Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezai Özçelik ve Afganistanlı Araştırmacı-Yazar Esedullah Oğuz, AA muhabirine, Taliban sonrası uluslararası yardımların kesilmesi durumunda Afgan halkını büyük bir insani krizin beklediğini anlattı.
Prof. Dr. Özçelik, İnsani Gelişim Endeksi sıralamasında 172. sırada yer alan Afganistan’ın uluslararası yardım alan ülkelerin başında geldiğini ve bu yardımların “hayalet yardımlar” olarak tanımlandığını söyledi.
Afganistan’a yapılan milyarlarca dolar yardımın gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmadan haksız kazanç ve vurgunlarla yok olduğunu belirten Özçelik, “Ülkeler yardımlarını şartlı ve kendi şirketleri üzerinden yaptıkları için maalesef Afganistan’a yapılan uluslararası yardımlar istenilen etkiyi göstermedi, göstermiyor.” dedi.
2020’nin sonlarında Cenevre’de donör ülkelerin 4 yıl boyunca Afganistan’a 12 milyar dolar yardım yapmaya söz verdiğini, Dünya Bankasının ise 2002 yılından beri Afganistan altyapısının yeniden inşası projelerine 5,3 milyar dolar sağladığını kaydeden Özçelik, bu yardımların kesilmesi durumunda ülkenin ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabileceğini kaydetti.
Taliban’ın eğitim ve sağlık alanlarındaki yardımlara tepkisinin ne olacağının hala belirsizliğini koruduğunu dile getiren Özçelik, şöyle devam etti:
“Taliban yönetiminin kendisine yapılacak yardımları nasıl kullanacağı bir başka soru işaretidir. ABD yönetimi büyük çoğunluğu Amerikan Merkez Bankasında tutulan Afganistan’ın döviz ve altın rezervlerini dondurması yeni Kabil yönetimini ekonomik anlamda sıkıntıya sokacaktır.”
“İnsani yardım konusunda Taliban’a baskı yapılmalı”
Özçelik, Kovid-19 salgınının insanları derinden etkilediği bir dönemde uluslararası kuruluşların faaliyetlerini sürdürmesi ve başta kadınlar olmak üzere insan hakları konusunda Taliban yönetimine baskı yapılması gerektiğini, bu konuda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Pakistan, İran, Rusya ve Çin’in öncü rol oynayabileceğini söyledi.
Dünya kamuoyunun Taliban’a baskı yaparken Afgan halkına zarar vermemesi gerektiğinin altını çizen Özçelik, “Uluslararası yardım kuruluşları Taliban yönetimiyle iş birliği halinde çalışmalıdır. İnsani yardım konusunda Taliban yönetimine yaptırımların gevşetilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Özçelik, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yollanan 500 bin ton tıbbi malzemenin Kabil Havalimanı’nın kapalı olmasından dolayı kadın ve çocuklara ulaşamadığını aktararak şu ifadeleri kullandı:
“Afgan nüfusunun yaklaşık 18,5 milyonu uluslararası yardımla yaşamını sürdürüyor. Yeni Kabil yönetimine karşı insani yardımların havuç olarak kullanılmasının geri tepmesi halinde Afgan halkını gelecekte zor günler bekleyebilir. Bu durum sosyal krizleri de tetikleyecektir.”
Afgan halkının diğer bir önemli bir gelir kaynağının diasporadan gelen yardımlar olduğunu aktaran Özçelik şunları anlattı:
“Yurt dışında yaşayan Afganların aile üyelerine gönderdiği paralar Afgan ekonomisinin yüzde 4’ünü oluşturuyor. Taliban’ın Afganistan’ı yönetememesi halinde uluslararası yardımlar yanında yurt dışı havale gelirlerinin durmasıyla Afgan ekonomisi, dolayısıyla tüm politik, sosyal ve kültürel yapısı çökecektir.”
“Türkiye, Katar, Pakistan uluslararası yardımların kesilmemesini sağlayabilir”
Özçelik, gelecek umudu olmayan milyonlarca Afgan mültecinin Türkiye ve Avrupa kapılarına dayanmasının kaçınılmaz olduğunu, başta Pakistan olmak üzere komşu ülkelerin uluslararası yardımlara öncülük etmesi gerektiğini belirtti.
Afganistan’ın altyapısına yönelik yardımların yerine acilen insani yardımlara odaklanılması gerektiğine de değinen Özçelik, Taliban yönetiminin Türkiye’ye karşı mesafeli fakat yakın ilişki kurma beklentisinin Kızılay başta olmak üzere Türk sivil toplum kuruluşlarıyla insani yardıma dönüştürülebileceğini dile getirdi.
Afganistan’a yapılacak uluslararası yardımların giriş kapısı olan Kabil Havalimanı’nın Türkiye tarafından işletilmesinin kısa dönemde insani krizin durdurulmasında hayati rol oynayacağına vurgu yapan Özçelik, “Katar yönetimiyle birlikte Taliban’la görüşen Türk diplomasisi, Afganistan’da uluslararası yardımların kesintiye uğramamasında anahtar rol oynayabilir.” şeklinde konuştu.
“Uluslararası yardımların kesilmesi sosyal krizlere neden olur”
Afganistanlı Araştırmacı-Yazar Esedullah Oğuz ise Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Afganistan’da olası bir felakete yönelik açıklamalarını hatırlatarak, memur maaşları dahil son 20 yıldır dış yardımlarla ayakta duran ülkede yardımların kesilmesi halinde insani bir trajedinin yaşanabileceğini söyledi.
Salgın, kuraklık, yönetimin değişmesi ve uluslararası yardımların kesilmesinin Afganistan’ı ekonomik bir felakete sürükleyeceği uyarısında bulunan Oğuz, bu durumun ülkede ciddi sosyal krizleri de tetikleyebileceğine dikkati çekti.
Almanya, Hollanda, Belçika gibi ülkelerin yardımları keseceklerine yönelik açıklamalarını hatırlatan Oğuz, “Asya Kalkınma Bankasının bazı projeleri vardı. Bunların kesilmesi Afganistan’da durumun feci boyutlara ulaşmasına neden olur, insani bir trajedi yaşanır çünkü ülke şu ana kadar yardımlarla ayakta duruyordu. Uluslararası yardım kuruluşları da insani yardım konusunda Taliban’la bir uzlaşma zemini yakalamalı.” diye konuştu.
Taliban’ın 20 yıldır dağlarda savaştığını, modern devlet yönetecek kapasitesi ve kadrosu olmadığını kaydeden Oğuz, son bir ay içinde doktor, yazılımcı, mühendis gibi 20 bine yakın beyaz yakalı Afgan’ın ülkeyi terk ederek Avrupa’ya yerleştiğini aktardı.