Son yıllarda safra kesesine bağlı rahatsızlıklarda artış olduğuna dikkat çeken Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selami Karaca, şu bilgileri verdi:
“Son 15-20 yıl içerisinde safra kesesi rahatsızlıkları, taşları bunlara bağlı komplikasyonlar oldukça sık görülüyor. Tabi bunda beslenme şekli, bir takım yağlı yiyeceklerin yenilmesi, alkol tüketimi vs. bunlar safra, safra kesesi, karaciğer, pankreas ile ilgili hastalıkların oranını oldukça arttırdı. Safra kesesi ve safra taşı sadece safra kesesini ilgilendiren bir hastalık değil.
Bunlar safra kanalından düşerek pankreasın kanalını tıkayabiliyor pankreatit gibi ölümcül bir rahatsızlığa neden olabiliyor. Dolayısıyla safra kesesi hastalıklarını ve taşlarını basite almamak lazım. Bunun ciddi sonuçları komplikasyonları var.
Bazen safra kesesi hastalıkları kalp krizi gibi algılanabilir veya kalp krizi safra kesesi ağrısı gibi algılanıp kalp krizi atlanabilir. Birbirine benzeyen semptomları vardır buna çok dikkat etmek lazım. Böbrek taşlarına bağlı börek ağrıları ile karışabilir. Karaciğer hastalıkları hepatit, tümör, kanserler, karın içindeki mide bağırsak, kolonun bir kısmı, kalın bağırsağın bir kısmının iltal ve tümörel hastalıkları da safra kesesi rahatsızlıklarıyla karışabilir. Ama bunların ayrıca tanısında önemli silahlarımız tetkiklerimiz var.”
Safra kesesi rahatsızlıklarında belirtilere yönelik bilgi veren Op. Dr. Selami Karaca, “Ağrının yanında ateş bizim için çok önemli ve özellikle idrarında, büyük abdestinde birtakım değişiklikler varsa mutlaka bunların arka planında safra kesesi ve safra taşlarının mutlaka rol oynadığını düşünmeliyiz. Bu gibi durumlarda hasta mutlaka zaman geçirmeden hekime müracaat etmeli. Tedavi açısından safra kesesi ve safra kanalı ile ilgili taşları 2 ayrı kategoriye ayırmak lazım. Eğer safra kesesi taşı var safra kanalında herhangi bir şey yoksa temizse safra kesesini kapalı ameliyat şekliyle tamamen tedavi edebiliyoruz. Bazen geç kalındığında en basit hastalık bile en komplike en hayati sonuca neden olabilir.
Onun için kesinlikle kulaktan dolma, herhangi bir ilmi temele dayanamayan tedavi şekillerini denemesinler, onun peşinden koşmasınlar. Bugün sağlık kuruluşlarımız, sağlık sistemimiz dünyada parmakla gösterilecek düzeyde dolayısıyla her yerde hem hekime hem her türlü tetkike ulaşılabildiği için mutlaka hekim kontrolünde hekimin önerisiyle teşhisten başlayarak tedavi planlayıp o şekilde yürütmek lazım. Özellikle yaş grubu olarak 60 yaş üstü risk faktörü olarak bir faktör, kadınlar cinsiyet olarak daha yüksek oranda safra kesesi taşı hastalığına maruz kalıyor. Bu da onların bir takım hormonel durumlarından kaynaklanıyor. Kolesterol ilacı kullanan hastalarımızın çok dikkatli olması lazım. Bu ilaçlar da safra taşlarına neden olan faktörlerden bir tanesi” şeklinde konuştu.
Belirtilerin önemsenerek hekime başvurulmasının gerekliliğine dikkat çeken Op. Dr. Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Safra kesesini açtığınızda taşı aldığınızda tekrar safra kesesini dikip yerine bıraktığınızda o safra kesesi yeniden taş oluşturur. Dolayısıyla yeni bir safra taşı oluşumunu engellemek için keseyle birlikte onu alıyoruz. Safra kesesi alındığında insanın yaşamasıyla ilgili herhangi bir sıkıntı oluşmaz. Tam aksine alınmadığı zaman yeni bir atakla hem karaciğerini hem pankreasından pankreatit dediğimiz pankreas iltihabı oluşturma gibi komplikasyonlar oluşabileceği için bunlara çok dikkat etmek, korunmak lazım. Özellikle karnın üst kısmındaki hastalıklar göğüs boşluğu dediğimiz akciğer ve kalple ilgili hastalıklarla çok karışırlar. Safra kesesi hastalıkları yansıma tarzında ağrı yapar. Özellikle sağ üst karın bölgesinde sağ omuza ve sırta vuran ağrılar oluşturur. Bazen ağrı değişik yerlere de yansıma yapar sol tarafa kalp bölgesine de vurabilir. Bunlar da çok basit bir kalp elektrosu ve ultrason ile bakmakla hangi nedene bağlı bu rahatsızlığın oluştuğunu çok rahat bulabiliriz. Safrada rahatsızlık oldu, önemsemezse, onun tedavisine bakılmazsa veya sağlık merkezine gidilmezse ciddi olarak kalp krizi olabilir. Bu seferde kalp krizinin sonuçları da çok ölümcül, dolayısıyla çok dikkatli olmak lazım”