Liz Truss’ın başbakanlığındaki yeni hükümetin Maliye Bakanı Kwasi Kwarteng tarafından açıklanan mini bütçe, hem yüksek enflasyonla mücadele hem de ekonomik büyüme hedefi koyarken bir neslin gördüğü en büyük vergi indirimini getirdi. Maliye Araştırmaları Enstitüsü’ne göre açıklanan 1972’den beri görülen en büyük vergi indirimi. Ancak hayat pahalılığı krizinin ortasında, AB’nin bankacıların ikramiyelerine getirdiği üst sınırı ve en yüksek gelire en yüksek vergiyi kaldırmasına sendikaların ve muhalefetin gösterdiği tepki, bütçeye damga vurdu.
‘2022 büyüme planı’ da denilen mini-bütçenin parlamentoya sunulması öncesi, Truss hükümeti, hanelerin enerji faturalarının tavan fiyatını iki yıllığına dondurduğunu ve işletmelerin enerji faturalarının yarısını 6 aylığına devletin ödeyeceğini açıklamıştı.
Maliye Bakanı Kwarteng, Brexit sonrası Londra’nın finans sektörünü güçlendirme gerekçesiyle kaldırılmasının ekonomik büyümeyi ve istihdamı teşvik edeceğini savundu.
“Britanya’nın küresel bankalara Paris’te değil, Frankfurt’ta değil, New York’ta değil, burada Londra’da iş yatırımı yapmaları ve vergi ödemeleri için ihtiyacı var” diyen Kwarteng, “İkramiye sınırı, bankacıların temel maaşlarını yükseltmek veya Avrupa dışında faaliyeti artırmaktan başka bir şeye yaramadı” iddiasında bulunarak ekledi: “Hiçbir zaman toplam ücretin üst sınırı olmadı… dolayısıyla bunun bir sonucu olarak kendisinden kurtulacağız.”
Britanya ekonomisinin güçlü olmasının ‘her zaman güçlü bir finansal hizmetler sektörüne bağlı olduğunu’ vurgulayan Maliye Bakanı, yüksek gelirlilere bir başka destek daha çıkarak, 150 bin sterlin (169 bin $) üzerindeki kazançlara uygulanan yüzde 45’lik en yüksek gelir vergisi oranını kaldırdı. Buna göre 50 bin sterlin üzerindeki tüm yıllık maaşlara yüzde 40’lık yeni bir üst oran uygulanacak. Yanısıra şirket kârlarına vergi artışı (kurumlar vergisini 2023’ten itibaren yüzde 25’e çıkarma) planını da rafa kaldırdı. Dolayısıyla kurumlar vergisi, G20’deki en düşük oran olan yüzde 19’da kalacak. Diğer yandan gelir vergisi tüm kazananlar için biraz azaltıldı.
Önlemlerinin büyümeyi destekleyeceğini savunan Kwarteng, “Yüksek vergi oranları Britanya’nın rekabet gücüne zarar veriyor, çalışma, yatırım yapma ve iş kurma şevkini azaltıyor” dedi.
Muhalefet ve sendikalar bütçeye zenginleri daha da zenginleştirdiği eleştirisi getirdi.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin maliye sözcüsü Rachel Reeves, “Zaten zengin olanları ödüllendirirsek, tüm toplumun bundan fayda sağlayacağını söyleyen modası geçmiş bir ideolojiye dayanıyor” tepkisini gösterdi.
AFP’ye konuşan Hargreaves Lansdown’ın kıdemli yatırım ve piyasa analisti Susannah Streeter, şansölyenin vergi indirimi önlemlerinin bir ateş fırtınasını tetiklediğini söyledi.
“Kwarteng, bu bütçeyle havai fişekleri patlatırken, zenginlere toplumun yoksul kesimlerinden çok daha fazla fayda sağladığına dair eleştiri fırtınasını ateşledi” diyen Streeter, “En yüksek vergi oranını ıskartaya çıkararak yüksek gelirlilere binlerce sterlin kazandırmanın, bankacıların ikramiyelerinin üst sınırını kaldırmanın düşük ücretli işçiler tarafından yenilip yutması muhtemelen zor olacak” uyarısında bulundu.