Yoldaş, Afgan hükümeti ve Taliban arasında yürütülen barış görüşmelerinin geleceği, ülkesi ve Türkiye arasındaki ilişkiler ile ABD’nin Afganistan siyasetindeki rolüne ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) sağladığı Türkiye bursları ile Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olan Yoldaş, buradaki eğitimini tamamladıktan sonra Afganistan’a döndüğünü ve bir süre Adalet Bakanlığındaki görevinin ardından 2018’e kadar Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) sağlık ve altyapı çalışmalarında görev aldığını belirtti.
Yoldaş, öğretim hayatı ve sonrasında çeşitli sosyal yardım faaliyetlerinde yer aldığını dile getirerek, İHH İnsani Yardım Vakfı gibi Türkiye’deki birtakım yardım kuruluşlarıyla yetimlerle ilgili çalışmalar başlattıklarını söyledi. Yoldaş, “Şu anda Afganistan’da 3 bine yakın yetimin eğitimini sürdürebilmesi için sponsorluk ediyoruz ve bu sayı gün geçtikçe artmakta.” diye konuştu.
Afganistan’ın başkenti Kabil’de bir yetimhane yaptırdıklarını ve İHH ile bu yetimhanenin işletme faaliyetlerini sürdürdüklerini kaydeden Yoldaş, bu yetimhaneden mezun olan yaklaşık 20 öğrencinin Türkiye’de eğitim gördüğünü aktardı.
Bu kapsamda, meslek edindirme ve sağlık alanındaki çalışmalara da devam ettiklerini söyleyen Yoldaş, ülkesinde uzun yıllar süren savaş nedeniyle birçok kişinin yaşadığı psikolojik sorunlar ile altyapı ve eğitim alanlarındaki yetersizliğin, Afganistan’ın halihazırda karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlar olduğu değerlendirmesinde bulundu.
“Dışarıdan bürokrat ithal ederek ülke yönetemezsiniz”
Yoldaş, Rusya’nın 1979’da Afganistan’ı işgalinden bu yana, ülkede süregelen savaş ve çatışmaların etnik yapılar üzerinden sürdürülmesinin Afgan halkı arasındaki birlik ve beraberliğe zarar verdiğini söyledi.
Taliban döneminin ise Afganistan için “kara kutu” dönemi olarak niteleyen Yoldaş, Taliban’ın o dönemki uygulamalarına karşı da eleştirilerde bulundu.
Yoldaş, “Siz (Taliban) bir ülkeyi ele geçiyorsunuz, eğitimi durduruyorsunuz. Kadın haklarını tamamen hiçe sayarak, kadınları evlere kapatıyorsunuz. Televizyonları, her yeri, her şeyi kapatıyorsunuz. Akşam yapılan bir idamın görüntülerini 1 saat içinde tüm dünyaya yayıyorsunuz. Burada bir çelişki var.” ifadelerine yer verdi.
Taliban rejiminin 2002’de devrilmesinin ardından, Afganistan’da 18 yıl süren demokrasi dönemine geçildiğini anımsatan Yoldaş, uygun zemin hazırlanmadan dış kaynaklı getirilen demokrasinin, gelenek, görenek ve dinine bağlı Afgan halkı için erken olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Yoldaş, “Dışarıdan bürokrat ithal ederek ülke yönetemezsiniz. Bu durum hala devam ediyor. 2001’den 2021’e kadar yapılan çalışmalar ve projeler eğer doğru düzgün uygulanmış olsaydı, bugün Afganistan’ı çok farklı bir yere taşırdı. Bugün bizim halkımız bu kadar yoksulluk ve savaşla mücadele etmek ve bunları çekmek zorunda kalmayacaktı.” diye konuştu.
Afganistan’a gelen yardımların tamamının gereksiz yere harcandığı değerlendirmesinde bulunan Yoldaş, “Şu anki hükümeti bu duruma sokan, çökme noktasına getiren yolsuzluk. Bu yolsuzluk, dış yardımlardan tutun ihalelere, gümrüklere kadar hatta birçok atama bile yolsuzlukla yapılıyor.” ifadesini kullandı.
