Türk savunma sanayinin önde gelen isimleri, TEKNOFEST Paydaşları Gençlerle Buluşuyor etkinliği kapsamında, Başakşehir’de gençlerle bir araya geldi.
Kacır, etkinlikte yaptığı konuşmada, savunma sanayinde kritik ürün ve sistemleri yerli ve milli olarak geliştirmenin Türkiye için bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin 2000’li yıllara gelindiğinde artık tümüyle kendi imkanlarıyla savunma sistemlerini geliştirme iddiasına yöneldiğini ve Milli Teknoloji Hamlesi’ni gerçekleştirdiğini belirten Kacır, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Milli Teknoloji Hamlesi kritik teknolojilerde Türkiye’nin rekabetçi ürünleri küresel piyasalara sunabilmesi ve bu sayede aynı zamanda toplumsal refahını yükseltebilmesinin adıydı. Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğu savunma sanayide başladı ve şimdi sanayi ve teknolojinin tüm alanlarına adım adım yaygınlaşıyor. Malumunuz dünyayı yeni teknolojiler değiştiriyor ve büyük bir hızla dönüştürüyor. Kişisel yaşamlarımızı, sosyal hayatımızı yeni teknolojiler değiştiriyor. Bütün bu değişime gençlerin kurduğu teknoloji girişimleri öncülük ediyor.”
Başka ülkelerin stratejilerini, politikalarını kopyalayıp yapıştırmak ve taklit etmek yerine, ülkenin güçlü yanlarını ve fırsatlarını merkeze aldıkları yerli, milli, özgün bir yol haritasını hayata geçirdiklerini vurgulayan Kacır, “Dünyayı yeni teknolojiler değiştiriyor. Bu teknolojileri bütün dünyada gençler imza atıyor. Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’nin ana unsuru, kuvvet çarpanı genç ve dinamik nüfusudur.” diye konuştu.
Kacır, yüzyıllar sonra Türklerin yeniden dünya sahnesine çıktığını ve çıkmaya da devam edeceğine dikkati çekerek, “Sadece savunma sanayinde değil, sanayinin, teknolojinin tüm alanlarında bu fırsat pencerelerini yakalamak konusunda iddia sahibiyiz. Türkiye’nin otomobili Togg bu anlayışla hayata geçirilen bir proje. Otomotiv sektörünün hızlı değişimi bizim için yepyeni fırsat pencereleri sunuyor. Elektrikli otomobiller hayatımıza hızla geliyor. Önümüzdeki dönemde bütün dünyada giderek yaygınlaşacaklarını öngörüyoruz.” açıklamasını yaptı.
“Türkiye, şu anda dünyada yoğun bakım yatağı en fazla olan ülke”
Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci, Türkiye’nin 20 yılda sağlıkta çok farklı bir noktaya taşındığını, yoğun bakım yatak sayısını kamuda 28 kat, toplamda özel dahil 22 kat artırdıklarını dile getirdi.
Türkiye’nin şu anda dünyada yoğun bakım yatağı en fazla olan ülke olduğuna işaret eden Birinci, şunları söyledi:
“Bugün, dünyanın her tarafından 15 saatlik uçuş mesafesinden insanlarımızı ambulans uçaklarla alıp Türkiye’ye getiriyoruz. Dünyada bizim kadar hastasına kıymet veren, dünyanın her tarafından getirip tedavi etmeye çalışan bir ülke yok. İnsanlarımızı dünyanın her tarafından Türkiye’de tedavi olmak üzere taşıyoruz ve burada tedavi ediyoruz. Yani tedavi noktasında başka bir yere geldiğimizi söylemek için söylüyorum.
Bebek ölüm hızını ve anne ölüm hızını başka ülkelerin 30 yılda gelemeyeceği seviyede aşağıya düşürdük. Bu,Türkiye’deki sağlık sisteminin ne kadar kaliteli olduğunu gösteriyor. Çünkü, biz insanımızı dijital olarak kayıt altına alıyoruz. Dijital olarak doğup dijital olarak ölüyorlar. Hatta doğmadan önce anne karnında tespit edip doğana kadar bütün süreci takip ediyoruz. Çünkü böyle bir teknolojik altyapıya sahibiz. İnsanımızın sağlık almasını kolaylaştırdık. İşte bunların hepsi ortalama yaşam süremizi yukarıya doğru çekti.”
“Son 20 yılda savunma sanayinin geldiği seviye inanılmaz”
ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün, son 20 yılda Türk savunma sanayinin geldiği seviyenin inanılmaz olduğunu belirtti.
Görgün, “Bütün dünyanın başını döndürüyor, hakikaten bu böyle. 50-60 projeden bugün 750 aktif proje var. 4-5 milyar dolarlık proje bütçesi 80 milyar dolarları geçti. 50-60 savunma sanayinde çalışan firma varken bugün Türkiye’de 3 bine yakın savunma sanayinde aktif faaliyet gösteren firma var.” bilgisini paylaştı.
ASELSAN’ın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini ve kurulduğu günde aldığı misyonu devam ettirdiğini belirten Görgün, şöyle devam etti:
“ASELSAN ürünler geliştirerek hizmet etmeye devam ediyor. 10 bine yaklaşan çalışanımız var. Burada dikkatinizi çekmek istediğim husus ortalama yaş ASELSAN’da 32. Biraz evvel Sayın Bakanımız sordu. ‘Salonun ortalama yaşı nedir?’ diye. İşte sizin yaşlarınıza çok yakın. (Salondaki gençlere hitaben) ASELSAN’da çalışan arkadaşlarımız, gençlerimiz, mühendislerimiz sizlerden birkaç yaş büyük ağabeyleriniz hepsi gayretle heyecanla yüksek motivasyonla mühendislik faaliyetlerinde gece gündüz durmadan gayret gösteriyorlar.
Biz temel olarak 5 farklı alanda faaliyet gösteriyoruz. Bunlar; haberleşme bilgi teknolojileri, mikro elektronik güdüm ve optik, radar, elektronik harp, savunma sistem teknolojileri. Savunma sanayinden elde ettiğimiz tecrübeyi, mühendislik, sistem ve tasarım tecrübelerini ülkemizin teknoloji ve ekonomik bağımsızlığına biraz daha katkı sağlamak adına uyguladığımız ulaşım, güvenlik, enerji, otomasyon sistemleri.”
“Türkiye’nin savunma sanayindeki başarısı dünyaya örnek”
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil de Türkiye’nin savunma sanayindeki başarısının dünyaya örnek olduğunu dile getirdi.
Özellikle son aylarda yurt dışından çok konuk ağırladıklarını kaydeden Kotil, savunma sanayinde lider ülkelerin heyetleriyle Dışişleri veya Milli Savunma Bakanlıkları koordinasyonuyla görüştüklerini anlattı.
Kotil, “Milli Muharip beşinci nesil bir savaş uçağı. Almanların, Fransızların, İngilizlerin böyle bir uçağı yok. Koreliler de yeni bir uçak yaptılar. Bizden biraz daha önden gidiyorlar. Teslimata hazırlanıyorlar. Uçağımızı 2028’de Hava Kuvvetlerimize teslim ediyoruz.” diye konuştu.