Akdeniz Üniversitesi Verem Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Yılmaz Çoban, AA muhabirine, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde daha az tanı konulabilen tüberküloz hastalığında, erken teşhisin öneminin her geçen gün arttığını söyledi.
Hastalıktaki en önemli basamağın, vereme neden olan mikropların besiyerlerde (tüberküloz mikrobunun üremesi ve çoğalmasını sağlayan ortam) üretilmesi olduğuna işaret eden Çoban, “Tüberkülozun üremesi 15-20 günde gerçekleştiği için bu süreyi kısaltmamız, erken tanı koymak ve tedaviye başlamamız için çok önemli. Hastalığı daha erken tanımlar ve tedaviye başlarsak bu hastalığın halk sağlığı sorunu olmasını ortadan kaldırabiliriz.” diye konuştu.
Çoban, “Mikrobakterilerin Üretilmesi ve Antibiyotik Duyarlılıklarının Test Edilmesinde Yeni Bir Besiyeri” çalışmasıyla, tüberküloz hastalığında tanının erken konabilmesi için daha doğru sonuç alınabilen bir besiyeri geliştirdiklerini hatırlattı.
6 ay içinde tüm laboratuvarlara gönderilecek
Yeni besiyerinin mevcut besiyerlere alternatif olarak kullanılmasının yanı sıra süre ve maliyet açısından avantajlı olduğunu vurgulayan Çoban, şöyle devam etti:
“Besiyerimizin yerel bir firma ve üniversitemiz iş birliğinde kullanıma sunulması için ön anlaşma yaptık. Yaklaşık 6 ay içinde Türkiye’deki tüm laboratuvarlara kitleri göndereceğiz. Geliştirdiğimiz yöntem sayesinde, tüberküloz hastalığının tanı süreci 7 gün kısalmış olacak. Ayrıca sıvı modeliyle hızlı bir duyarlılık kiti de hazırladık. Yaklaşık 15 gün gibi bir sürede sonuç alınan antibiyotik duyarlılık testi de 5 gün gibi kısa bir sürede elde edilebilecek.”
Yaklaşık 3 yıl önce kurulan merkezin, aktif olarak tüberküloz hastalığı üzerine çalışmalar yürüttüğünü anlatan Çoban, 7 kişilik ekibin yeni çalışmayla ilgili süreci titizlikle sürdürdüğünü ifade etti.
Çoban’ın yaptığı çalışma, iki yıl önce 5. İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı’nda “ISIF’20 Altın Madalya” ödülüne layık görülmüştü.