Türkiye’deki göçmenler, Bulgaristan’da 1989’da komünist diktatör Todor Jivkov’un devrilmesiyle başlayan demokratikleşme sürecinde 11. kez genel seçimde oy kullanmaya hazırlanıyor.
Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-TÜRK) Genel Sekreteri Günay Uzun, AA muhabirine, Kocaeli’de kurulan sandık sayısını 10’a çıkarmayı başardıklarını anlattı.
Bulgaristan’daki 2017 yılı seçimlerinden önce bazı demokratik olmayan kuralların getirildiğine, Türkiye’de de açılan sandık sayısının düşürüldüğüne dikkati çeken Uzun, bu yıl sandık kurulması için rekor 20 bin başvuru yapıldığını bildirdi. Uzun, ancak her bölgeye sandık kurulmasının uygun görülmediğini aktardı.
Kocaeli’de seçmen sayısı açısından çok büyük potansiyel bulunduğunu belirten Uzun, “Pandemi şartlarında olduğumuz için bazı şeyleri öngörmekte zorlanıyoruz. Sokağa çıkma yasağı nedeniyle Valiliğimizin aldığı karar gereğince seçmenler, İçişleri Bakanlığımızla koordineli şekilde, üzerlerinde pasaport ve kimlikleriyle sokağa çıkıp oylarını kullanmaya gidebilecek. Sokağa çıkma yasağından muaf tutulacaklar.” diye konuştu.
Kocaeli’de ve Türkiye genelinde açılan sandıklarda dilekçe doldurulması gerektiğini aktaran Uzun, “Bu dilekçelerin Bulgarca yazılması gerekiyor ve sandıkların bulunduğu odalarda sadece Bulgarca konuşulmasına müsaade ediliyor. İnsanlarımızın bir kısmı, özellikle gençlerin Bulgarca konuşma anlamında zorlukları var. Aslında Türkiye ve oy kullanılan ülkelere göre, o dil kısmı esnetilebilirdi ama maalesef Bulgaristan buna müsaade etmiyor.” şeklinde konuştu.
Demokrasinin sandık kısıtlamasıyla engellendiğini savunan Uzun, “İnsanlarımız geçen seçimlerde de sandığa yığılmıştı, saatlerce kuyrukta bekledi. Böyle bir ortamda keşke Bulgaristan’da Türkiye’den oy bekleyen partiler, girişimde bulunup sandık sayısını artırmak için çabalasalardı. Salgına rağmen yetersiz sandık sayısıyla yine insanlarımız mağdur edilecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’deki seçmenlere sandığa gidin çağrısı
Sakarya’da yaşayan Bulgaristan göçmenleri ise oylarını Kocaeli’de kurulan sandıklarda kullanacak.
1989 yılında 7 yaşında ailesiyle Türkiye’ye göç eden Ferizli ilçesi İstiklal Mahallesi Muhtarı Muzaffer Çakır da soydaşlarının haklarının savunulması ve Türk halkının Meclis’te yer alması için Özgürlük ve Hoşgörü için Demokratlar (DOST) partisini desteklediklerini söyledi.
Vatandaşlık hakkı konusunda göçmenlere zorluk çıkarıldığını ileri süren Çakır, “Buradaki soydaşlarımızın evlatları, Bulgaristan’a gidip vatandaşlık istedikleri takdirde, ‘Bulgar ismiyle alacaksın, dil kursuna sokulacaksın’ gibi her geçen gün zorlaştırılan süreç var. Halbuki zaten bu ama annesinden ama babasından her bireyin hakkı. Biz Bulgar değiliz, zamanında Türk topraklarından Türklüğü Avrupa’ya benimsetmek için yollanan beyliklerin, ecdadın torunlarıyız. Bu yüzden de Bulgar hükümeti bunu istemiyor.” şeklinde konuştu.
Çakır, herkesin seçime gitmesi gerektiğini vurgulayarak, “Orada sen yoksan amcan, teyzen var, hiç olmadı Türkler var. Meclis’te söz hakları olsun, çıkıp haykırabilsinler, namazlarını kılabilsinler, oruçlarını tutabilsinler, özgürce Türkçe konuşabilsinler diye oy kullanacağız ve bunu ömrümüzün yettiği kadar yapacağız, peşini bırakmayacağız.” dedi.
Mecliste Türk isminin bulunmasının kendilerini gururlandırdığını aktaran Çakır, önceden Türklere yaşatılan sıkıntıların tekrarlamaması için seçime gidilmesi ve destek verilmesi çağrısında bulundu.
Türkiye’ye 1989 yılında 40 yaşındayken geldiğini anlatan Mehmet Erseven de “Komünist rejimdeki gibi baskı ve asimilasyon yok ama bu olmayacak anlamına gelmez. Türkleri destekleyecek bir parti ve güç olmazsa mutlaka bu ileride olacaktır. Bunun örnekleri de Avrupa’da var. Bu yüzden Meclis’te azınlıkları temsil edecek partilerin ve milletvekillerinin olması lazım. Bu da sandığa gidip seçim yoluyla bunların haklarını koruyabilecek insanlara oy verip oralarda mücadele etmesini sağlamaktan geçiyor.” ifadelerini kullandı.