Trabzonspor’un golcü oyuncusu Djaniny Semedo, Trabzonspor Dergisi’ndeki röportajında, çocukluğundan beri futbolun tam ortasında biri olduğunu belirtti.
Karakteri gereği her zaman insanlara, işine saygı duyan, takım arkadaşları ve takımı için elinden gelen her türlü mücadeleyi veren bir insan olduğunu anlatan Djaniny, “Saha içerisinde de bir futbolcu olarak bunu yapmaya çalışıyorum. Tabii ki bireysel ve takımımızın hedefleri var. Bu ikisini aynı anda gerçekleştirdiğimizde ben de çok mutlu oluyorum. Çünkü bu seneki hedeflerimizden biri de şampiyon olmak. Ben de bu uğurda takım arkadaşlarım ile birlikte en iyi mücadeleyi vermeye çalışıyorum.” diye konuştu.
Djaniny, oyun tarzının insanlara biraz farklı gelebileceğini kaydederek, şöyle devam etti:
“Çünkü fazlasıyla sakin biriyimdir. Hem saha içinde hem de saha dışında sakin bir karakterim. Sahada bazen tehlikeli pozisyonlarda ya da insanların, futbolcuların çok heyecanlanmasını beklediği pozisyonlarda sakin kalabiliyorum. Bu da benim için önemli bir artı oluyor. Ama tabii ki sorumsuzluk tarzında bir sakinlik değil bu bahsettiğim. Tam aksine takım için sorumluluk alarak bunu en sakin ve en doğru biçimde yapmaya çalışan biriyim. Ben de tabii ki buraya gezmeye gelmedim, buradaki hedeflerimizi farkındayım. Trabzonspor’un hedeflerinin farkındayım ve Trabzon halkını mutlu etmek için buradayım.”
Portekiz ve Meksika gibi ülkelerde tecrübeler kazandığını ifade eden golcü oyuncu, “Portekiz Ligi’ne kendimi borçlu hissediyorum. Çünkü orada birçok şeyin eğitimini aldım ve birçok şeyin başlangıcını orada yapmış oldum. Daha sonra Meksika’dan bahsedebilirim. Oraya gittiğimde başarılar kazanmak için gitmiştim ve belki de bir futbolcunun kazanabileceği başarıların çoğunu orada kazandım. Şampiyonluklar, kupalar, ayrı ayrı kazandığımız maçlar ve kazandığımız başarıları düşünürseniz bir futbolcunun isteyebileceği çoğu şeyi Meksika’da kazandım. Üstüne de tabii ki bir oğlum doğdu orada. Kendisi Meksikalı diyebilirim çünkü doğum yeri orası. Dolayısıyla benim ve ailem için çok önemli yeri var.” dedi.
“Oyuncu kalitesi yüksek”
Takımdaki oyuncu kalitesinin Türkiye’de yüksek olduğuna işaret eden Djaniny, şunları kaydetti:
“İlk idmanlarım, ilk günlerim benim için çok şaşırtıcıydı. Gördüğüm oyuncu kalitesi gerçekten etkileyici seviyedeydi. Zaten başarılı olmak istiyorsanız bu kaliteyi ve rekabeti sağlamanız gerekiyor. Türkiye Ligi çok yarışmacı bir lig. Bu benim belki kişisel fikrim ama birçok insanın da benimle aynı fikre sahip olduğunu düşünüyorum. Bu ligde beş, altı takım birden şampiyon olabilecek yeteneğe ve kaliteye sahip. Bu takımlardan birisinin şampiyon olması açıkçası kimseyi şaşırtmayacaktır. Bu sayının fazla olması da aslında ligin kalitesinin bir göstergesi. Burada maç kazanabilmek, şampiyon olmak ve başarılar elde etmek çok kolay değil. Ancak bizim takımımızdaki hem yabancı hem de yerli oyuncularımızın kalitesi gerçekten de çok üst seviyelerde.”
“Avcı, iyi bir insan”
Djaniny, teknik direktör Abdullah Avcı’nın her şeyden önce iyi bir insan olduğunu belirterek, “Hocamız her şeyden önce iyi bir insan, iyi bir teknik direktör ve gerçekten çok zeki birisi. İnsanlarla nasıl iletişim kurabileceğini bilen ve futbolculara nasıl yaklaşması gerektiğini bilen birisi. Onunla konuşmalarımız her zaman çok olumlu oluyor. Ne istediğini her zaman net ve açık bir şekilde ifade eden birisi. Saha dışında belki sakin birisidir hocamız ama maçlarda özellikle işler onun istediği gibi gitmediğinde bazen sinirlenebiliyor, bazen bağırabiliyor. Tabii ki bu da oyuncularından en iyisini istediği için ve takımın neler yapabileceğini bildiği için çok normal olan şeyler.” ifadesini kullandı.
Trabzonspor taraftarlarına da mesaj veren Djaniny, sözlerini şöyle tamamladı:
“Son olarak Trabzonspor taraftarına küçük bir mesaj vermek istiyorum. Bizler oyuncular olarak, hocalarımız ve burada çalışan herkes Trabzonspor isminin ve ağırlığının ne kadar büyük olduğunun farkındayız. Bizler taraftarlarımızı mutlu edebilmek için sürekli en iyi şekilde çalışıyoruz. Onlardan ricam bize destek olmaları. Zaten bunu yapıyorlar ama bizim her zaman desteğe ihtiyacımız oluyor. Şampiyon olmak istiyorsak beraber olmamız gerekiyor. Onların desteğine her zamankinden de daha çok ihtiyacımız var.”