“Afganistan meclisindeki sandalye dağılımında etnik aidiyet ağır basıyor”
Yoldaş, ülkesinde partili seçim sisteminin bulunmadığını, adayların seçimlere bağımsız girdiğini ve seçilen milletvekillerinin daha sonra mecliste kendi aralarında gruplar oluşturduğunu anlattı.
Bu grupların çalışmalarına da kendi aralarında devam ettiğini belirten Yoldaş, “Şunu söylemek istiyorum: Afganistan’da etnik çatışmalar bitmeden veya uzlaşıya varılmadan daha çok sıkıntı yaşayacağız.” dedi.
Yoldaş, meclisteki sandalye dağılımında etnik aidiyetin, siyasi güçten daha fazla ağır bastığına işaret ederek, “(Meclis’te) Hangi etnik grubun sayısı fazlaysa, onların dediği oluyor ya da o yönde görüşler yoğunlaşıyor.” şeklinde konuştu.
Afganistan’ın geleceğinin şekillenmesinde meclisin oynayacağı etkin role ilişkin yaptığı değerlendirmede Yoldaş, “Afganistan’ın en seçkin kişileri, 250 kişi bu çatı altında toplandı. Bunların hepsi millet tarafından seçilerek meclise gönderildi. Milletin şu anda güvendiği tek kurum, güvenebileceği tek müessese meclistir. İnsanların buradan bir beklentisi var.” ifadelerini kullandı.
“Afgan halkı, ülkedeki kaosun sürdürülmesinin sebebi olarak Amerika’yı görüyor”
Yoldaş, Afgan halkının siyasete güven duyup duymadığı sorusuna ilişkin de şunları söyledi:
“18 yıllık dönem ve şu anki hükümeti göz önünde bulundurarak sorunuza cevap verecek olursam, şunu zaten herkes biliyor: Hükümet Amerikalıların kurduğu ve desteklediği bir hükümet. Afgan halkı bunu biliyor ve biz şunu biliyoruz: Afganistan’da Amerikalılar kaybetti. Afgan halkının istediğini ve kendi istediklerini hiçbir şekilde elde edemediler. Bunu kabul etmek lazım. Diğer taraftan, insanlar Afganistan’da etnik yapı üzerinden siyaset yapmayı bırakmalı. Bu olmazsa olmaz. Etnik yapı üzerinden siyaset yapmamalılar ama kesinlikle etnik yapıyı da göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Tek başına Peştunlar da Tacikler de Türkler de hükümet edemez. Tek başına ülkeyi yönetmeye kalkacağız derlerse 40 yıldan bu yana akan kan durmaz.”
Yoldaş, Afgan halkının içinde bulunduğu durumdan kurtulabilmesi için bir millet ve ümmet olması gerektiğinin altını çizerek, kabilecilik mantığıyla bir yere varılamayacağını kaydetti.
Milletvekili Yoldaş, “Şu anda Afganlar bu sistemi getiren ve oturtan Amerika’ya öncelikle güvenmiyor. Bugünkü kaosun sürdürülmesinin, güvenliğin gelmemesinin sebebi olarak Amerika’yı görüyorlar. Afganistan’da kaosun sürmesi birilerinin işine geliyor ve bir şekilde bunun sürmesini istiyorlar. Kaosun devamı, şu anda kaostan kim yararlanıyorsa onların işine geliyor.” dedi.
“Afganistan’da en fazla yardım kuruluşu bulunduran ülke Türkiye”
Afganistan Meclisi ile TBMM arasındaki ilişkilerin hangi düzeyde olduğu ve Türkiye’nin tecrübesinden yararlanılıp yararlanılmadığı sorusu üzerine Yoldaş, “Maalesef geçtiğimiz 1,5 yıllık sürede herhangi bir faaliyet gözlemlemedim. Belki de iki tarafın biraz eksikliği ve işi çok fazla üstlenmediğindendir.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye-Afganistan arasındaki ilişkiler çok eskiye dayanıyor. Türkiye daima Afganistan’ın yanındaydı. Afganistan’da en fazla yardım kuruluşu bulunduran ülke Türkiye.” diyen Yoldaş, Türkiye’nin yaptığı yardımlarla Afgan halkının yaralarını sarmaya çalıştığını dile getirdi.
