Heyetin Said’e, Biden’ın yazılı mesajını ilettiği belirtilen açıklamada, mesajın içeriğine ilişkin bilgi verilmedi.
Görüşmede Said, “25 Temmuz’da alınan istisnai tedbirlerle siyasi, ekonomik ve sosyal krizlerin yanı sıra yolsuzluk ve rüşvetle mücadele için anayasa uygulanarak halkın büyük bir kısmının taleplerine cevap verilmiştir.” ifadesini kullandı.
Bazı çevrelerin Tunus hakkında söylentiler yaydığı ve yanlış bilgi verdiği konusunda uyaran Said, “Tunus’un Amerikan toplumuyla paylaştığı özgürlük, adalet ve demokrasi değerleri konusunda endişelenecek bir durum söz konusu değildir.” değerlendirmesinde bulundu.
Finer ise “ABD başkanı Tunus’taki durumu yakından takip ediyor. Tunus’a ve Cumhurbaşkanına saygı duyuyor.” ifadelerini kullandı.
Tunus’ta ne oldu?
Arap Baharı’nın doğum yeri Tunus’ta belirli aralıklarla ve farklı şiddetlerde devam eden sosyal, ekonomik, politik ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında kontrolden çıkmış sağlık krizi nedeniyle, Tunuslular 25 Temmuz’da kitleler halinde sokağa çıktı.
Gösteriler sırasında, ülkedeki yerleşik siyasete de yoğun tepki gösterildi. Bazı bölgelerde Meclisin en büyük partisi Nahda Hareketi’nin merkezlerine saldırılar düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkenin tehlikede olduğu sırada kendisine olağanüstü yetkiler tanıyan Anayasa’nın 80. maddesini hayata geçirdiğini duyurdu.
Said, Meclisin çalışmalarını 30 gün boyunca durdurduğunu, tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırıldığını, başbakanı azlettiğini ve yeni bir başbakan atayacağını, ayrıca yolsuzluk dosyaları için kendisini başsavcı olarak görevlendirdiğini duyurdu.
Tunus’ta bir kesim Cumhurbaşkanının bu kararlarını havai fişeklerle kutladı. Ancak diğer bir kesim ise söz konusu adımların Anayasanın yanlış yorumu ve bir darbe girişimi olduğunu savundu.
Ülkede tüm gözlerin çevrildiği Kays Said, olağanüstü yetkilerin kendisinde toplandığı kararların 30 günlük sürenin yarısından fazlası sona ermesine rağmen henüz bir başbakan atamadı ve krizden çıkış için yol haritasını açıklamadı.