Gazipaşa, Alanya, Manavgat, Serik ve Aksu başta olmak üzere bazı ilçelerde domates, salatalık, patlıcan gibi sebzelerin yanı sıra özellikle son yıllarda seralarda tropikal meyve üretimi arttı.
Ejder meyvesi, passiflora, mango gibi tropik meyveler tescillenerek, üreticiye katkı sağlandı. Yeni ürünler denemek isteyen üreticiler, son yıllarda talebin arttığı papayaya yöneldi.
Seralarda üretimine başlanan papayalar yaklaşık dördüncü ayından sonra meyve vermeye başlıyor. Daha çok Uzak Doğuluların tercih ettiği papaya, hem meyve olarak hem reçel ve salata olarak hem de sebze gibi pişirilerek tüketilebiliyor.
Örtü altında akıllı tarımla sulama ve gübrelemesi yapılabilen, ortam sıcaklığı ayarlanabilen papaya, iç pazara verilmesinin yanı sıra ihraç ediliyor.
Antalya’da bazı firmalar, anavatanı Güney Meksika ve Orta Amerika olan papayanın türleri üzerinde Ar-Ge çalışması yapıyor.
“Tropikal meyvelerin fiyatı daha yüksek”
Antalya Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, AA muhabirine, 2013’te Akdeniz Üniversitesi ve Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) ile tropikal meyvelerin Antalya’da üretilmesi için deneme çalışmaları yaptıklarını söyledi.
Yaklaşık 6 yıl süren çalışma sonucunda bazı tropik meyvelerin tescillendiğini ve fidan üretimine geçildiğini anlatan Karaca, “Bölgeye adapte olan meyvelerin üretimine devam ediliyor. BATEM, tescilli ürünlerin fide desteğini de sağlıyor. Üreticimiz, örtü altında papaya başta olmak üzere birçok tropik meyve yetiştiriyor. Bu meyvelerin fiyatı daha yüksek, katma değerli ürünler.” diye konuştu.
Hobi olarak başladı, sera kurup ihracatçı oldu
Salgın sürecinde küçük bir alanda eşi Thipphawan ile hobi olarak papaya üretimine başlayan mali müşavir Mustafa Uysal, talep fazla olunca üretimi 1200 metrekarelik alanda örtü altına taşıdıklarını belirtti.
150 ağaçla papaya üretimine devam ettiklerini dile getiren Uysal, “Geçen sene 120 ağaçtan 4,5 ton ürün elde ettik. Bunları ülkemizde yaşayan Uzak Doğulu vatandaşlar satın aldı. Kilogramını 30 liradan satmıştık ancak girdi maliyetleri arttığı için fiyatı önümüzdeki günlerde daha yüksek olacak.” dedi.
Ürünün hassas olduğunu belirten Uysal, bir bitkinin ilk yıllarda 30-35 kilogram, sonraki yıllarda yıllık 60 kilograma kadar meyve verdiğini söyledi.
Bitkinin suyunun ölçülü verilmesi gerektiğine işaret eden Uysal, “Dünyada Meksika, Hawai ve Tayland papayaları var. Kendi içinde de çok sayıda türü var. Kavunla kabak karışımı bir tadı vardır. İç pazarın yanı sıra Irak, Azerbaycan, Gürcistan ve Bulgaristan’a gönderiyoruz. Yurt dışından papayaya ciddi talep var. Özellikle Gürcistan ve Bulgaristan’dan yoğun talep alıyoruz. Uzak ülkelere de ihraç edeceğiz.” diye konuştu.
“İnsanlar yeni ürünler görmek istiyor”
Ziraat mühendisi Ali Murat Subaşı da papayanın sıcak iklimi, nemli ortamı sevdiğini ifade etti.
Subaşı, Ar-Ge çalışmaları tamamlanan ve verimi yüksek olan papayaların fidan üretimini yaptıklarını, kurdukları seraların yanı sıra çiftçiyle tecrübelerini paylaştıklarını anlattı.
Manavgat’ta 700 dönüm kapalı alanda 30’dan fazla çeşit tropikal meyvenin üretimi yapan bir firmanın seralardan sorumlu müdürü Ahmet Eser de bölgeye hangi tropikal meyvelerin uyum sağlayacağını, hangisinin veriminin yüksek olduğunu belirlemek için 8 tür papaya üzerinde Ar-Ge çalışmalarını yaptıklarını belirtti. Eser, “Muzda belirli bir doyuma gelindiği için insanlar farklı ürünler görmek istiyor. Onun için papayaya yöneldiler.” dedi.