Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı tutuklu sanıklar, sanık ve müşteki avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı, sanıklara Yargıtayın bozma ilamına karşı beyanlarını sordu.
Sanık Ali Güler, “olaylarla uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığını, 6-7-8-9 Ekim’de evinden dışarı çıkmadığını, o günlerde yanında olduğu Suat Tepe’nin bu durumun şahidi olduğunu” iddia etti.
İşlemediği suçtan 7 yıldır tutuklu bulunduğunu öne süren Güler, Tepe’nin şahit olarak dinlenmesini talep etti.
Tanık olarak dinlenen İdris A. da sanıklardan Mazlum İçli’yi tanıdığını olayların olduğu tarihte İçli’yi Kulp ilçesinde Muhsin Bayram’ın düğününde gördüğünü ifade etti.
Düğün bittikten sonra İçli’nin de aralarında bulunduğu müzisyenleri Diyarbakır’a götürdüğünü anlatan İdris A, “Ben taksicilik yaparım. Düğün 3 gün sürdü. Düğün sahipleri bana müzisyenleri Kulp’tan Diyarbakır’a götürüp götüremeyeceğimi sordu. Ben de götüreceğimi söyledim. Götürdüğüm arabada Mazlum İçli de vardı.” diye konuştu.
Sanık İçli’nin avukatı Mahsuni Karaman da müvekkilinin olaylar sırasında bir düğünde bulunduğuna ilişkin görüntüleri daha önce mahkemeye sunduklarını ve bu görüntülerin dikkate alınmasını talep etti.
Mahkeme Başkanı dosyaya gelen evraka ilişkin diğer sanıklara söz verdi.
Söz alan sanık Mecnun Akkoyun, PKK terör örgütünü öven ifadelerle sözlerine başladı. Suçsuz yere cezaevinde bulunduğunu öne süren Akkoyun, tahliye talebinde bulundu.
Daha sonra söz alan bazı sanıklar mahkemeyi tanımadıklarını, olayların gerçek suçlularının adalet önüne çıkartılmadığını ileri sürdü.
Sanık avukatlarının savunmalarının ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamını ve terör örgütü PKK lehine sözler sarf eden 5 sanık hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı erteledi.
Davanın geçmişi
Diyarbakır’da, 6-7 Ekim 2014’te Kobani (Aynularab) olayları bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz’un öldürülmesiyle ilgili dava Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüş ve mahkeme 24 Nisan 2017’de hükmünü açıklamıştı.
Yargılanan 41 sanıktan 16’sı, Yasin Börü ve arkadaşlarını “canavarca hislerle ve eziyet ederek kasten öldürmek” ve “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” suçlarından beşer kez ağırlaştırılmış müebbet, iki sanık aynı suçlardan beşer kez müebbet, suç tarihinde yaşı 18’den küçük olan altı çocuk ise 110’ar yıl hapse çarptırılmıştı.
Sanıklardan 18’i müşteki Yusuf Er’e karşı eylemleri nedeniyle “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 18’er, suça sürüklenen 6 çocuk bu suçtan 12’şer yıl hapse mahkum edilirken, 15 sanık ile 6 suça sürüklenen çocuğun “terör örgütü propagandası yapmak”, 11 sanığın “konut dokunulmazlığını ihlal etmek”, bir sanığın “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, bir sanığın ise “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” ve “örgüt adına suç işlemek” suçlarından da mahkumiyetlerine hükmedilmişti.
Sanıklardan Remzi Özşan, “ölü üzerinden hırsızlık” suçundan 12 yıl, Uğur Doğanay ise “ruhsatsız silah taşımak” suçundan 3 yıl 9 ay hapse ayrıca mahkum edilmişti.
Mahkeme, 13 sanık hakkında beraate hükmetmiş, o tarihte firari olmaları nedeniyle Burhan Ay, İsa Özel ve Ersin Filizer’in dosyaları ayrılmıştı. 2 Ocak 2018’de Diyarbakır’da yapılan bir operasyonda yakalanan Ersin Filizer ile firari 2 sanığın yargılanması, mahkemenin başka bir dosyasında yürütülüyor.
Yargıtay kararı bozdu
Kararın temyizi üzerine dosyaya bakan Yargıtay, Nisan 2020’de, “canavarca hislerle ve eziyet ederek kasten öldürmek” suçundan ceza verilen 24 sanık ile beraat alan sanık Hüseyin Okçu hakkındaki kararı bozdu.
Yargıtayın bozma ilamında, Yasin Börü’nün olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğu belirtilerek, 24 sanığın bu suçu çocuğa karşı işlediğinin değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
İlamda, Hüseyin Okçu’nun cep telefonu arama kayıtları ve sinyal bilgileri değerlendirilerek Diyarbakır’da bulunup bulunmadığı kesin olarak tespit edilmeden hüküm kurulmasının bozma gerekçesi yapıldığı bildirildi.