” değerlendirmesinde bulundu.
Konseyin Sırp Üyesi Milorad Dodik, söz konusu belgeden haberdar olmadığını belirterek “Barışçıl parçalanma söylemlerinin çıkarttığı gürültü karşısında hayran kaldım. Barışçıl mı yoksa şiddetli mi olur bu bize bağlı değil. Amerikalılar ne derse o olur. Savaş yok derlerse yoktur. Savaşa ve Sırp halkını kötü duruma düşürmeye karşıyım.” diye konuştu.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de olanları korku ve dikkatle takip ettiğine işaret ederek Bosna Hersek’in toprak bütünlüğüne saygı duyduklarını söyledi.
Slovenya Cumhurbaşkanı’nın belgenin varlığından haberdar olup olmadığı tartışılıyor
Konuya ilişkin tartışılan bir diğer konu ise Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor’un, Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’ya martta yaptığı ziyarette Konsey üyelerine “Siz Bosna Hersek’te barışçıl bir ayrılma yaşayabilir misiniz?” sorusu olmuştu.
Medyada, ilgili sorunun arkasında belgenin varlığının olup olmadığının bilinmediği aktarıldı.
Pahor’un ofisinden 12 Nisan yapılan açıklamada, “Pahor, her zaman Bosna Hersek’in dağılması yönündeki söylemlere ve Batı Balkanlar’ın sınırlarının yeniden çizilmesine karşı uyarıda bulunur. Bu söylemlerden yola çıkarak kendisi Konsey üyelerine ilgili soruyu yöneltmiştir.” ifadelerine yer verilmişti.