Town Hall isimli programda sunucu Kaitlan Collins’in sorularını cevaplayan Trump, 2020 seçimlerini kaybetmediği yönündeki ısrarcı duruşunu yineledi, 6 Ocak Kongre baskınına katılan isyancıların “büyük bir bölümünü” affetme eğiliminde olduğunu ifade etti.
Donald Trump, 2020 seçim sonuçlarıyla ilgili soruya, kendine has üslubuyla “Bence yaşananlar çok yazık. Ülkemiz için çok üzücü bir durum olduğunu düşünüyorum. Açıkçası dünya için çok üzücü bir durum. Çünkü ülkemizin başına gelenlere bakarsanız, ülkemiz cehenneme döndü.” cevabını verdi.
Trump, 2024 başkanlık seçimleri sırasında, “seçim sahtekarlığıyla ilgili kutuplaştırıcı söylemini askıya alıp almayacağını” soran bir seyirciye, “Seçim hilesi görmezsem evet.” diye yanıt verdi.
Kongre baskınının yaşandığı gün olan 6 Ocak’tan “güzel bir gün” diye bahseden Donald Trump, “Hiç bu kadar büyük bir kalabalıkla konuşmamıştım. Bunun nedeni, seçime hile karıştırıldığını düşünmeleriydi ve orada gururluydular. Yüreklerinde sevgiyle oradaydılar.” değerlendirmesinde bulundu.
Kongre binasında çıkan isyanla ilgili pişmanlık duymadığını söyleyen Trump, binaya girmeye çalıştığı sırada polis tarafından öldürülen Ashli Babbitt isimli kadın için “İyi bir insan ve vatanseverdi.” diyerek Babbit’i “boş yere” vuran polis için de “haydut” nitelemesi yaptı.
Jean Carroll’u tanımadığını söyledi
New York mahkemesi jürisi tarafından, “E. Jean Carroll” adlı kadın tarafından tecavüz ve hakaretle suçlandığı davada, cinsel tacizden “sorumlu” tutulan eski ABD Başkanı Donald Trump, bu iddiaları yalanlayarak Carroll’u tanımadığını ve bunun “sahte bir hikaye” olduğunu iddia etti.
Trump, 5 milyon tazminat ödemeye mecbur bırakıldığı davanın 2024 başkanlık seçimi yarışında “oyunu artırdığını” söyledi.
Donald Trump, kürtaj hakkı konusundaki soruya ise “yaşam yanlısı bir şampiyon” olduğunu belirterek istisnai durumlar dışında kürtaja sıcak bakmadığını ifade etti.
Ayrıca Trump, 70 dakikalık programda sunucunun ısrarla Ukrayna’nın Rusya’ya karşı verdiği savaşı kazanmasını isteyip istemediğini sorması üzerine, bu konuya “kazanma veya kaybetme açsından değil, sorunu çözme ve insanların ölmesini önleme” bağlamında baktığını kaydetti.