Teşkilat bünyesinde yeni bir Çin Misyon Merkezi kurulacağını açıklayan CIA Başkanı William Burns, ‘saldırgan Rusya’, ‘kışkırtıcı Kuzey Kore’, hasım İran’ gibi diğer tehditleri de yakından izleyeceklerini belirtmişti.
CIA’in 21. yüzyılın ana jeopolitik tehdidiyle 20. yüzyılın metotlarını kullanarak, yani en sevdiği Soğuk Savaş dönemi taktiklerini müze depolarından çıkararak mücadele edeceğini kaydeden Zaharova, “Washington, ‘asil hedefine’ ulaşmak için CIA personelinin artırılacağı ve Çin’in daha yakından izleneceği gerçeğini gizlemiyor. Tabii ki bizi (Rusya’yı) de unutmadılar. Programda ‘saldırgan Rusya’nın eylemlerinin yakından izleneceği belirtiliyor. Bizi, terör, Kuzey Kore ve İran ile birlikte anmışlar. CIA analizinin derinliği, kendinizi ona vermenize imkan tanımıyor” dedi.
CIA’in yapısındaki bu değişikliklerin yasadışı göçün, sınır ötesi organize suçların, pandemi kaynaklı zorlukların çok hızlı şekilde arttığı ve bunun ABD dahil tüm dünyaya ulusal güvenlikle ilgili gerçek bir yapısal tehdit oluşturduğu bir dönemde yapıldığına dikkat çeken Zaharova, CIA’in çabalarını bu zorlu alanlara yoğunlaştırma arzusu görülmediğinin altını çizdi.
ABD-Meksika sınırında yaşanan sorunları da anımsatan Zaharova, “ABD kendi fiili ancak istemeyen sınırlarındaki durumu kontrol edemezken, ülke içindeki kriz Amerikan İç Savaşı’ndan bu yana ülke tarihindeki en derin kriz haline gelmişken ABD’nin kendisinden binlerce kilometre uzakta bulunan Rusya ve Çin’den yükseldiği tamamen hayali tehditlerle uğraşmasının amacı nedir?” diye sordu.