Yoldaş, “Türkiye’nin Afganistan’da daha aktif olmasını ve söz hakkı olmasını, olaylarla daha yakından ilgilenmesi hatta yön vermesi gerektiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.
Ülkesi ve Türkiye arasında siyasi, ticari ve kültürel konular başta olmak üzere birçok alanda iş birliği olduğunu dile getiren Yoldaş, Türkiye’nin, Afganistan’ın siyasetine de dahil olarak katkıda bulunabileceğini söyledi.
Yoldaş, şöyle devam etti:
“Bir sürü ülke Afganistan’da kendi menfaatleri ve çıkarları üzerine politika yapıyor. Herhangi bir sinsi planı olmadan Afganların yanında olan bir tek Türkiye var. Türkiye’nin Afganistan siyasetini pozitif yönde yönlendirmek için daha fazla aktif olması gerektiğini düşünüyorum.”
“Taliban barış görüşmelerini daha da zora sokuyor”
Milletvekili Yoldaş, Taliban ve Afgan hükümeti arasındaki barış görüşmelerinin çok değerli ve önemli bir adım olduğu değerlendirmesinde bulunarak, birbiriyle savaşan iki grubun bir masa etrafında oturmasının çok kıymetli bir gelişme olduğunu kaydetti.
Taliban’ın görüşmelerdeki tutumuna ilişkin ise Yoldaş, şu ifadeleri kullandı:
“Taliban bu görüşmeleri daha da zora sokuyor. Olmayacak şartlar öne sürüyor. Mesela rejim ve anayasa değişikliği, insan hakları, düşünce özgürlüğü ve kadın hakları gibi konularda çok katı şartlar koyuyorlar. Daha önce ‘Afganistan’da yabancı bir asker bile olursa biz silahı bırakmayız’ diyorlardı ama gittiler Amerikalılarla anlaşma yaptılar. 1 yıldan beri Amerikalılarla bir alıp veremedikleri yok ama yine kendi kardeşlerini katletmeye devam ediyorlar. Bu çok üzücü ve acı. Bunların (Taliban’ın) bugün dediği yarın dediğini tutmuyor. Bir tutarsızlık var. Kim bunları yönlendiriyorsa ona göre hareket ediyorlar, özgür iradeleri yok. Kendi özgür iradeleri için, bu halk için savaşmıyorlar. Vicdanı olan insan o durumdaki insanlara biraz acır. Bunlar çok acımasız olmuş.”
Öte yandan, Afganistan hükümetinin barış görüşmelerinin daha etkin ve kapsamlı olması için tüm kesimleri kapsayacak bir milli konsey oluşturması ve yol haritasını birlikte çizmeleri gerektiğini belirten Yoldaş, uzlaşmanın sağlanması için birlikteliğin olması gerektiğini kaydetti.
Yoldaş, Afganistan’da uzlaşının sağlanıp sağlanamayacağı sorusu üzerine, “Eğer Afgan hükümetine ve Taliban’a özgür irade verilirse uzlaşma mümkün. Kendi iradeleriyle hareket ettiklerinde mümkün ya da her ikisinin üzerindeki güç isterse mümkün.” yanıtını verdi.
Uzlaşmanın sağlanabilmesi için tam anlamıyla bir ateşkesin muhakkak olması gerektiğini vurgulayan Yoldaş, bölgesel güçlerin de göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkati çekti.
Türkiye Burslarıyla Konya’da tıp eğitimi alan Yoldaş, “Türkiye, Afgan gençleri için eğitim açısından çok değerli bir kapı.” değerlendirmesinde bulundu.
Yoldaş, Afgan gençlerin eğitim için en fazla tercih ettiği ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekerek, bu öğrencilere verilen destek için Türk halkına teşekkür etti.