Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, TBMM’de görüşülen tüketici düzenlemesine, konutun yapı kullanım izin belgesiyle, yani iskanlı teslim edilmesi yönünde şart getirilmesi gerektiğini belirterek, “O yapı usulüne uygun yapılmazsa kullanma izin belgesi verilemez ve yetkili merciler gerekirse o yapıyı yıkabilir.” dedi.
TBMM’de görüşmeleri devam eden Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ön ödemeli konut satışlarına ilişkin önemli düzenlemeler getiriliyor.
TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda kabul edilen teklifle, ön ödemeli satılan konutların sözleşmede belirlenen tarihte tüketicilere teslim edilmesi zorunlu olacak. Büyük ölçekli konut projelerinde inşaatın tamamlanması çok uzun süreler alabildiği için ön ödemeli satılan konutların tüketicilere azami teslim süresi 36 aydan 48 aya çıkarılacak. Kat irtifakının tüketici adına tapu siciline tescil edilmesiyle birlikte zilyetliğin devri halinde de devir ve teslim yapılmış sayılacak. Ön ödemeli konut satışında devir veya teslim süresinin sözleşme tarihinden itibaren 48 ayı geçmesi durumunda, teslim edilmeyen her konut için 70 bin lira idari para cezası uygulanacak.
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Ağaoğlu, AA muhabirine, teklifle getirilmesi planlanan düzenlemelere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Ağaoğlu, hem mevcut kanunda hem de TBMM gündemindeki teklifte, kamuoyunda “iskan” olarak bilinen yapı kullanma izin belgesine ilişkin bir hususun yer almadığını söyledi. Mevcut kanuna göre, ön ödemeli, yani maketten konut satışlarında, satıcı firmanın tamamlama sigortası yaptırması ya da bir teminat göstermesinin zorunlu olduğunu anımsatan Ağaoğlu, düzenlemeye karşın ön ödemeli konut satışlarında bu kurala uyulmadığının görüldüğünü bildirdi. Ağaoğlu, “Yeni tüketici kanun teklifinde önemli bir eksiklik olarak, satılan konutun yapı kullanma izni, yani iskan belgesi alması hususunda açıklık bulunmuyor. Yeni düzenlemeyle 48 ayda teslim şartı gelirken o maddeye ‘Yapı kullanma izin belgesiyle teslim edilmeli.’ şartı eklenmeli.” diye konuştu. Ağaoğlu, iskan alınması için yetkili mercilere ödenecek meblağa da sözleşmede yer verilerek, bunun tüketici tarafından üstlenilebileceğini dile getirdi.
“Ticaret Bakanlığı denetlemeli”
Bir yapıya “mesken” denilmesi için mutlaka yetkili mercilerce onaylanmış yapı kullanım izin belgesinin olması gerektiğini vurgulayan Ağaoğlu, şunları kaydetti:
“Belediyenin yetkili teknik birimleri, su ve elektrik şirketleri gelip onayladıktan sonra iskan belgesi alınır ve tapuda o yapının adı ‘mesken’ olur. İnşaat şirketleri, mesken satmıyor, aslında ‘kat irtifakı’ diye bilinen, arsa üzerindeki projeyi satıyor. İskan belgesi olmayan yapı için ‘Konut sattım’ denilemez. O yapı usulüne uygun yapılmazsa oraya yapı kullanma izin belgesi verilemez ve yetkili merciler gerekirse o yapıyı yıkabilir. İskanı alınmamış konutlarda şu anda milyonlarca aile oturuyor. Bunlar şantiye elektriği, suyu kullandığı için çok yüksek faturalar ödüyor.”
Ağaoğlu, çok konutlu projelerde yaşanan bazı sorunların Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince Ticaret Bakanlığının sorumluluk alanında olduğuna işaret ederek, “30 ve yukarı bağımsız bölümden oluşan projeler mutlaka Ticaret Bakanlığına bildirilmeli. Buna yönelik düzenleme yapılırsa Bakanlık da projelerin kanuna uygun yapılıp yapılmadığını denetleme imkanına kavuşur. Projeyi onaylayan belediyeler bunu Bakanlığa da bildirmeli.” ifadelerini kullandı.
“70 bin liralık ceza, konut fiyatlarına göre sembolik”
Kerem Nükte Gayrimenkul Ankara Direktörü Muhammet Dinç de 48 ayda teslim edilmeyen konutlar için ceza getirilmesine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Dinç, “Teslim edilmeyen her konut için yapımcı firmaya uygulanacak 70 bin lira idari para cezasının konut fiyatlarını göz önüne aldığımızda sembolik olduğunu söyleyebiliriz fakat durum tüketici kanadında teşvik edici olumlu etkiler oluşturacaktır.” dedi. Mevcut kanunla tüketiciye tanınan 14 günlük cezasız cayma hakkının tüketici talebine göre artırılabileceğini belirten Dinç, “Konut fiyatlarındaki artış göz önüne alındığında tüketicinin 12-24 ay geçtikten sonra yüzde 8 tazminatı göz önüne alarak iade talebi olacağını düşünmüyoruz. Tüketici de cayma riskini göze almayacaktır.” diye konuştu.